Açık kalan telefonuna baktım ve...

Yine gerçek bir aldatılma öyküsü ile sizden yardım çığlıklarında bulunan, bir çıkış noktası arayan, öncesinde her gece intikâm duygusu ile yatıp kalkan bir erkek bireyim...

Her şey o gün sevgilimin masa üstünde açık kalan telefonuna bakmakla başladı. Beni bu hareketi yapmaya iten yani sevgilimin telefonunu kontrol etmeme sebep olan şey kulağıma hislerimin fısıldamasıydı. Evet, aldatılmıştım. Hem de bir yıl boyunca. Ölmek istedim. Bu acıyı tarif etmem mümkün değil. Sonrasında üç tokat patlatıp kapıyı vurdum çıktım. Hala önü özlüyorum. Hala onu istiyorum. Zaman zaman telefonda konuşuyoruz. "Artık birlikte olamayız" diyen sevgilim, derin bir mahçubiyet maskesi altında beni suçluyor. Ben ona "Tekrar her şeye yeniden başlayalım" cümlelerini sarfederken, gözlerindeki umutsuzluğu görmemek mümkün değil. Her aklıma geldiğinde sevgilim... zihnime düşen tek kare, film şeridinin tek, tek sahnesi. Onun o erkek ile olan sevişmesi, ilişkisi, cümleleri... Kendimi aşamıyorum. Onu tek kalemde silip atamıyorum. Korkunç özgüven eksikliği yaşıyorum. Yavaş yavaş mı bu acıya son verip bu ilişkiyi bitireyim? Yoksa bir bıçak gibi mi kesip atayım? Resimlerini, hediyelerini, telefon numaralarını sonsuzluğun çöp kutusuna mı yollayayım?

Yeşim Tijen'in yanıtı;

Merhaba sevgili okurlar, bugün Didem Madak'tan alıntılarla yazıma başlamak istedim.

"Güçlü bir el silkeledi beni sonra

Sanırım Tanrı'nın eliydi,

Sayamadım kaç ah döküldü dallarımdan,

Çok şey görmüşüm gibi,

Ve çok şey geçmiş gibi başımdan

Ah dedim sonra,

Ah! Ve şimdi şöyle dua ediyorum Tanrı'ya:

Olanlar oldu Tanrım

Bütün bu olanların ağırlığından beni kolla."

İnsan yaşadıkça ne çok ah vah ediyor değil mi sevgili okurlar? Ve biz bu ah vahlarımızda hep Allah'a sığınırız. "Allah'ım beni sen koru ya da Allah'ım aklıma mukayyet ol" deriz. Paylaştığım alıntıda şair de Allah'tan kendisini kollamasını istemiş. Allah'tan çok şey istiyoruz, o da kullarım istesin diyor zaten ama bazılarını duyuyor, bazılarını duymuyor. Vardır bir bildiği. Onun için sizi kimse kollamayacak, bilin istedim yavrum. Kendinizi kollamak, hayatınızı tekrar rayına sokmak Allah'ın işi değil sizin işiniz olacak. Aslında Allah bizi yaratıp sonrasını hep bizim zekamıza, irademize, kısacası karakterimize bırakmış ama onu da ailemiz, çevremiz, imkanlarımızla şekillendiren yine kendisi değil mi? O yüzden biz hatalarımızda bayağı bir masumuz sanki. Yine "Oku!" diye indirilen Kur'an ile birlikte hayat okumak, öğrenmek ve kendini geliştirmekle çok fazla alakalı sevgili okurlar. Bir de aklımızla beraber bize yön vermeye çalışan adeta "şışşşt, şşııt!" diyen sezgilerimiz var; onlar bizim gizli dostlarımız. O gizli dost sizi de dürtmüş, sevgilinizin telefonuna bakmışsınız. O bakışla aslında dünyanızın karardığını düşünseniz de dünyanız aydınlanmış. Gerçeklerle yüz yüze gelmişsiniz. Yoksa bir yalanın içinde yaşıyor olacaktınız. Bir sene boyunca süregelen bir ilişki. İkinizi birden idare etmesi çok çirkin. Neden birinizi seçememiş? İlginç. Burası deşilmeyi bekliyor ve ayrıca insan şüpheci değil ama uyanık olmak zorunda, artık çağ bunu gerektiriyor. Böyle bir sarsıntının ardından kendinize olan güveniniz sarsılmış. Sevgili olduğunuz kişi sizi aldatıyor ve bunu bir senedir sürdürüyorsa bu sizin eksikliğiniz değil sevgilinizin karakter eksikliği, ayıbıdır. Sizinle olan ilişkisini bitirebilirdi ama sizden de vazgeçmemiş. Burası düşündürücü, ne niyetle bitiremedi? Sizin açınızdan bence düşünülecek bir şey kalmamış. İlişkide aldatma yaşanmışsa, ilişki bitmelidir. Aslında ilk şoku atlatmışsınız. Aldatıldığınızı öğrenmeniz akabindeki sinirden titremeleriniz geçmiştir. Şimdi içsel sorgulamalarınız, düşüncelere gömülmeniz, dalıp dalıp gitmeleriniz, kabullenmekte zorlanmalarınız, değersizlik hisleri içinde bocalamalarınız kısmındasınız. Aşama aşama geçer acılar. O aşamalardan tek tek geçerek içinizdeki acıyı boşaltacaksınız. Şimdi size bu geçecek demelerim bir şey ifade etmese de elinizde geçmesi için çok büyük bir nedeniniz var. Sizi aldatan biri için yanıp tutuşacak değilsiniz, değil mi? Bir iç evrim geçirmeli, duygularınızı dönüştürmelisiniz. Neye dönüşecek? Sevilecek bir kadın olmadığına göre sevgisizliğe tabi.

