Bunları hak etmiyorduk

Merhaba, iyi günler dilerim. Bir kız arkadaşım var ve 1 yıldır beraberdik. Kız arkadaşımın 2 ay önce babası vefat etti. Bu süre zarfı boyunca elimden geldiği kadarıyla onun yanında olmaya çalıştım, üzülmesini ve acı çekmesini istemedim. Bunun için çok uğraştım fakat bu acıyı çekmesi gerekiyormuş. Kız arkadaşım babasının vefatından 25 gün sonra benden ayrıldı ve sebepleri onu çok sıkıyor olmam ve daraltıyor olmammış. Bana bunu 25 gün boyunca anlatmış fakat ben anlayamamışım. Kız arkadaşımın annesi benim için “Sizin bir geleceğiniz olmaz” diye düşünüyor. Kız arkadaşım bir patlama yaşadı. Bana öfkeyle “beni çok sıktın, bunalttın” diyerek ayrıldı benden ve daha sonrasında ben de yakın arkadaşlarımızdan bu durum için yardım istedim fakat çok bir anlamı olmadı. Beni tamamen kafasında bitirmiş gibi görünüyor ve bir ilişki istemediğini ifade ediyor. Bu durum beni çok üzüyor. Biz birbirini çok güzel anlayan bir çifttik. Bunları hak etmiyorduk. Şu an 1 aydır ayrıyız. Ona nasıl yaklaşmalıyım ve onunla tekrar bir ilişkiye nasıl dönerim? Fikirleriniz benim için çok önemli teşekkür ederim.


Yeşim Tijen’in cevabı:

"Yarını iyileştirmenin tek yolu, bugün neyi yanlış yaptığını bilmektir."


Merhaba sevgili okurlar, bir ayrılığın, biten bir ilişkinin ardından geride kalana kalan pişmanlık, anılar, acabalar ve derin bir özlemdir. Şurası kesindir; kimse mutlu olduğu bir ilişkiden gitmez. Siz beraber mutlu olduğunuzu söylerken kız arkadaşınız sizin kendi üzerinde kurduğunuz baskıdan rahatsız olduğunu söyleyerek sizi bir nevi kendinize karşı uyandırmaya çalışarak ve biraz da serzenişte bulunarak gitmiş. Bu tabii size kendinizi kötü hissettirmiştir ama aklınızı kullanır bu sözünün altını üstünü eşelerseniz kız arkadaşınızın bu sözü ileride kuracağınız ilişkileri daha uzun soluklu ve kalıcı yaşamanıza yol açacak bir ikaz olmuş. Baskı insanın üzerinde kurulmaya çalışılan bir hakimiyet, kişiyi kendi güdümüne almak. Bunun sevgiyle alakası yok, hak gaspı. Korumak diye kişilerce ifade edilse de bu korumak olamaz. Bu sen bir şeyi bilmezsin her şeyi ben daha iyi bilirimdir. Bu koruma zırhının her şeyi ben bilirim ben karar veririmin altında aslında özgüvensizlik, korku, karşındakini saymamak yatmaktadır. Hal böyle olunca baskıyı gören kişi panik yaşamaya başlar. Böyle davransam, şöyle söylesem kızar mı diye diye düştüğü kaygılarla kişi günden güne mutsuzlaşır, kendi içine kaçar. Durum ilk zamanlar aa aa beni seviyorken sonra sonra kişiyi darlatmaya başlar. Aklı çalışan biri de bu darlığa dayanmaz. Babasının ölümüyle acı çekerken dahi onu baskılamanız acı çekmesin istedim diye kendinizi açıklamış olmanız o zamana kadar üzerinde kurmuş olduğunuz baskının onda geldiği son nokta olmuş olmalı. Biri babasını kaybetmişse acı çekmesi, ağlaması, üzülmesi kadar doğal bir şey olamaz yavrum. Acı ağlayarak, üzüntüsü çekilerek, yası yaşanarak üzerinizden atılır. Orda yapacağınız hareket acı çekmesini önlemeye çalışmak yerine acı çekerken yanında olmak, elini tutmak, omuzunuzu ona vermek, elini tutmak olmalıydı. Diğer yandan annesinin sizinle ilgili olumsuz düşüncesini ona söylemesi ayrılık kararını almasında bardağı taşıran son damla olarak bu kararı vermesinde etkin olmuştur. Sizinle ilgili sosyal medyada paylaşılan bir karenin etkisi çok olmamalı sonuçta babası ölen siz değilsiniz. Sizin bir hayatınız var ve o hayat devam ediyor. Abartılı bir fotoğraf değilse hoş karşılanabilir. Ondan ziyade ilişkiniz boyunca annesinin gördükleri, kızından duydukları, hissettikleriyle bırakmış olduğunuz intiba etken olmuştur. Bütün bu sözlerimin ardından size diyeceğim Freud diyor ki; "İnsan, karşılaştığı kişilerin kalıntısıdır." Hayatın akışı içinde bir yerlerde bir şekilde, hayatımıza girip çıkan herkesin bir izi kalır hayatımızda. Sizde yaşadığınız ilişkiden kalan ne? Kız arkadaşınızın size söylediği o söz, baskınız yani. O zaman buradan kendinizi yeniden dizayn edeceksiniz, size düşen bu. Diğer taraftan kız arkadaşınıza kendine gelmesi düşünmesi için zaman vermelisiniz. Hemen üzerine gitmemelisiniz. İnsan bazen yaşadığı ilişkiyle ilgili şikayetleri olunca duygularını çözümleyemeyebiliyor ve ayrılmakla bir nevi mola alabiliyor. Bu mola ona iyi gelecektir, kendi duygularıyla karşılaşacaktır. İşte bu karşılaşmada onda yeniden filizlenebilirsiniz. Eğer söylediğiniz gibi güzel anlarınız olmuşsa acının yerini yavaş yavaş özleminiz alabilir. Bu yüzden ona bu zamanı vermelisiniz. Bir süre uzak durun zaten ortak arkadaşlarınız var, birbirinizden haberiniz mutlaka olacaktır. Sonra duruma göre yavaş yavaş küçük bir mesajla "Nasılsın? Seni özledim" diyerek ona sokulmaya çalışabilirsiniz. Eğer bu mesajınıza olumlu, ufak bir sinyal alırsanız bu ilişkiye, yavaş yavaş yeniden başlatabilirisiniz. Mesajınıza cevap vermez ya da soğuk cevap verirse anlayın ki onda gerçekten kendinizi bitirmişsiniz. Geri çekilip bu ilişkinin size öğrettikleriyle yeni biri olarak daha bir umutla hayatınıza sarılmalısınız yavrum. Hayat ne yaşanırsa yaşansın sonunda acı bitecek ve güzel günler gelecektir. Bundan hiç kuşkunuz olmasın. Hadi göreyim sizi şimdi güçlü olmak zamanı oğlum.


Sevgiler sevgili okurlarıma...


Çözemediğiniz sorunlarınızı yazın, Yeşim Tijen size önerilerde bulunsun.


İşte sorularınızı gönderebileceğiniz adres: yesimilehayatbilgisi@gmail.com

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.