Madde kullandığı için evliliği istemiyor
Günaydın,
Eşim madde kullanımına başlayalı 9 ay oldu. Önceleri telefonlarıma bakıp kavga ediyordu. Sonra bıraktı, dışarıdan eve gelmiyor. Devamlı arabayla madde içen bayanlarla ve erkeklerle geziyor, evimize gelmiyor, telefonlarımı açmıyor. "Rahat bırak beni, arama" diyor. Ben devamlı peşindeyim, yardım etmek istiyorum ama hep benden uzaklaşıyor. Çok üzülüyorum, uyku girmiyor gözüme. Onu kaybetmekten çok korkuyorum, ne yapmam gerekiyor? Eskisi gibi olur mu diye çabalıyorum. Çocuklarım bana kızıyor "bırak seni dinlemez" diyorlar. Lütfen bir akıl verin bana.
Yeşim Tijen'in yanıtı;
Merhaba sevgili okurlar,
İnsanın ayağı hayatta en çok kendi olumsuz düşüncelerine takılıyor. Hayata, dünyaya "bela mısın dünya, kırdın beni dünya" diye sitemler edilse de insanın asıl derdi kendi kafasıdır. Kafasında iyileştirmeyi bilmediği düşünceleridir. İnsan düşüncelerini iyileştirebilmenin, kendisiyle iyi geçinmenin, barışık bir ruh hali içinde olmanın yollarını bir başarabilse dünyasını da hayatını da güzelleştirecek ama olumsuz duyguların esiri olunca iyiye güzele gidemiyor. Daha çok kötü duyguların etkisi içinde hayatını yönlendiriyor. Olumsuz duygular da insana doğru yol gösteremiyor maalesef. O yüzdendir size hep çiçek, böcek, ağaç, deniz, yeşillik, kedi, köpek sevgisi diyip duruşum. Sizler de farkındasınızdır. Hayat teknolojik olarak kolaylaşırken ruhlarımız darlanıyor. Eksiklik hissetmeler, kabullenmemeler; ulaşmak isteyip ulaşamadıklarından, olmayı isteyip olamadıklarından çıkışı insanlar bazen maddede bulabiliyor. Dolayısıyla da ülkemizde uyuşturucu kullanımı toplumda fazlaca büyümüş bir yara. Bu yara gitgide daha da açılıyor. Kullananlar "içiyorsanız, o zaman geberin" dercesine kendi kaderine bırakılmış durumdalar. Evet, hastaneler var ama kifayetsiz, içlerinde satış yapıldığı iddia ediliyor. Hal böyleyse sizin derdinize nasıl çare olacak? Kahretsin bu parayı. Bir kağıt parçası vicdanı öldürebiliyor. Sadece arada TV'lerde gördüğümüz dostlar alışverişte görsün misali birilerinin uyuşturucu sevkiyatından yakalanması sizin için uyuşturucuyla ilgili çözüm adına bir şey ifade ediyor mu? Bana etmiyor. Haller böyle olunca madde kullanımı yaşayan kişiler aileleri ya da sevdiklerinin merhametine bırakılmış durumda. Oysa bu durum artık toplumsal bir sorun haline gelmiş durumda, yetkililerin daha etkin çalışmalar yapması gerekiyor.
Merhaba sevgili kızım,
Genel bir açıklamadan sonra size cevap vereyim. Eşiniz madde kullanıyor ve dolayısıyla ailenizden, sizden kopmuş durumda. Nasıl kopmasın? Artık onun dünyasında onu idare eden bir madde var yani o artık sizin tanıdığınız adam değil, başka bir adama evrildi, başka bir dünyada yaşıyor. Kendisi gibi olanların dünyasında olmaktan zevk alıyor. "Dünya ne ise oydu, ben de ne isem o oldum. Uyuşamadık, hepsi bu" demişler. İnsan kendini istediği gibi oldurmayı başaramayınca işte olanlar sevgili okurlar. Kullanım şekli burundan çekilebilir, sigara gibi içilebilir, damar yoluyla ya da ağızdan alınabilir. Neler yaşıyorlar derseniz?
Etkisi 24 saate kadar sürebilir.
Yüksek derecede heyecan veya adrenalin, zindelik ve enerji hissi
Yüksek derecede özgüven veya cesaret
Öfori ya da aşırı derece mutluluk, coşkunluk hissi
Künt duygu durum veya çevredeki olaylara aldırmazlık hali
Paranoya, sanrı veya halüsinasyon gibi psikotik belirtiler
Artmış cinsel istek
Kırılgan duygu durum veya ajitasyon, belirli olaylara aşırı tepki
Konuşkanlıkta, sosyallikte artış
Davranışlarda aşırılık
Bu durumlar maddenin bağımlılığıyla farklı evrelere dönüşmeye başlar.
