Sanki evlilikten korkuyor...
Merhaba Yeşim Hanım,
Çıkmazdayım ve ne yapacağımı bilmiyoru. Biri ile tanıştım. 2 aydır tanışıyoruz ve ilk başta ben ciddi düşünmüştüm. Kendisi de ciddi düşünüyordu. İş ile alakalı problemi vardı. Sözleşmeli çalışıyordu. Ekim ayında işten ayrılacaktı. ‘2 - 3 ay bekleyeyim’ dedi. Ben de ‘tamam’ dedim. Sonra iş konusu düzeldi ve başka iş buldu. İlk başlarda evlenmek istiyordu fakat şimdi evlilikten kaçıyor gibi geldi bana. ‘2 ay evlilik konusu açmayalım’ dedi. Evlilikten sanki korkuyor bir de ben çalışmadığım için iş felan arıyordu benim için. Ben lise mezunuyum. Çalışmak istiyorum ama iş bulamıyorum. Onu çok seviyorum. Ayrılmak da istedim kendisi ayrılmak istemedi. Bende sevdiğim için ayrılmadım. Beni annesiyle tanıştırmıştı. Annesinin beni çok sevdiğini söyledi. Geçim sıkıntısı yaşamaktan korktuğunu söylemişti. İnanın ne yapacağımı bilmiyorum, ne yapmak istediğini de anlamıyorum... Onu tanımadan önce çok mutluydum, kendi halimde biriydim fakat şimdi hayata olumsuz bakıyorum ve mutsuzum. Lütfen bana bir yol gösterin, çok yoruldum... Kendimi işe yaramaz olarak görüyorum. Sizce ne yapmalıyım? Nasıl davranmalıyım? 2 ay beklemeli miyim? Beni sevdiğini söylüyor o da benden vazgeçemiyor, bırakmıyor beni. Sadece evlilik konusunu 2 ay konuşmayalım zamana bırakalım diyor. Birine baksam yanlış anlıyor beni. Bazen hata yapacağımı düşünüyormuş fakat ben de öyle bir insan değilim. İhanet edecek, aldatacak biri de değilim. Saf, iyi niyetli temiz biriyim. Kendime yapılmaması istemediğim bir şeyi başkasına yapamam. İlk başlarda evliliği çok isteyen bir adam neden sonra evliliği 2 ay konuşmayalım dedi bilmiyorum. Aklımda o kadar soru işaretleri var ki... Sorunca da yanlış anlaşılıyorum. Çok tutarsız biri. Bir gün evlenelim der yarın da ya da bir haftada zamana bırakalım der. Devam etmeli miyim bu birlikteliğe yoksa ayrılmalı mıyım?
Yeşim Tijen’in cevabı:
Merhaba sevgili okurlar, radyomda ‘Gamzedeyim deva bulmam garibim hiç yuva kurmam’ diye güzel bir şarkı çalıyor. Sanıyorum yakında bu şarkı gençlerin dilinde olacak. Yuva kurmak aslanın ağzında dersem abartmış olmam. Şakayı bir yana bırakıp deva bulmak o kısmı konuşalım. İnsanın derdinin devası kimsede değildir, kendindedir. Bunun anlaşılması için Allah çeşitli şekillerde insanı dürter. Hayat bize bunu anlayabilmemiz için bazen söylenen sözlerle, bazen olması zorlaşan hayallerimiz, arzularımızla dürterek bak orada bir sorun var ve bu sorunun anahtarı senin atacağın adımlarda diyor. Tabii anlamakta bir kabiliyet meselesi. Kimi bu dürtmelerden rahatsız olsa da bir şey anlamıyor, kimi ise sorgulamaya başlamasıyla, mucize organ aklı sayesinde sorunlarını çözerek yaşam yolunu rahat bir şekilde yürümeye başlıyor. Buradan sorumuza girelim. Sevgili kızım siz hangi yılda kaldınız bilemedim bu zamanda bir genç kız lise mezunu olarak kalmamalı. Sizin sorunuzu okuyunca lise mezunu bir genç kız olmak çalışmamak ya da iş bulamamak... Bu büyük eksiklik. İşte her şey günümüz Türkiyesi’nde orada tıkanmıştır. Bu tıkanıklar bu eğitim düzeyiyle ve işinizin olmamasıyla sürekli hayatınızda olacaktır. Çözüm anlayacağınız üzere atacağınız adımlardadır. Ya küçük adımlar atarsınız ya da büyük. Bu sizin ufkunuz ile alakalı. Bir gün lise mezunusunuzdur yarın ufkunuzu aşarsınız üzniversite mezunu olursunuz. Biraz yukarılara bakın. Bir şairimizin dediği gibi ‘göğe bakalım’. Tesadüf bu ya geçen gün televizyonda haberleri izliyorum. Haber spikerinin ağzından bal damlıyor. Peynir şu kadar, yumurta, et bu kadar, kiralar astornomik fiyatlarda... Ev sahipleriyle kiracılar papaz olmuş. Yetmezmiş gibi yarın bir gün kış bizlere soğuk yüzünü gösterecek, doğal gaz pahalılanmış kimi yakabilecek kimi en düşükte kimi battaniyeleriyle kışı geçirmeye çalışacak. Bir de elektirik var. Işığı yakarsanız çarpıyor. Her şeyi böyle alev alev anlatan spikere yeter sus zaten görüyoruz demek geliyor. İçimizden. Sonra gençler geldi aklıma vah vah. Peki bu gençler şimdi nasıl evlenecek? Bir an onlar adına üzülüyorum çünkü evlenmek artık yürek istiyor ve o yürek de sevginin yanı sıra para olması gerekiyor. İşte sizin de evlilik mevzunuzun ötelenmesinin sebebi sizden ayrılmak istemeyen sevgiliniz için bu ekonomik durumun vahametidir yavrum. Çocuk yerden göğe kadar haklı. Nasıl evlenelim desin. Bir kişinin maaşı çok üst düzey biri olacak ki evini geçindirebilsin. Aklı biraz çalışan birisi çalışmayan biriyle evlenmez. O yüzden yavrum bu yaşadığınız durumun size söylemek istediğini duyun açık öğretimden mutlaka eğitim hayatınıza devam edin. Kendinizi çağa uydurmak için gayret içinde olun. Siz ne kadar gelişirseniz o kadar iyi bir işiniz ve geliriniz olur. Sizinle evlenmeye niyet edecek kişi size uygun biriyse daha rahat adımlar atar. Şimdi size sormak istiyorum bu genç sözleşmeli işten sürekli işe yeni geçmiş biri. Sadece onun maaşıyla nasıl evlenip ev geçindirsin zaten evlenme kısmını gerçekleştirmek daha o kısım bile bir servet gerektiriyor. Diğer yandan iki aydır tanıdığınız biriyle hemen evlilik hayallerine kapılmak pek akıllıca değil. Biraz birbirinizi tanıyın iki aydır tanıdığınız biriyle evlenmek kumar oynamak gibi bir şey. Sizi sürekli kıskanması, tedirgin olmasına gelirsek günümüzde her şey mümkünse de kendine güvenen biri kendinden ve sizden emin ise bu kadar kıskançlık hallerinde olmaz. Siz birbirinizi henüz iki aydır tanıdığınız için o güven duygusu henüz oluşmadığından bu tür davranışlarda bulunuyordur diye düşünüyorum. Yazdıklarımı anlayıp hayata geçirirseniz hayatınızın daha kolay yol aldığını güzelleştiğini göreceksiniz yavrum. Bol şans diliyorum.
Sevgiler sevgili okurlarıma...
YORUMLAR