Kendime karşı yabancıymışım gibi hissediyorum

Yeşim abla merhaba, bana yardımcı olmanızı rica ettiğim bir konu var. Abla ben 22 yaşındayım, üniversitede çocuk gelişimi bölümünü okuyorum. Benim sorunum kendim yani belki de daha önce böyle bir vaka, böyle bir durumla hiç karşı karşıya kalmamışsınızdır bilmiyorum ama ben çok çıkmazdayım. Sürekli kendimi düşünüyorum (bencillik değil) sonra bu düşünce yüzünden kendimi kendime karşı bir yabancıymışım gibi hissediyorum, korkuyorum ya bu düşünceler yüzünden aklımı kaybedersem ya stres yüzünden dermansız bir hastalığa yakalanırsam, kendimle başbaşa kalmaktan korkuyorum çünkü yalnız kaldığım ilk an düşüncelerimle boğuşuyorum. Hep içimden konuşuyorum, aileme bir şey belli etmemeye çalışıyorum ama rol yapmaktan çok yoruldum yaklaşık 2 aydır bu durumdayım ama bu düşünceler 14 yaşımdan beni zaman zaman beni ele geçiriyor ve ben hayata küsüyorum. Resmen bir hayal bile kuramıyorum kendime. O hayal içindeki ben değil de yabancı biriymiş gibi geliyor. Tüm bu yazdıklarımdan belki de hiçbir şey anlamamış olmanız normal çünkü ben de gerçekten kendimi anlıyamıyorum resmen kendime işkence ediyorum ve sağlığımın kötü etkilenmesinden endişe ediyorum. Lütfen bana bir öneride bulunun. Ne yapmalıyım, desteğe mi ihtiyacım var?


Yıldız Tilbe'nin dediği gibi: "Yalnızken çok kalabalığım, kalabalıkken çok yalnızım."


Yeşim Tijen’in cevabı:

İnsanın kendini bulduğu an, tüm ümidini yitirdiği andır; çünkü o zaman ancak kendine güvenebileceğini bilir.


Merhaba sevgili okurlar, insan gençken çokça şeyi bilmiyor hele hele patronun kendisi olduğunu hiç bilemiyor ama hayatınızın patronu sizsiniz yavrum. Bunun için de kendinizi bilincinizi fark etmelisiniz. Kendinizi, duygularınızı gözlemlemeyi bilmelisiniz. Duygularınızın size neler neler anlatmak istediğinin bilincine varırsanız yani kendinizle ilgili şeyleri fark ederseniz ona göre adımlar atmaya başlar yönetiminizi ele alırsınız. Esas olan bu bilinçle hayatı yaşamak işte o zaman değmeyin hayatın keyfine ne güzel bir hayatınız olacak siz de göreceksiniz. Şayet duygularınızın size neler söylediğini bilmez, anlamazsanız kafa karışıklığı içinde olursunuz. Zihniniz başı boş kalır ve başı boş insanlar gibi her şeye açık hale gelir değil mi? O zaman o zihni başı boş bırakmamalı, onu güzel, olumlu düşüncelerle beslemeli. Kişi kendine ne olursa olsun hayatına olumlu bakmayı, kendini sevmeyi değer vermeyi bilmeli yoksa kendini güzel oluşturamaz. Kendi de dışarıdan güzel gözükmez. Neden? Çünkü kendine inanmayan, güvenmeyen, umutsuz, değersiz hisseden, korkulu, gergin endişeli biri dışarıdan nasıl güzel gözüksün? İçi dışına mutlaka negatif bir yansıma yapar. İnsanın güzel bir ruha, zihne sahip olması, kendisini anlaması ve yönetmesiyle mümkün olur. Çünkü yaşanan oluşan hiçbir şey sebepsiz değildir. Bu durumun oluşumunda siz bilerek ya da bilmeyerek katkıda bulunmuşsunuzdur. O zaman şimdi bilerek adımlar atmaya başlamalı bu durumu değiştirmeye başlamalısınız çünkü bu durumdan çıkmak için elinizde önce kendi kendinize oluşturduğunuz şablonları yıkmakla işe başlamalısınız. Siz kendi gözünüzde kimsiniz? Pek de kendinizi beğenmiyor olmalısınız. Negatif düşünceler sizi ele geçirmiş olmalı. Niye bu negatif düşünceler içindesiniz? Neden bu kaygılara bu yalnızlığa düştünüz?Kaygılarınız size ne söylemeye çalışıyor? Eksik olan neydi? Neden tedirginsiniz? Aslında duygular bize özümüzle ilgili sürekli mesajlar verir o yüzden bu soruların cevaplarını mutlaka biliyorsunuzdur. İnsan eksiklikler hissetmeden bu durumları yaşamaz yavrum, kendinizi eksiltmeye devam etmemelisiniz. Kendinizi tamamlamaya çalışmalısınız çünkü içinizdeki zenginlik kadar dışınızda zengin olursunuz. Bu negatif düşüncelerle içiniz gibi dışınızda da fakir kalırsınız. Bu durumu kendine, geleceğine ümitle bakmakla, kendini sevmeye değer vermeye başlamakla pozitife çevirebilirsiniz. Bu eksiklik hislerinize kendinizi iyiyim, güzelim diyerek ve buna inanarak kendinizdeki, hayatınızdaki güzellikleri kendinize göstererek zihninizden uzaklaştırabilirsiniz. Bunlar kendinizi kandırmak değil. Bakın çok çok gençsiniz ve mutlaka çok da tatlı güzel birisiniz. Ne güzel bir öğrenim görüyorsunuz, geleceğinizde de güzel günleriniz olacak bunları ben değil gençliğiniz size bağırıyor. Duyun. Bunları görmekten niye bu kadar uzaklaşmışsınız? Bunları görmeli, bunlar gibi hayatınızdaki güzellikleri kendinize göstererek zihninizde kendinizi yeni baştan oluşturabilmelisiniz. Hayal bile kuramıyorum demişsiniz bu zihinle kuramazsınız, onu susturacaksınız. Bazen hiçbir şey düşünmemeye çalışarak, zihninizi boş bırakarak kendi kendinize benim hiçbir şeyim yok, ben çok iyiyim diye sayfalarca yazarak. Üşenmeyin her gün bu yazmaları yapın. Ta ki kendinizi iyi hissedene kadar zihninizi bu güzel düşüncelerle doldurdukça birçok şey sizde usul usul değişecek. Bir bakacaksınız o korkular kaybolmuş. Bu zihinle yalnız kalmaktan korkmanızı anlıyorum çünkü zihninizdeki düşüncelerinizin başka korkulara evrilmesinden korkuyorsunuz ama bunlara siz izin veriyorsunuz, bunu fark edin yavrum. Bu egzersizleri yaptıkça durum değişecektir. Bir süre sonra yalnız kaldığınızda da kendinizi yönetecek duruma geleceksiniz.


