Eşimin beni sevdiğini sanıyordum

Merhaba Yeşim Hanım, ben 37 yaşında 7 yıllık evli bir kadınım. Eşimin beni sevdiğini sanıyordum. Ben hastayken, evde ateşler içinde yanarken o sevgilisine mesaj attı ancak mesajı yanlışlıkla bana gönderdi… Allah işte bana geldi. Mesajda benim raporlu olduğumu, bugün eve gelemeyeceğini, çok sevdiğini yazmış. Ben de eve dinleme cihazı koydum. Demek ki ben vardiyalı çalıştığım için kadın hep eve geliyordu ve bütün her şeyi yakaladım. Telefonundan geçmiş mesajları indirdim. Senden başka kimseyi sevmedim yazıyor. Ben boşanmak istiyorum çocuk sahibi olmadım çünkü asla kendisine güvenmedim. O kadar yalancı ki “Ben bir şey yapmadım” diyor hala. Ben babamı kaybetmiştim benim babamı kaybettiğim gün, o gece sabaha kadar birliktelermiş. Ben bu işi bir an önce bitirmek istiyorum ama erkek kardeşim çalışmayan biri, herhangi bir sorumluluğu yok yani kendim hariç kimseye güvenim yok. Annem zaten rahatsız, babamın ölümü beni bitirdi. Artık ölmeyi istiyorum. Ben bu dünyaya fazla iyiyim, gerçekten hiç art niyetli olmadım kendim için asla yaşamadım ama bu etrafımdaki kan emiciler beni bitirdi. Biliyorum değmez diyeceksiniz ama ne gidebiliyorum ne kalabiliyorum. Çok mutsuzum çok!


Yeşim Tijen’in cevabı:

Merhaba sevgili okurlar, bugün yine Gülten Akın'layız. Bu dünyadan böyle güzel şiir yazan bir kadın geçmiş ve şiirleriyle bize ne çok mesaj vermiş. Siz yoksa hala şiir okumuyor musunuz? Çok şey kaybediyorsunuz. Nasıl da iyi geliyor, kalplere ilaç ilaç. Bugün bu şiiri paylaşmamın nedeni toplumun yaşam şeklinin değiştirmesi, dayatılan kültüre yenilmemiz ona karşı duramamamız, o kültürün içinde kendi değerlerimizi yitirmemiz. Günümüz insanın neden kimliğini kaybettiğini şairin bu dizeleriyle insan kolayca anlayabilir ve çözüme de ulaşabilir.


"Evleri yüksek kurdular

Önlerinde uzun balkon

Sular aşağıda kaldı

Aşağıda kaldı ağaçlar

Evleri yüksek kurdular

On bin basamak merdiven

Bakışlar uzakta kaldı

Uzakta kaldı dostluklar

Evleri yüksek kurdular

Cama, betona boğdular

Usumuzdaydı unuttuk

Topraklar uzakta kaldı

Toprağa bağlı olanlar"


İnsan bu kadar beton yığını arasında kalınca balkonlar bile insanlara çok görülüp Fransız balkonuna dönünce gelin de bu insanlardan insan olmalarını bekleyin. Bir de kendinde iş yoksa insan insan olmaktan uzaklaşarak betonlar arasında o da bir parça betonlaşabiliyor. Gamsız, duyarsız, ahlaksız daha ne çok söylenecek söz var da bu kadarıyla yetinerek kelimeleri zapt edeyim. Oysa insana ruh lazım. O ruhun da betonlar arasında nefes alması, kendini revize etmesi mümkün değil. Yaşadıkça revize lazım oysa çünkü insan yaşadıkça onarım, güçlendirme, havalandırma vs istiyor. Yine şairimizin dediği gibi şimdilerde kimsenin vakti yok ince şeyleri anlamaya ama iyi ki hala o incelikleri anlayan, bilen güzel insanlar var, olacakta. İşte o güzel kalpli insanlar hayatı yaşanır kılıyor. Artık konuya girebiliriz. İnsanın kendini bilmesi güzel bir şey yavrum. Sizin ben bu dünyaya fazla iyiyim demeniz aslında kendini bilmeniz. O zaman o iyi olma hali ile aptal olma hali arasındaki ince çizgiye dikkatinizi çekmek isterim. İyi olabilirsiniz ama aptal olmamalısınız. İyi insanların da iyilikte sınırları olmalı. Olmak zorunda. Yoksa mutlu olamazlar. Kullanıla kullanıla yıpranarak bütün pullarını döktükçe yaşamda nefes alamaz hale gelirler. Oysa siz daha çok gençsiniz yavrum, hayatınızda bugün için size öyle gözükmese de hayat size güzel günler vaat ediyor. Tabi bu güzel günler sizin hayatın bugün yaşadıklarınızdan ibaret olmadığının bilincinde olmanızda. Yarınlar herkes için umut dağıtır niye siz de o umutlara tutunmuyorsunuz? Üstelik umutlar yalnız ağalara değil herkese beleş. Şaka bir yana tekrar güzel kalbinize dönersek insanın güzel bir kalbi varsa o güzel kalbin ekmeğini mutlaka yer yavrum, tabi o kalbi aklın yön vermesine izin vererek. Sadece güzel kalp bugünün dünyasında yaşayamaz. İkisi dayanışma içinde olmalı. Öyleyse size düşen ne? Aklınızı açmak. Nasıl? Daha çok okuyarak öğrenmeye gelişmeye açık olarak, hayatı öğrenmek yaşanalardan haberdar olmak adına haberleri izleyerek, hayata aktif olarak katılarak aklınızı, fikrinizi açabilirsiniz. Sizin sorununuz eşinizin sizi aldatması. Günümüzde aldatmayan erkek varsa bile çok az. Tabi her şeyin nasıl bir adabı olmalıysa aldatmanın da bir usturubu olmalı değil mi? Eşiniz sevgilisini evinize getirerek çirkin bir olayı daha da çirkinleştirmiş. Hiçbir eş böyle bir aldatılmayı hak etmez ama olabiliyor kalbiyle, insanlıklarıyla bağını yitirmiş insanlar bu kadar çirkinleşebiliyorlar. Sonra da güzellemelerle size yaklaşıyorlar. Seni seviyorum da benim için bir önemi yok da vs vs Aslında çoğu için o kadınların bir değeri yok, maksat gönül eğlendirmek. Cinsel ve manevi tatmin, haz arayışı. Nasıl olsa eşlere la Fontaine'den masallarla bu sorun aşılabilir diye bu yollara tasasızca çıkıyorlar. Hiçbir bahane kadının ruhundaki, aklındaki o büyük hayal kırıklığını onarmaya, o kadının sevgisini, güvenini, inancını ayağa kaldırmaya yetmiyorsa da birçok kadın çeşitli etmenlerden dolayı evliliklerine aldıkları yara berelerle devam etmek zorunda kalıyorlar. Siz de şimdi çok yaralısınız. Evinize koyduğunuz dinleme cihazları sizi daha derinden incitmiştir. Hal böyle olunca şimdi bir yol ayrımında duruyorsunuz. Hiçbir zamana güven duymadığınız, çocuk bile yapmaktan kendinizi alıkoyduğunuz biriyle tamam mı, devam mı noktasındasınız. Güvenmediğiniz biriyle evli kalmak gibi bir çıkmazın içinde kendinizi bırakmamalısınız lakin bu öfkeli, kızgın, kırgın halinizle karar vermemelisiniz. Size daha salim bir kafa gerek. O zaman daha planlı programlı hareket edebilirsiniz. İhtiyacınız olan şimdilerde bu. Hiçbir duygu aynı kıvamda kalmıyor.


