İlk geceden çok korkuyorum

Yeşim Hanım merhaba, ben 30 yaşındayım ve 3 yıldır çok sevdiğim bir adamla nişanlıyım. Benim ailem ve nişanlımın ailesi artık evlenin diye sürekli baskı yapıyor. Ben iki defa evliliği ertelemiştim. Sebebi hazır ya da emin olmadığımdan değil… Aslında nişanlımı çok seviyorum ve onunla bir hayat kurmayı çok istiyorum ama ben aşırı utangaç ve çekingen biriyim. Evliliğimin ilk gecesinden hem çok korkuyorum hem çok utanıyorum. Nasıl olacağını ve nasıl davranmam gerektiğini hiç bilmiyorum. Bu duygularımı nasıl bastırırım onu da bilmiyorum. Ben birine anlatma ihtiyacı duydum. Kimseye bugüne kadar hiç anlatmadım ve iki defa neden evliliği ertelediğimi söylemedim, size içimi dökmek istedim. Bana bu konuda yardımcı olursanız çok sevinirim.


Yeşim Tijen’in cevabı:

“Neresinden vurulmuş diye soran olursa, ‘Çocukluğundan’ dersiniz.”


Merhaba sevgili okurlar bugün cevap vereceğim soruyu görünce ister istemez bizim genç kızlık zamanımıza gittim. Bizim çağ bazı bakımlardan taş devriydi ama çokça bakımdan da bugüne göre çok güzeldi. Her şeyin doğlalıkla, saflıkla yaşandığı; menfaatlerin önplanda olmadığı bir zaman dilimiydi. O taş devri dediğim kısmı bize dayatılan korkulardı… Bizler öylesi korkular işlenerek büyütüldük ki tahmin bile edemezsiniz. Herhangi bir vasıtaya bindiğimizde bir erkeğin kalktığı yere oturmamamızı söylerler sonra da “Aman ha hamile kalırsın ailm Allah” diye eklerlerdi. Düşünebiliyor musunuz? Erkeğin oturup kalktığı yere, onun sıcağına oturursan hamile kalırmışsın… Nasıl bir korkutma bu? Bizleri korkuturken kafalar nasıl çalışıyordu şimdi tahmin edebiliyorum ama o zaman korkularla kuşatılmıştım. Bu ufacık bir örnek varın gerisini siz tahmin edin bizim neslin ne hurafelere maruz kaldığını… Hala bizim nesil birçok bakımdan o ayıplara tutsaktır. Zaman birçok şeyi bizde çözse de bazı şeylerin izi ruhlarımızda kazılı. Sizin sorunuz işte o zamanın sorusu gibi duruyor. Korku insanı kısıtlayan bir duygu, utangaçlık da öyle… İkisi de insanın hareketlerini kısıtlar. Mesala size benim gençken olan korkumdan örnek vereyim çünkü içinde utanmayla beraber korku da vardı. Doğum hakkında o kadar korkunç şeyler anlatıldı ki ben de duyduklarımdan sonra doğum korkusu oluştu çünkü bu duyduklarım benim bilinç altıma yerleşmişti ve haliyle evlendiğim zaman asla normal doğum yapamam diye düşünmeye başladım. Öyle de yaptım. Hamile olduğumda iki çocuğumu da sezaryen ile doğurdum. Şimdiki aklım olsa korkar mıydım? Hayır, korkmazdım. “Doğum benden korksun” derdim. Ben de çatır çatır normal doğumla çocuklarımı göre göre, o ilk ıngasını duya duya doğururdum. Bunlar geçmişten ufak örnekler ama dediğim gibi artık geçmiş… O zamandan bu zamana öyle çok şey değişti, insanlar gelişti, ebeveynler bilinçlendi, aklıllandı. İnternet hayatlara girdi dolayısıyla sorunlarınıza çözüm bulabileceğiniz mecralara ulaşabiliyorsunuz. Bu çok büyük bir kolaylık… Gördükleriniz, öğrendiklerinizle ufkunuz açılabiliyor. Sizler bu kadar kolaylığın olduğu bu dönemde kendinizi aşmak ve geliştirmek zorundasınız. Evet, hala utangaçlık güzel bir duygudur azı insana yakışır çoğuysa sırf zarardır. Sizi birçok şeyden geride bırakır. Konuşamazsınız, adım atamazsınız gibi gibi… Öyleyse bu utangaçlığı yenmek zorundasınız. Üstelik evlenecek biri olarak bu utangaçlığı mutlaka yenmek zorundasınız. Bu da sizin kendinizi aşmak konusunda göstereceğiniz çabaya bağlı yoksa ayıplarınızla birlikte kendinizde tutuklu olarak yaşarsınız. Bilemiyorum. Siz hangi söylemleri duya duya büyüdünüz? Kulağınıza neler üflendi? Aileniz, etrafınız sizi bu kadar utangaçlığa sürükleyecek ne gibi olumsuz duygular yaşamanıza sebep oldular inanın merak ettim ama ne yaşadıysanız yaşadınız artık yetişkinsiniz. Öyleyse bu utangaçlığı da birçok şeyi de sorgulayarak kendinizi iyi yönde geliştirebilirsiniz. Artık yetişkinsiniz sizin sorumluluğunuz sadece sizin aklınız var. Sorunlarınızı çözecek kapasite de vardır o zaman hiç durmayın güzel güzel kendinize bakmaya başlayın. Bu da pozitif bakış açsıyla mümkün olacaktır.


