Ağlayarak ayrıldık

Merhaba Yeşim Hanım, konuya nasıl başlayacağım bilmiyorum ama sizin gibi uzman birisinin desteğine, fikirlerine ihtiyacım var. 5.5 yıllık bir erkek arkadaşım var, lise sonda aynı sınıftaydık ve sevgililiğimiz o zaman başladı. O Kocaeli'ye üniversiteye gitti ben de yaşadığımız şehirde üniversiteye başladım. Uzak mesafe ilişkimizde tabii ki çok özlüyorduk, ben bu yüzden ufak da olsa tartışmalar çıkarıyordum ama 2-3 ay olmadan buraya gelir (ailesinin evi zaten burda) hiç sorun, soğukluk olmadan eskisi gibi görüşürdük. Ben hala üniversitedeyim bitmesine de yaklaşık 2 yıl var, erkek arkadaşım 4 yılda bitirdi ve İstanbul'da güzel bir şirkette çalışmaya başladı. Yani her zamanki gibi uzak mesafe ama gayet güzeldi. Maalesef 7 ay önce, aniden, hiçbir hastalığı olmadığı halde babası vefat etti, ben tanışmamıştım ama kalbim acıyacak kadar çok üzüldüm. Hep ona, annesine ve ablasına destek olmaya çalıştım, evlerine gittim. Aile gibi olmuştuk, birbirimizi hep severdik zaten. O annesinin, ablasının yanında hep güçlü durmaya çalıştı, hep kendini sıktı bunu fark ediyordum ama tek başımızayken 2-3 defa ağladı içini döktü. Babasının vefatından 1 hafta geçtikten sonra “Sen benim artık ailemsin, iyi günde kötü günde hep beraberiz inşallah” diye duygusal bi konuşma yapmıştı. Bir daha da babasının konusunu hiç kimseye açmadı. Ben de üzmemek için hiç açmadım. Son zamanlarda iş yerinden arkadaşlarıyla arabayla geziyorlar, biraz fazla hız yapıyor, neden böyle yapıyorsun deyince de müzik açıp gezmek iyi geliyor diyordu. Son 1 aydır biraz hayattan soğumuş gibiydi, sevildiğimi pek hissetmiyordum, özlediğini dile getirirdi, güzel sözler söylerdi, bunları söylememeye başladı ve dile getirince yok öyle bir şey dedi ve ağlamaya başladı. “Hayatım kaydı benim, ne yapacağımı bilmiyorum” dedi ben de anladım babasıyla ilgili olduğunu. Geçen cuma günü 3 ayın üstünde 3 günlüğüne buraya geldi. Cumartesi günü görüştük, ona alışveriş yaptık, oturduk ve bir anda ayrılık konuşması yapmaya başladı. Özetle, “Uzak mesafe ilişkisi çok zor bir şey ne zamandır yapıyoruz, hislerim ilk zamanki gibi değil. Sana öyle hissettirmek beni daha da kötü yapıyor, sen bunu hak etmiyorsun” dedi ama bizim hiç büyük bir kavgamız bile olmadı, ayrılık lafı hiç geçmedi, hep gayet güzeldik, çok severdik birbirimizi. “Bugün biraz düşün yarın güzelce konuşalım” dedi ve pazar günü tekrar buluştuk. Dinimiz gereği sarılmazdık, el ele tutuşmazdık ama bana sarıldı ve ağlamaya başladık. Bizim için ağladığını söyledi. Bütün gün böyle ağlaya sızlaya, bana sarılarak ayrılık konuşması yaptık ama ayrılık lafını ağzına bile almadı. “Madem bu kadar üzülüyoruz neden ayrılmak zorundaymışız gibi?” deyince de “Sana haksızlık etmek istemiyorum, hislerimden emin değilim. Nasıl böyle devam edebiliriz ki?” dedi. “Zor bir dönem geçiriyorsun, bununla ilgisi var bence” deyince de “Babamla ilgili değil” dedi. Daha fazla yanımda durmak istedi ama eve dönmek zorundaydım, evime kadar bıraktı, yine ağlayarak ayrıldık. 1 hafta oldu ayrılalı, ben 1 kere yazdım 1 kere de aradım, gayet iyi davrandı. Hiç yazıp aramadı o. Benim nasıl bir yol izlemem gerekir, hiç bırakmak istemiyorum ama sevip sevmediğinden emin değil zorlamayla hiçbir şey güzel olmaz. Yazmayı bırakırsam da beni unutmasından, kötü olmasından korkuyorum ama elim kolum bağlandı ne yapacağımı bilmiyorum, kendi haline mi bırakmalıyım? Yardımcı olursanız çok sevinirim. Biraz uzun oldu ama uzman görüşünüz benim için çok önemli. Şimdiden çok teşekkür ederim, iyi günler, iyi çalışmalar.