Delirmek sizin yaşadığınız gibi bir şey değildir sizinki evham, panik atak gibi bir durum olmalı. Yaşadıklarınıza inat kendinizi bırakmayın. Saçınıza, başınıza, kıyafetinize özen göstermeye çalışın. Saçınızı, kaşınızı, gözünüzü, gülüşünüzü, konuşmanızı, size ait olanı sevmeyi öğrenin. Siz dışınızı iyi gördükçe kendinize olan inancınız artacaktır, moraliniz düzelecek bunlarda mutlaka içinize yansıyacaktır. Böyle kötü düşünceler içine düştüğünüzde hemen derin derin nefes alın. Ben iyiyim, benim bir şeyim yok diyerek kendinize söyleyin ve buna inanın çünkü gerçek olan bu. Zihninizin size oyunu bu. Buna siz izin vermezseniz, hemen başka olumlu düşüncelere yönelirseniz bu kötü anlar geri kaçacaktır. Bu böyle davam ettikçe korkularınızı her geri kovaladığınızda daha geri gidecek korkularınız, evhamlarınız daha geç gelecekler siz kendinzin patronu olmaya başladığınızda da hiç gelmeyecekler. Buna inanın yavrum. Ben yaşadıklarınızın kendiniz olamamaktan, kendinize inanmamaktan, beğenmemekten, eksik hissetmelerinizden yani kendinizle ilgili negatif düşüncelerden kaynaklandığını düşünüyorum. Bu arada ben bir doktor değilim yavrum. Ailenize içinizde bulunduğunuz durumdan bahsedin, yardımcı olmalarını isteyin. Kendinizi oyalayacak meşgaleler bulun, zorlayın bunlar için gerekirse söylediklerimi bir müddet uygulayın. Hala aynı şekilde hissediyorsanız gerekiyorsa bir doktora gitmekten asla çekinmeyin yavrum. Ben yaşadıklarınıza kendinizi keşfetmeye başlayacak olmanız gözüyle bakıyorum çünkü her yaşadığımız sıkıntıdan bir şeyler öğreniriz. Siz de kendinizle barıştıkça kendinizin patronu olmayı öğreneceksinizdir yavrum ve hayat esas o zaman başlayacak, güzelleşecektir. Bu kadar önemli insanın kendiyle barışık olması.


Sevgiler sevgili okurlarıma...



YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.