Kendinizi görmek, beğenmek ve zihninize yerleştirmiş olduğunuz utanma duygusunu kendinize bedeninize pozitif bakarak oluşturacağınız olumlu bakış açısıyla zihninizde yeni bir kodlama yaparak mümkün olacaktır. Utanma duygunuzun bu kadar aşırı olmasının kökeninde güvensizlik, kendini beğenmeme, yetersiz hissetme düşünceleri vardır. Bu ne büyük haksızlık… Her kadın güzeldir yavrum ve seven, sevilen kadın daha güzeldir. Erkekler birini sevip evleniyorlarsa onu bütün olarak severler. Orası çirkin, burası çirkin diyerek bakmazlar. Büyük göğüsleriniz olmayabilir, küçük göğüslerinizle farklısınızdır; boyunuz kısa olabilir bunların hiç önemi yoktur. Kendinizi ortaya çıkarışınızi taşıyışınız sizi güzelleştirecektir ve tabii insanı güzel gösteren karakteri, davranışları ve içinde taşıdığı kendine güvenidir. O güven sizde yoksa siz çok güzel olsanız neye yarar içiniz boş demektir. O yüzden bu bakış açısıyla kendinize bakmaya başlamalısınız. Eğer utangaçlık sizin evlenmenize mani olacak kadar sizi sizde tutuyor, üç senedir adım attırmıyorsa bu durumunuzu nişanlınızla paylaşabilirdiniz. O size bu konuda yardımcı olmaya muhakak çalışırdı. Eşiniz olacak kişiyle yalnız koca bir hayatı değil her şeyi paylaşacaksınız. Buna bedeniniz de dahil çünkü evlilik cinsellikle anlamını bulur. Onun için de size aşk filmleri izlemenizi, bedeninizde uyanan duyguları hoşnutlukla karşılamanızı, hayaller kurmanızı öneririm. Buna fantaziler de dahil tabii… Cinselliği fazntazilerinizle renklendireceksiniz yoksa yavan bir birliktelik olur. Bütün bunları düşünününce her şey sizin çıplak bedenizi sevebilmeniz ve onu eşinize rahataça gösterebilmenizle aşılabilecektir. Bunlar da bir adım atmayla başlar gerisi de kendinizi yönetmekle telkin etmekle gelecektir. Zihninizden eşinizle beraber oluyorken utanmayı sileceksiniz. Ayıbı düşünemeyeceksiniz. Bedeninize temiz bakmışsanız utanacağınız hiç bir şey yok, özgürsünüz demektir. O özgür ruh ve beden her şeye kadirdir. Evet güzel kızım benim anlattıklarımla bu duygunuzdan arınamıyorsanız bir psikolağa değil psikyatriste gitmenizi öneririm. O sizinle konuşa konuşa nedenlerine inerek bu durumu çözecek, bir yük olarak taşıdığınız azı karar çoğu zarar duygunzudan sizi kurtaracaktır.


Sevgiler sevgili okurlarıma…


Çözemediğiniz sorunlarınızı yazın, Yeşim Tijen size önerilerde bulunsun.


İşte sorularınızı gönderebileceğiniz adres: yesimilehayatbilgisi@gmail.com



Facebook Yorumları

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.