Kardeşinizin çalışmaması, annenizin hasta olması evet sizin için bir sorun olacak gibi gözüküyor ama onlar aileniz. Sizin canınız, kanınız. Siz de ömür boyu bekar kalacak değilsiniz. Düzgün biriyle yeniden evlenebilirisiniz. Yani bu ailenizle geçireceğiniz döneme katlanabilirisiniz. Hani iyilikle aptallık arasında ince bir sınır var dedim ya işte ailenizde de bu sınıra dikkat etmeye özen göstereceksiniz. Bunca laf sözden sonra her şey sizde umut etmekle, cesaret etmekle başlayacaktır yavrum. Gitmek de kalmak da cesaretinizde. İnsan bugün yaşadıklarıyla eksildiğini sanarken aslında tamamlanıyor. Onun için "Hamdım, yandım, piştim" demiş ya Mevlana. İyi ki yandık ve piştik. Acıyı duymayan insan betona yenilmiştir. Siz acıyı duyabildiğiniz için kendinizle gurur duymalısınız. Bugün haz etmediğiniz size, kendinize olan inancınızı, umutlarınızı, hayallerinizi ve aklınızı eklerseniz yarınlarda seveceğinizden emin olabilirsiniz. Hayat çok güzel yavrum, betonlardan uzaklaşıp fırsat buldukça doğayla hayvan sevgisiyle haşır neşir olun. Sevginin iyileştirici gücünün size de iyi geldiğini göreceksinizdir.


Sevgiler sevgili okurlarıma...

Çözemediğiniz sorunlarınızı yazın, Yeşim Tijen size önerilerde bulunsun.

İşte sorularınızı gönderebileceğiniz adres: yesimilehayatbilgisi@gmail.com




YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!
  • Misafir Kadın aldatmayan erkek azdır fakat düzgün biriyle tekrar evlilik yapabilirsiniz diyo???? he birde abla tamam doğa toprak güzel de böylesi pollyannacılığa gerek var mıydı? Okurken güldüm
    CEVAPLA
  • Misafir Benimde inaclm guvencim yok hep arlş için de bazen slnlrlar tanlmlyor her şey yapabilme gücüne sahip sanlyor kendini derin bir sinsi acl çekiyorum ne dese boş olduğunu anladlm çok sevmede artlk artlk beni rahatslz ediyor. Çok deyer vermekte değersiz anlamslz kaldlm her zamada bayan araylsnl devam ettceyini düşünüyorum nolu sanki diyo baktlgsa bu da bir hastallklml hocam cevap verirseniz sevinir 20 yllkl evliyim 6 tlsl bayan arlyor rabbim kimseyi hayell klrlklglna ugratmasln.
    CEVAPLA
  • Misafir Nasıl güzel geleneklere görenekleri göre tavsiye veren harika bilge sevgi dolusunuz sizinle yeni yolum kesişti eğitim veriyor musunuz çok erak ettim katılmak isterim
    CEVAPLA
  • Misafir Bu bağımlılık tan kurtulun artık
    CEVAPLA
  • Misafir Çok güzel olmuş ellerine sağlık
    CEVAPLA

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.