Elimi çabuk tutmayarak hata mı ettim?

Merhabalar Yeşim Hanım. Bu aralar çok zor zamanlardan geçiyorum. İnternet üzerinden tanıştığım bir kız vardı, bu farklı dedim, gerçekten farklı… Beni ilk o eklemişti, ben polisim, o da polis olmak istiyordu. Hayalindeki meslek polislikti, üniformaya karşı hayranlığı vardı, üniversiteyi bitirmiş atanamamış ailesi yaşıyor ve mağazada çalışıyordu ve polislik sınavına hazırlanıyordu. Uzunca bir süre konuştuk, aramızda 700 küsür km mesafe vardı, ilk girdiği polislik sınavını kaybetti. Ben teselli ettim onu, daha sonra artık çok uzattım diyerek 6 ay sonra günübirlik yanına gittim. Görüşme kötü geçmedi ara ara tartışma çıkarırdı ben bir şekilde alttan alırdım, tartışsak da çok iyi anlaşıyorduk, konuşmaya devam ettik. Mesleğimden dolayı ve onun da mağazada çalıştığı mesai içerisinde telefon kullanamamasından ötürü çok fazla ilgi gösteremiyordum ama sürekli yazardım elimden geldiğince. İlk buluşma üzerinden 2 ay geçtikten sonra ilişkinin heyecanı yok şimdiye kadar bana bir çiçek yollamanı çok görmezdim mutlu olabileceğimizi düşünmüyorum dedi. Peki dedim, bir hafta sonra ben dayanamayıp ona geri döndüm. Gel düzeliriz diye… Düşünmek istediğini söyledi, geri döndü, eski halimize döndük, bu kez eskisine göre daha fazla ilgi göstermeye başladım. Karşılıklı hediyeşmeler oldu, o sırada da ikinci kez polislik sınavına girmişti, sınav sonucu bekliyordu yine onun başlatması ile aramızda tatil muhabbetinden yine bir tartışma çıktı. Bana benden gidebilirsen tatile gidebilirsin diyerek rest çekti, yine koptuk ayrıldık. Ertesi gün ben geri adım attım, yazdım senden gitmek istemiyorum dedim, devam ettik. Daha sonra sınav sonucu açıklandı ve polis okulunu kazandı, kazandığını öğrendikten sadece 2 gün sonra "Senden bana adım yok beni boşuna bekleme" diyerek adını koymuyorsun muhabbetlerine girdi. Ben bir kere görüştüğümüz için temkinli davranıp ad koyma işlerine girişmek istemedim, kusura bakma evlenmiş olmak için evlenmek istemiyorum dedim. Tartışma devam ederken “Vedalaşıyor muyuz?” diyerek lafı yine ayrılığa getirdi, istediğin bu zaten dedim. Beni suçlu hissettirerek “Zamanında adım atmadığın için ömür boyu başkasının kollarında olacağım” dedi, ben sabahına geri adım attım, yine yazdım. Eğitimi 7, 8 ay sürecekti, 7 ay sonra adını koyalım okulun bitince dedim, zor da olsa ikna ettim, ne kadar tartışsak da beni sevdiğini söyledi. Sabahına bilet aldım, zaten 5 aydır yüz yüze görüşemiyorduk, arayı çok açmıştım, mesleğimden ötürü kolay kolay izin alamıyordum. O benim yanıma gelemezdi çünkü ailesi ile yaşıyordu, yanına geleceğimi öğrenince çok sevindi plan yaptı, ailesi beni biliyormuş, gelince aile büyüklerinden ninesi ile tanıştırmak istedi. Tabii ki dedim kabul ettim, yine çok sevindi, sadece 1 gün sonra bana bir ekran görüntüsü gönderdi. Birisi kendi memleketinden bir çocuğun profilini atmış "bu çocuk evlenmek istiyor, bizim memleketten, deniz subayı, istersen tanış konuş" diye, kız da yok yazmış, sen istemiyorsun bu insanlar neyin ısrarını yapıyor böyle dedim. Sen beni anlamıyorsun diyerek kültür farkı yaşar mıyız, ileride mutsuz olacağımızı söylüyorlar deyip bir tartışma daha çıkardı. “Hayır yaşamayız benzer kültürler. Hem mutlu olan herkes kendi memleketinden mi evleniyor?” dedim, “Sorularıma soru ile karşılık veriyorsun senden beklediğim cevapları vermiyorsun. Ben senin arkanda dağ gibi dururum demeni beklerdim” dedi. “Ne yapmak istiyorsun açık açık söyle” dediğimde aşkımızın ve sevgililiğimizin olmadığını söyleyerek gelip gideceksin ileride daha zor olacak dedi. Peki kararını vermişsin dediğimde helallik istedi ve bitti, bundan sadece 1 ay 25 gün sonra bana ekran görüntüsünü attığı kişiyle görücü usulü tanışıp evlendiğini öğrendim, evlendiği kişi de bir teğmen. Ben hemen adını koyma yüzük takma işine yanaşmayınca beni hemen sildi kafasında, acaba hata mı ettim elimi çabuk tutmayarak? Bir şeyleri zamanında yapmayarak? Canım o kadar çok sıkılıyor ki anlatamam, bu arada konuşmaya başlamamızın üzerinden toplamda 11 ay geçmişti, 1 yıl henüz dolmamıştı. O 24 ben 28 yaşındaydım.