Kaygı, huzursuzluk veya depresyon gibi psikolojik belirtiler,
Gözlerde kızarma, yaşarma, tahriş hissi
Duygu durumda düşüklük, duygulanımda azalma, çevreye ilgisizlik
Uyku bozuklukları veya uykusuzluk
Halsizlik, yorgunluk
Sosyal yönden çekilme, motivasyonda azalma, iş performansında düşme
Cinsel istekte azalma
Paranoya
İştahta artış
Kişi, madde çekilmesine bağlı gelişen bu negatif belirtilerin ortaya çıkmasını engellemek adına madde kullanımına devam eder ve bağımlılığını artırır. Bahsedilen fiziksel bağımlılığın dışında, kişinin madde kullanımıyla haz verici duygular tecrübe etmesi, psikolojik olarak aynı duyguları sık sık yaşama isteğini pekiştirerek aynı davranışı sık sık tekrarlamaya iter.
Bu bir kaç satırda yapmış olduğum alıntılar size tanıdık gelecektir. Ne yapabilirsiniz? Eşinizi çocuklarınızın size "onu bırak, seni dinlemez" dediği gibi bırakamazsınız. Bu durumu eşinizin ailesiyle de paylaşarak onlarla beraber bir çözüm yoluna gitmek zorundasınız. Tedavi olmak çözüm müdür? Çözüme giden yoldur. Bir, iki, üç; o bu tedaviyi istediği sürece bu yollardan geçeceksiniz. Eşiniz için de sizin için de meşakkatli bir yol olacak. Hep beraber sevgiyle, ilgiyle, suçlamadan, hayatınızın güzelliklerini göstererek, yeni hayaller kurarak, bu hayallere ortak ederek ailecek aşmak zorunda olacağınız bir sorun. Mutlaka bu tedavi sonrasında sporla ve uğraşmaktan zevk alacağı meşguliyetlerle içindeki madde yoksunluğunu yenmesi ve vücudundan atması gerekiyor. Anladığınız üzere size çok iş düşüyor. Kendi haline bırakırsanız bu madde onu kaybeder ama biri sahip çıkarsa "seni seviyorum, seni önemsiyorum" diye yanında olmaya çalışırsa ve tabi o da buna izin verir, tedaviye yanaşırsa insan her şeyi yenebilir. Size ve ailenize kolaylıklar, sabır ve şans diliyorum yavrum.
***
Merhabalar Yeşim hanım, umarım iyisinizdir.
İki yıldır bir erkek arkadaşım var, ilişkinin 7. ayında evlenmeyi düşünüyorduk. Madde bağımlılığından dolayı ayrılmak zorunda kaldık ve bir süre tedavi gördü. Şimdi iyi, kullanmıyor. Barışırken evlenmek istemediğini ve ilk başta beni kaybetmemek için buna 'tamam' dediğini söyledi. İki yıl olacak ve hala evlenmek istemediğini ama beni çok sevdiğini söylüyor. Ailesiyle de bu madde bağımlılığı konusundan sorunlar yaşadık - hoş artık onlarla da aramız iyi ama hala evliliğe hazır olmadığını söylüyor. Bir erkek arkadaşıyla eve çıkmayı da düşünüyor ama sorumluluk almak istemeyen bir insan. Ben de bu konuya ister istemez içerleniyorum, her kadın içerlenir. Sizce beni mi evliliğe layık görmüyor?
Yeşim Tijen'in yanıtı;
Merhaba yavrum, madde kullanan birini çok sevmiş olsanız ve tedavi görmüş olsa da evlenmeyi düşünmeyen siz olmalıydınız. Fazlaca cesaretlisiniz. Birkaç sene en azından temiz olduğunu, doğru bir çizgide olduğunu görmek gerekir ve tabi maalesef bir anda yeniden başlama ihtimali olduğunuda bilmelisiniz. Evet, insan yaşamın içinde aklını ve iradesini kullanmayı başararak tekrar tekrar doğar. Bu genç de yaşadıklarından kendini bir müddet için çıkarmış olabilir, ya sonra? Sonrasını zaman gösterecek. Evlilik yavrum bir bilseniz o kadar önemli ki sevmek yetmez. Hayatınızın bence bu en önemli adımını çok düşünerek atmalısınız. Rastgele, önünü arkasını düşünmeden adım atarsanız bahtınıza her şey çıkabilir. Sonra çok yanarsınız da telafisi olmaz.
Genç, sizi çok sevdiğini ama evlenmek istemediğini söyleyerek bir bakıma kendine güvenmediğini, evliliğin sorumluluğunu taşıyamayacağını anlatmak istemiş. Bu sizin için kötü değil iyi bir şey, kendinizi kötü hissetmeyin. Zaman sizler için birçok konuyu netleştirecektir. Bu kadar gözü kara sevmemenizi öneririm. İlk önce yolunuzun aydınlandığını görün yavrum. Bağımlılık tedavisi görmüş biriyle zaten zor bir kurum olan evliliğe iyileşti diye hemen atlamamalısınız. Bu genç hala kendisiyle ilgili içsel sorunlarla boğuşmaktadır, sizinle evlenecek akıl ve ruh sağlığına henüz ulaşmamıştır. Bu bakış açısıyla bakarsanız niye evlenmekten kaçtığını anlarsınız yavrum. Güzel günler dileğiyle.
Sevgiler sevgili okurlarıma...
Çözemediğiniz sorunlarınızı yazın, Yeşim Tijen size önerilerde bulunsun.
İşte sorularınızı gönderebileceğiniz adres: yesimilehayatbilgisi@gmail.com
YORUMLAR