Yeşim Tijen'in cevabı:


“Yoksa ölmeden önce mi öldük biz?”

Gülten akın


Merhaba sevgili okurlar… İnsanlar bazen hissettiği acıyla ölmeden de ölür. Bitebilir sevgiler güzel sevse sevilse de biter. Bu hiç belli olmayabiliyor. Güzel bir ilişki yaşanmışsa ayrılığın güzeli olmasa da sizin gibi sevgili kızım ağlaya ağlaya ayrılınıyor. İkiniz çok genç yaşınızda bu beraberliği uzak ilişki olmasına rağmen bugüne değin taşıyabilmişsiniz. Bu büyük bir beceri. Adeta beraberce büyümüşsünüz işte bu büyümek kimi insanın düşüncelerini duyguları değiştirebiliyor. Beklentileri beğenileri değişebiliyor dedim ya bunun adı büyümek. Sevdiğiniz genç okulunu bitirmiş büyümüş, işe girmiş büyümüş, babası ölmüş başka büyümüş bunlar onda hep bir dönemin bitip başka bir dönemin başlaması… Dolayısıyla değişimi dönüşümü olmuştur. Beraberce güzel duygular hissetmiş olmalısınız ve bence siz çok değerli bir genç kızsınız ki sizden ayrılırken ağlamış. İlk defa o gün sarılmışsınız, dinimizce uygun değil demişsiniz. Çok etkilendiğimi söylemeliyim. Bu sarılmak ağlamak kısmı insana aaa o da seviyormuş hissini verebilir ama sizinle uzunca zamandır bir beraberlik yaşadığından ve size olan saygı ve sade sevgisinden de olabilir bu gözyaşları. Neden böyle düşündüm? Ayrılığınızdan sonra o sizi aramamış, mesaj yazmamış hep siz yazmış ve aramışsınız. Burası insanı ister istemez düşündürüyor. Gerçekler bazen dile gelmez o zaman gerçekleri zaman size söyleyecek. Bazı sırlar zamanda gizlidir. İnsanlar sorularının cevabını karşısındakinden alamazsa zamandan alır. Güzel kızım bazen ayrılığı acı acı yaşıyorsunuz bazen de yaşadığınız gerçek ayrılık olmayabiliyor. Siz o sevgiyi yaşayanlar ayrılık acısı içinde bunu bilemiyorsunuz haklı olarak kıvranıyorsunuz. Yaşadığınız bu ayrılığın gerçek bir ayrılık mı geçici bir durum mu olduğunu ancak ona yazmayı, aramayı bırakarak öğreneceksiniz. Onu arayarak, ona mesaj yazarak onun sizinle ilgili düşüncelerini duygularını anlamasına yardımcı olamazsınız. Kararını verebilmesi için ona o ayrılığı yaşatmak zorundasınız. Bu sizin içinde gerekli bir adım olacak başka türlü kendi hayatınızın yolunu açamazsınız.


“Hemen yanıma şöyle gel otur

Yalnızlığı Tanrıya bırakalım

Hüzün gecelere mahsustur”


Yaşadığınız ilişki gerçekten de bitebilir yavrum. Bu hayatınızın bitmesi demek değil. Hayatınızda yeni bir sayfa açılması demek. Siz de kendinizde onu bitirmek zorundasınız yavrum. Bu sözlerim size acı verecek olsa da onun büyüdüğü gibi siz de büyüdünüz. Lise son sınıftaki kız olmadığınızı anlayacak hayata başka gözlerle bakabildiğinizi farklı beğenileriniz olduğunu keşfedeceksiniz. Çünkü kalbiniz artık özgür. Demek istediğimi anlayabiliyor musunuz? Kendinizi bağlı hissettiğiniz o gence karşı sorumluluk duygunuz sevginiz sizi bağlarken şimdi kendi gerçek düşüncelerinizle zevklerinizle karşılaşacaksınız. Bu bir bakıma sizin için şans. Gülten Akın’ın “Yalnızlığı Tanrıya bırakın” dediği gibi o da yalnız sayılmaz ya bizlerin sevgisi ve dualarıyla yine sevin, sevmekten korkmayın. Kendinize güveninizi sakın kaybetmeyin ama inşallah size layık olanı sevin yavrum. Sevgiler sevgili okurlarım…


Çözemediğiniz sorunlarınızı yazın, Yeşim Tijen size önerilerde bulunsun.


İşte sorularınızı gönderebileceğiniz adres: yesimilehayatbilgisi@gmail.com



YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!
  • Misafir İnsan zor gunlerinde asıl sevdiklerini yanında görmek ister.
    CEVAPLA

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.