Bana olan bütün hislerini kaybettiğini söyledi
Merhaba, 5 yıllık eşimin bana olan bütün hislerini kaybettiğini söyledi ve boşanmak istediğini iletti. Şu an çift terapisine gidiyoruz. Ben hiçbir şekilde ayrılmak istemiyorum ve eşimi hala ilk günkü gibi seviyorum. Bu hisleri tekrar kazanabilmem için ne yapmam lazım? Şikayetlerini ilettiğinde hepsini yapmaya, düzeltmeye çabalasam da fayda etmiyor. Bana yardım edebilir misiniz? Ailelerimiz ve oğlumuz henüz bu kararı bilmediği için yardım rica ediyorum. Teşekkürler.
Yeşim Tijen’in cevabı:
Merhaba sevgili okurlar, kadın gitmez gidemez sanıyorsunuz ya kadının ayağını bağlayan birçok şey var. Kadın eş, kadın anne, kadın evlat... Kadın beni seviyor o ancak konuşur konuşur bir şey yapamaz diyorsunuz ya kadın artık gidebiliyor. Sağına bakıyor soluna bakıyor bir de kendine bakıyor ya ben niye çekiyorum, ondan bundan benim ne eksiğim var diye düşünmeye başlıyor. Bu düşünce erkekte hiçbir gayret görmeyince zihninde tam vücut buluyor, erkekten uzaklaşıyor. O bir zamanlar çok sevdiğini düşündüğü eşini önemsememeye, birlikte daha az vakit geçirmeye başlıyor. Erkekse karısının hallerinden bir haber kadının o zaman kadar söylenmelerini de kulak ardı yaptığından ona göre her şey tıkırında eve geliyor. Yemeği hazır, kumandası elinde tv seyrediyor, maçını izliyor. İsterse eşiyle yatıyor istemezse istemiyor. Sabah kalkıyor kıyafetleri hazır. Daha ne olsun? Bundan daha iyi nasıl olsun? Ne zamana kadar? Ta ki ayrılık lafı ortaya dökülene kadar. İşte ondan sonra o rutin hayat birden sarsılıyor. Gerçekten gidecek diye paçaları tutuşuyor. O güne değin önem kazanmayan her şey birden önem kazanıyor. Tıpkı sizin gibi sevgili okurum. Bir şeyleri tüketip sonra düzeltmeye çalışmak sizce ne kadar anlamlı bulunur? Bilmem ama her şey zamanında anlamını bulmalı. Eşiniz sizi defalarca uyardığında bir, iki, üçüncüyü söyletmemeliydiniz. Bunca eksilttikten sonra eşinize bir sepet dolusu çiçek getirseniz alır o çiçekleri bir kenara atar gibi koyar, yüzüne bakmaz ama o ilk zamanlardaki serzenişlerinde o çiçeği getirmiş olsaydınız bir sepet de değil bir tane olsaydı o çiçeği gözünün göreceği bir yere koyar bakıp bakıp arada koklayıp bir yandan da sizi düşünüp mutlu olurdu. Bu kadar çok sevdiğinizi söylediğiniz eşiniz bu hissizleştiği noktaya sizin de düzeltmeye çalışıyorum dediğinizden anlaşıldığı üzere kendi kendine gelmiş olamaz. Bu noktaya gelmiş bir evliliğin ise çift terapisi ile düzeleceğine inanmıyorum daha öncesinde sorunlar aşamasında olabilirdi. Hislerin bittiği aşamada olmaz kişiye duygu yüklenemeyeceğine göre ittire kattıra bir süre daha gider şayet siz umut olmazsanız. Buna rağmen eşinizin sizinle çift terapistine gitmesi ikiniz adına umut verici bir adım. Neden derseniz, ayrılmak istemesine rağmen eşiniz hala bu evliliğe bir şans veriyor demektir, o zaman bu şansı iyi kullanacaksınız.
Birini seviyorsanız o davranışlarıyla, sözleriyle size umut vermiştir. Şimdi sizin bu noktada eşinize vereceğiniz yegane şey işte bu umudu vermek olmalıdır. O umudu nasıl vereceksiniz derseniz kadın aslında karşısında kendisi için çaba gösteren erkek görmeyi ister. O çaba birçok olmazı oldurabilir. Solmuş bir çiçeği canlandırmaz ama solmak üzere olan çiçeği zamanla emekle yeniden canlandırabilir. Çaba kadın için böylesi önemlidir. Çünkü bu çabanın altında değer vardır, önemsenmek vardır. Hep dile getirmeye çalıştığım bir söz var derdini dinleyip o derde boş ver ya kafana takma diyen değil de derdine derman olmaya çalışan erkeği ister. Erkeğin ilgisine mümkün olduğunca mahzar olmak, ona dünyadaki en güzel kadının o olduğunun hissettirilmesini ister. Yalnız yatak odasında hatırlayan bir eş değil her zaman hatırlanan bir eş olmak ister. Güçlü duran erkeği sevse de erkeğin merhametli, vicdanlı olduğunu görmeyi ister. Eşine güvenmek için onun yalanlarıyla karşılaşmamak ister. Zaman zaman romantizmi yaşamak, eşinin ağzından kendisine olan sevgisini duymak biraz da şımartılmak ister. Bakımlı bir eşi olsun ister, kişisel hijyene önem veren güzel kokan bir eş ister. İyi bir ev sahibi, misafirperver bir eş ister. Misafir gibi oturmayan eşine ufak bile olsa yardımcı olan bir erkek ister. Kupkuru kös kös oturan bir eştense hadi şunu yapalım, şuraya gidelim diyen hayata heyecan katan bir eş ister. Sorumluluklarına sahip bir eşi olsun ister. Kısacası bir eş diğerine yapıp etmeleriyle ışık da olabilir, hayatını karartabilir de. Umarım siz eşinize yeniden ışık vererek onu kazanabilirsiniz. Birini kazanmak birden olacak bir şey değil. Kaybetmek için 15 senedir kendinizi eksiltmişsiniz şimdi sabırla eşinizi kazanmak için çabalarınıza devam etmelisiniz: Yaptım olmuyor diye karamsarlığa düşmek yok. Yapıp etmelerinizle devam edeceksiniz. Eşinizi bilemiyorum ama kendinizi kazanacağınız kesin. Hakkınızda her şeyin hayırlısı olması dileğiyle...
Sevgiler sevgili okurlarıma...
Çözemediğiniz sorunlarınızı yazın, Yeşim Tijen size önerilerde bulunsun.
İşte sorularınızı gönderebileceğiniz adres: yesimilehayatbilgisi@gmail.com
YORUMLAR