İnsan hiç karısını özlemez mi?
Merhaba Yeşim Hanım, benim sorunum eşimle. 10 yıllık evliyiz, 30 yaşındayız ikimiz de. Aramızda sürekli benden yana ilgi konusu tartışma haline geliyor. O normal düz olmak istiyor ama ben “Neden aşkım, hayatım demiyorsun?”, “Neden sık sık öpmüyorsun, sarılmıyorsun?” diyorum. Her dakika bana aşkım hayatım desin istiyorum ama “Benim yapım bu. Belki de erken evlendik, sorun yaşadık bir bıkkınlık geldi, ne olduğunu ben de bilmiyorum” diyor bana. “Tatile gidelim beraber, baş başa bir şeyler yapalım” diyorum “Gelince gene aynı sorunları yaşarız” diyor. Ben aşırı takıntılıyım onun beni sevmediğini, istemediğini düşünüyorum. O da öyle bir şey yok diyor ama bu ara sorunlar oldu tartışma, hastalık vs derken yaklaşık 20 gündür beraber bile olmadık. Eşime “İnsan hiç karısını özlemez mi? Sen bir erkeksin” diyorum. O da “Özledim” diyor ama bahane sunuyor, “İlla özlediğini söylemek mi gerekiyor” diyor.
Yeşim Tijen’in cevabı:
Merhaba sevgili okurlar, ağaçlar çiçek açtı nasıl güzeller... Hepsinde ayrı bir renk! Ağaçların bu güzelliğine dayanamayan arılar ağaçların üzerinde vızır vızırlar. Arılar adeta uğultuyu andıran sesleriyle sanırsınız bir bayram yapıyorlar. O ses insana huzur, mutluluk veriyor. Arıların vızır vızır uğultularına baktığımda şunu düşündüm; yaşanan her şeyin bir sesi var. Bazen sessizlikle ses verir bazen arılarınki gibi bağıra bağıra ses verir. Siz de eğer yüreğinizde bir duygu taşıyorsanız, ağzınız laf yapmasa tutuk biri olsanız bile sevgi öyle bir duygudur ki insandan insana konuşmadan da ses verir. Sevginiz davranışlarınızda dile gelir ama her ikisininde olmadığı yerde sevgi hissedilebilir mi? Yeterince yoktur ki hissedilsin. Böyle durumlarda insan neye sarılacak ya da tutunacak? Kendine mi? O zaman eş ne işe yarıyor? Eğer eşinize sevgi, ilgi, arzu veremiyorsanız bu adı konmamış bir tutsaklığa dönüşmez mi? Evet bazı erkek aşkım, canım, balım demeyi sevmeyebilir. Amenna, ama o eksikliğini sevgiyle bakan gözleriyle, özlemle dokunan elleriyle, sıcacık sarılışlarıyla, gün içinde eşini arayarak sormalarıyla eşine olan sevgisini duygusunu yüreğinin aynası olan davranışlarıyla yansıtabilir. Beden dili konuşuyorsa benim adam da böyle konuşuyor diyerek o güzel hoşa giden sözlerden feragat edip bu duruma fazla takılmamaya çalışırsınız. Ne yazık ki sizin adam hiç konuşmuyor. Haklı olarak üzülüyor ve endişeleniyorsunuz. Peki bu normal mi? Normal gözükmüyor sevgili okurum. On senelik evli olmak eşinizin dediği gibi bıkkınlık yaşatmaz aksine daha iç içe geçmiş bir birlikteliği yaşarsınız, daha çok biz olmuş olursunuz. Oysa siz hala eşinize ulaşmaya çalışıyorsunuz. Tam bir birlikteliğin, bütünlüğün olmadığı bir evlilik bu. Eşiniz bile isteye uzak duruyor gibi gözüküyor. İmkanı olup tatile gitmekten kaçan, eşinden uzak duran bir eş başka nasıl anlaşılmalı? Ortada paylaşılmak istenen bir sevgi yok. Olsa insan böyle bir tutum içinde olmaz. Tatile gitsek dönünce yine aynı oluruz demek bu tatilin bile onda bir şeyleri değiştirmeyeceğini anlatıyor. Bana ne oldu bende bilmiyorum demesi sizi kandırmak yavrum. Eşiniz kaçamak cevap veriyor o ne olduğunu bilmez mi? Biliyordur da söyleyemiyordur gerçi biraz demiş bıkkınlık diye bu da onun açısından sevgisinin azaldığı anlamını taşıyor.
Yazdıklarınıza bakıp size sevginin tezahürünü anlatayım istedim. Sevgi birçok şekilde insana tezahür eder. Sevgiyi sözlerde bulamayabilirsiniz ama sizi düşünen davranışlarında görerek mutlu olabilirsiniz. Mesela ufacık bir örnek vereyim size; siz kanepede uyuya kalmışsınız. Seven bir eş, eşinin uykudayken üşüyeceğini düşünerek üzerine bir battaniye örter. Diyelim ki çikolata seviyorsunuz akşam eve gelirken sizi mutlu etmek istediğinden yüzünüzde yayılacak mutlu bir gülümseme için o çikolatayı alıp gelir ve siz onun sizi düşündüğünü, önemsediğini, değer verdiğini bu ufacık davranışlarıyla bile hissedersiniz. Başka nede hissedersiniz? Yalnız işe giderken değil hafta sonu evdeykende kendine özen gösterir, size daha çekici gelmek için kendine özen gösterir. Ayrıca cinsel hayat da erkeğin eşine karşı ilgisini, arzusunu deşifre eden bir durumdur. On senelik evlilikte aktif bir şekilde cinsel hayat yaşanır. Bu tarz yaklaşımları olmuyorsa kendinize bir sormalısınız ben yeterince kendime özen gösteriyor muyum? Yeterince kendime, bedenime temiz bakıyor muyum? Ter kokusu, beden kokusu bunlar da eşler arasında uzaklaşma nedeni olabiliyor. Çekici, işveli cilveli, seksi bir kadın mıyım? Bu soruların hepsi sizin açınızdan olumluysa eşinizin iş veya başka nedenlerle alakalı problemleri yoksa geriye bir tek şey kalıyor; hayatında bir başka kadının olma ihtimali. Bu da günümüzde pek de imkansız değil yavrum. Hatta artık nerdeyse normal bir durum haline gelmeye başladı. Yazdıklarımdan eşinizle olan ilişkinize bakarsanız kendiniz bu sorunun cevabını bulacaksınızdır diye düşünüyorum. Sevgiyle kalın yavrum.
Sevgiler sevgili okurlarıma...
Çözemediğiniz sorunlarınızı yazın, Yeşim Tijen size önerilerde bulunsun.
İşte sorularınızı gönderebileceğiniz adres: yesimilehayatbilgisi@gmail.com
YORUMLAR