“Kendine bir ev bul” diyor

Merhaba Yeşim Hanım, eşimin birkaç şeyi hariç her şey mükemmel... O birkaç şeyi defalarca tatlı dille uyardım ama olmadı. Şöyle anlatayım bir tanesini… Guatr ameliyatından sonra sık sık kızıyor, bağırıyor, hakaret ediyor, aşağılıyor. “Şunu sakin sakin konuşsan olmaz mı?” diyorum “Benim yapım böyle” diyor. Ben yine de tahammül ettim, hastalığına vurdum, katlandım ama şimdi kendisi boşanma davası açmış. “Kendine bir ev bul” diyor. Ben de “Boşandığımızda ne olacak? Elektrik, su, telefon, doğalgaz, mutfak vs. masraflarını nasıl karşılayacaksın? Ben seni bu halinle kabul ettim, senin sıkıntın ne?” dedim. “Ben oğlak burcuyum karar verdim mi yaparım” diyor. Ben cidden onun adına üzülüyorum, anneme baktı, babama baktı, bana baktı, çocuklarımıza baktı.Ggüzel yemek yapar, ev işlerini güzel yapar. Kendisi çok yetenekli. Evin birçok işini kendisi halleder. Alışveriş yapar tabii parasını ben karşılıyorum, karşılamak zorundayım nihayetinde. Yedek kredi kartımı kullanıyor, peşin ödemeler için hesabımdan ihtiyaç kadar çeker. Asla israf etmez. En kaliteli malı en uygun fiyata satan yerleri bilir. Benim işlerim biraz yoğun olduğu için pazara gitmeye bile vaktim olmayabiliyor. Akşamları markete gidebilirim fakat eşimin vakti olduğu için marketlerde nerede daha uygun fiyat var onu daha iyi biliyor oradan alışveriş yapıyor. Bir yıldır ev arkadaşı gibiyiz hakaretleri de attı. “Sohbet edecek birine ihtiyacım var” dedim, kızdı. “Biri var” dedim. (Sandım ki kendini toparlar benimle kavga yerine sohbet eder. Tam çıkmaza girdi. Çok kıskanç olduğunu biliyordum ama, bu kadar patlayacağını bilemedim) Olmayan bir durumdan dolayı boşanma aşamasına geldik. Boşanma davası açmış. Olan ikimize de olur ama ne yapacağız bilmiyorum.

Yeşim Tijen’in cevabı:

Merhaba sevgili okurlar bilgisayarı açtım kahvem yanımda arada yudumluyorum. Epeydir müzik dinlemiyordum bugün radyomu açtım nasıl iyi geldi… Ruhumun müziğe ihtiyacı varmış demek. Ruh bu, beselenmeli değil mi? Şu an radyoda Müslüm Gürses çalıyor, bayılırım şarkılarına. “Ömrüm hiç gibi geçti” diyor şarkısında… Bir ömür nasıl hiç gibi geçer? Acı bir şey olmalı. “Derdin ne?” diye soran olmadı diyor devamında… Yalnız bırakılmış şarkının sözlerini yazan. Yazık değil mi? İnsan bu cümleleri boşa kurmaz ya siz? Siz eşinize hiç “Derdin ne karıcım?” diye sordunuz mu? Böylesi değerli bir kadının kıymetini yeterince bildiniz mi? Onca fedakarlıktan bahsetmişsiniz; annenize bakmış, babanıza bakmış, onca market market gezip en uygununu ama aynı zamanda en kalitelisini ucuza almayı başarabilmek, fuzüli para harcamamak… Kaç kadının yapacağı şey? Çok çok az.