Yeşim Tijen’in cevabı:

Merhaba sevgili okurlar… Radyom şarkılarla yine iş başında. Bugün Türk sanat müziği dinliyorum zevkten dört köşeyim. Nasıl dört köşe olunuyorsa… Mutluyum yani… Ah bu şarkılar olmasa herkes herkesi daha kolay unuturdu muhakkak. Öyle şarkılar var ki insanın duygularını dürtüyor, hiç düşünmeyeceği şeyleri düşündürebiliyor. Tesadüf bu ya “Kalbimde arama eski yerini sen gözümden akan sele karıştın” diyor sevgili Zeki MÜREN… Onun sesinde şarkılar bir başka güzel. O muhteşem sesi insanı alıp götürüyor. Sizi şarkılar alıp hiçbir yere götürmesin yavrum, derin duygulara girmemişsiniz. Sadece bir iki kez görüştüğünüz biri için yas tutmamalı, keşke dememelisiniz. Kız arkadaşınızın niyeti bir an önce evlenmekmiş. Sizi hep evlenmeye yanaşmanız için dürtmüş durmuş. Yeterince tanımadığınız, iki kez görüştüğünüz biriyle doğal olarak hemen evlenmeye yanaşmamışsınız. Biraz daha zaman istemişsiniz. Bu zamanda tanımadan, huyunu suyunu az çok bilmeden evlilik yaparsanız kumar oynamış olursunuz. Hem de bu internette oynanan kumardan kendinizi sakın suçlamayın. Bazı genç kızlar evlenmek için evleniyorlar. Evliliğin ne kadar önemli olduğunun bilincinde değiller. Acelesi olmasaydı, sizi değerli bulmuş olsaydı beklerdi. Siz evlenmem dememişsiniz. O da size bahsettiği gençle ne çabuk da evlenmiş… Burası insanı biraz düşündürüyor.

Kızlar günümüzde her şeyi tamam istedikleri için ve bu isteklerin içinde hep bir seremoni olduğu için bir ayda evlenmesi insanı şaşırtıyor. Acaba diyorsunuz… Uzak ilişkiler böyle uzak uzak yaşandığından nerde ne yapıyor?, kiminle görüşüyor? Yeterince bilemiyorsunuz… Onun vicdanına kalıyorsunuz bir de internetten tanıdığınız biriyse bu kişi tam bir bilmece… Bana göre kaybettiğiniz ya da kaçırdığınız bir şey yok kendinize sakın kızmayın Bu zamanda her konuda dikkatli olmak lazım yavrum mevzu evlilikse on kat daha fazla dikkat etmelisiniz. Hayatınızın en önemli kararı aceleye gelmez pek çok şeye dikkat etmek ve karşınızdaki kişinin sizi taşıyacağından emin olmanız gerekir. Mesleğiniz zor meşakkatli bir meslek sizinle evelenecek kişi bu zorluklara göğüs gerebilecek kadar kuvvetli olmalı işiniz dolayısıyla ihmalleriniz olacağından hemen boşanmaya kalkacak veya arayışlara girecek biri olmamalı. Değerleri olan bir genç kız olmalı. Yoksa çok üzülürsünüz. Artık ilişkilerde kimse azla yetinmeyi bilmiyor, beklentiler yüksek bunları siz de yaşadığınız ilişkilerde veya etrafınızda yaşanan ilişkilerde görüyorsunuzdur. Bu beklentiler ilgi alaka şımartılmanın yanında çiçekler böcekler hediyelerdir… Öyle kuru kuruya ilgi artık ilişkilerin lugatında kalmadı yavrum. İlle sevdiğiniz kişiye ufak ufak da olsa hoşuna gidecek kendini değerli hissedeceği jestler yapacaksınız. Bu çokça genç kız ve kadın için böyle kadının ruhu erkekten oldukça farklı incelik istiyor. Bunlara daha sonraki ilişkinizde dikkat etmenizi öneririm. Bir diğer önerim internetten kendinize eş seçmeyin. Sizin güzel bir mesleğiniz var. Ve bu genç kız gibi bazı kızlar üniformalı erkekleri cazip buluyorlar buna bir de ince ruhunuzu eklerseniz internete hiç ihtiyacınız olmadığını anlarsınız. Bir yandan da gecesi gündüzü olmayan bir meslek olduğundan kadere bırakarak ne çıkarsa bahtıma diyerek evlenemezsiniz. O da tanıyarak, tanıdıkça güvenerek olur. Hiçbir zaman evlilik aceleye getirilmemeli. Hayatınızın en önemli kararı çocuklarınızın annesi olacak kişiyi seçeceksiniz. Sizi her koşulda taşıyacak kişi ne istediğini bilen kişidir internette arayış içinde olmaz diye düşünüyorum. Bu durum sizin için bir kıstas olmalı.

Diyeceksiniz ki şimdi herkesin sosyal medyası var. Buna karşı değilim ama her genç kız da orda kendine sevgili ya da eş aramıyordur diye düşünüyorum. Paylaşımları ve arayış içinde davranışları kişiye bir fikir verebilir. Aklı başında bir genç kız internette arayış içinde olmaz yavrum. Ancak kendiyle sorunları olan iletişim sorunu yaşayan kişiler orada ilişki arayışına girerler. O zaman ne yapıyorsunuz yavrum? Hayata umutla bakmaya devam ediyorsunuz. Şarkılar ne söylerse söylesin siz hayata gülümsemeye hem aklınız hem kalbinizin birlikte sizi yönlendireceği doğru kişiyi beklemeye devam ediyorsunuz. Her şeyi en güzeli polis oğlumun olması dileğimdir.

Sevgiler sevgili okurlarıma…

Çözemediğiniz sorunlarınızı yazın, Yeşim Tijen size önerilerde bulunsun.

İşte sorularınızı gönderebileceğiniz adres: yesimilehayatbilgisi@gmail.com