Kendinizle ilgili sadece işe gitmenizi, vaktinizin olmamasını ve eşinize verdiğiniz yedek kredi kartından bahsetmişsiniz. Sizce eşinize bu kadarı yetmiş midir? Bütün yükü eşinizin omuzlarına bırakmış, aklına yük etmiş olabilir misiniz? Bütün bunlardan anlaşılıyor ki eşiniz fazlaca yıpranmış bir kadın. Peki, siz eşiniz için ne yaptınız? Karşılıklı olmayan fedakarlıklar ya da hissedilen hiçbir his iki insanı bir arada tutmaya yetmiyor artık. Kadın eski çaresiz kadın değil, yaşayacaklarını göze alabiliyor hele çocuklarını da büyütmüşse… Kadınların önü açılıyor. Yani bir ilişkide olması gereken duygular, olan güven, sadakat, fedakarlıklar… Bunlar iki kişide de olmak zorunda. Olmuyorsa, bir ilişkide sağlıklı bir iletişim paylaşım yaşanmıyorsa kişilerde öfke artar. Öfkesinin nedeni siz olabilir misiniz? Eşiniz guatr ameliyatı olmuşsa öfkesi, siniri geçmiş olmalıydı. Sinirli halleri devam ettiğine göre onu mutsuz eden, ona hitap etmeyip huysuzlaştıran siz olabilir misiniz? Sizden eşinizin sizle ilgili şikayetlerini yazmanızı istedim. Cevaplamak yerine saygılarınızı iletmişsiniz. Teşekkür ederim ama soruma cevap vermekten kaçınmışsınız. O zaman yine kadın kadını anlayacak yorumlarımı yazdıklarınıza ve yazmaktan kaçındıklarınıza göre yapacağım. Bir kadın sevgili okurum birinden gitmeye karar verebilmişse o kişiyle ilgili umutlarını yitirmiştir. Umut hayata insana tutunmayı sağlayan çok değerli bir duygudur. Eşiniz sizinle olan evliliğinde umutlarını yitirmiş olmalı ki boşanmaya kalkmış. Onu duygusal olarak tüketmişsiniz. İnsanın sadece bedenin gıdaya ihtiyacı yoktur, ruhunun da gıdaya ihtiyacı vardır. Bu da ilgiyle giderilir. Bu duygusal açlıklar nedeniyle günümüzde kadınlar yalnış ilişkiler yaşayabiliyorlar. Buna meydan veren de, ince düşünce fakirliklerinden dolayı eşleri oluyor. Bu kadar zor mu eşe ilgi göstermek? Onunla flört eder gibi yaşamak? Bazen güzel bir şarkı çalar, eşinizi o anda dansa kaldırırsınız. O kollarınızda dans ederken kendinize çekerek kulağına sevginizi fısıldarsınız ama bunu bile yapmaya üşenir bazı erkekler… Her şeyi öylesine alelade, kendilerinden bir şey katmadan yaşarlar ki… Küçük bir hareket gibi gözükse de bu eşinizin ruhunu beslemektir. Küçücük bir örnek verdim bunlar tabii ki çoğaltılabilir. Siz bir sene boyunca kılınızı kıpırdatmayarak eşinizle ev arkadaşlığını seçmişsiniz. Ne bekliyordunuz? Boşanma geliyorum demiş… Sizin dert ettiğiniz faturaları nasıl ödeyecek? Olmuş. Bu kadar becerikli kadın çalışır onları da öder, bir sorun yaşamaz diye öngörebiliyorum onun hakkında. Bana yazdıklarınzdan bu güveni duydum en azından… Hayattan yeniden bir umudu olur. Siz kendiniz için endişelenmelisiniz, eşiniz gibi fedakar kadın bulmanız imkansız dersem abartmış olmam. Siz eşinizin gözünde kendi değerinizi, yapıp etmelerinizle ya da yapmaktan imtina ettiklerinizle yitirmiş olmalısınız. Ettiklerinizle diyorum çünkü bu ev arkadaşlığı kısmında hiçbir çaba göstermemiş olmalısınız eşinizi kazanmak için. Üstüne üstlük bir de birisi var demişsiniz. Yangına körükle gitmek olmuş bu sözünüz. Böylece aklındaki düşünceyi vücuda getirmişsiniz. Kısakanç demişsiniz eşiniz için, kıskançlık kendiliğinden kişide olan bir duygu değildir. Bu kısakançlık duygusu ancak güvensizlikle oluşur yoksa sizi niye kıskansın sebepleri vardır. Hem kıskandırmaya çalışmak bir çaba değildir sevgili okurum çaba çok ayrı özel bir davranıştır, hissedilen insana geçen bir davranıştır. Kadınlar bu çabaya çok öenm verirler eşiniz sizde bir çaba görmüş olsaydı size sizinle ilgili şikayetleri konusunda adımlarınızı görmüş olsaydı bu noktaya gelmezdiniz. Çoğu erkek kadın konuşur ama gidemez sanıyor ya büyük aldanış kadın giderim demeye başlamışsa artık gidiyor.

Her şeyi kadına bırakırsanız hayalleriniz bile yoksa kadın ben bu adamı niye sırtımda taşıyayım diyebiliyor. Size önerim eşinizin şikayet ettiği hususlarda bir an önce kendinizi değiştirmeniz. Onların ne olduğunu siz çok iyi biliyorsunuzudur. Biraz zor gözükse de çok geç kalmış olabilir eşiniz de kendinizi tüketmiş olabilirsiniz ama bunu denemek zorundasınız yoksa onun geleceği hakkında değil ama sizin geleceğiniz hakkında endişeliyim. Siz kendinizi değiştirmezseniz bu akıla düşmüş olan boşanma bugün olmasa yarın mutlaka gerçekleşecektir. Size tavsiyem boşanırsanız eşinizle dost kalın onun yakınlarında olarak yeniden güzel bir iletişim kurmaya çalışarak zaman içinde çabanızı görürse bu ayrılkla ilgili fikrini değiştirme ihtimaliniz olur. Evlilik bir tür alışveriştir, karşıklı birbiri için emek vermek gerekir. Bu yaşanmayan ilişkiler bitmeye mahkumdur. Umarım yardımcı olmuşumdur. O güzel meziyetlere sahip eşinizi yeniden kazanabilmeniz yürekten dileğimdir…

Sevgiler sevgili okurlarıma…

Çözemediğiniz sorunlarınızı yazın, Yeşim Tijen size önerilerde bulunsun.

İşte sorularınızı gönderebileceğiniz adres: yesimilehayatbilgisi@gmail.com