Ölmek istedim demişsiniz. Kimin için öleceksiniz? O güzel canınızı kime feda edecektiniz yavrum? Değer miydi? Hayat o kadar güzel ki bakın ben sizden çok büyük biri olarak hayatın çok güzel olduğunu size söyleyebiliyorum. İnsan zaman zaman zor evrelerden geçer. Hepimiz kendi yaşamlarımızda zor günlerden geçtik, hayat kimseye bedava verilmiyor. Siz hayatınızı yapıp etmelerinizle, kararlarınızla, hayattaki duruşunuzla, öngörülü adımlarınızla kazanıyorsunuz. Siz de şimdi akıllıca hareketlerle hem kendinizi hem hayatınızı kazanacaksınız, yaşananları aşacaksınız. Hayatınız daha kıvamını bulacak, farklılaşacaksınız. Her şeye rağmen hayatın yaşamaya değer ve çok güzel olduğunu olduğunu hissedeceksiniz. Şunu söylemek isterim sizi rahatlatmak için değil, gerçek olduğu için; şimdilerde inanın erkekler çokça aldatılıyor. Kimileri fark ediyor, kimileri fark etmiyor çünkü kadın ince detaycı, her şeyi hesaplayabiliyor. Siz aldatıldığınızı fark ettiğiniz için şanslısınız aslında. Buna bu açıdan bakarak sevinmelisiniz, yoksa bir yalanın içinde yaşamaya devam edecektiniz. Kadın bir onunla, bir sizinle olacaktı. Bu kabul edilir bir şey değildir ve bu kadının sizi aldatmış olması sizin değerinizi değil, onun ne kadar değersiz biri olduğunu anlatıyor. O nedenle bu ilişkiye ve sevgilinize şans vermemelisiniz. Ona güvenemezsiniz, güvenemediğiniz biriyle mutlu olmak imkansız olacağından ilişkiyi sürdürmek, acıyı sürdürmek ya da acı çeke çeke sona gitmek sizi daha fazla yıpratmaktan başka bir işe yaramayacak. Bıçak gibi kesin ve bir daha asla arkanıza bakmayın, olur mu yavrum? Hediyelerini çöp kutusuna mı atayım demişsiniz; değersiz olan her şeyin yeri çöptür yavrum. Ona duyduğunuz sevgiyi de o çöpe atabilirsiniz. Bir an önce kendinizi toplamanızı istiyorum sizden hem de çok çabuk. Kendinizi meşgul edin, yeni ümitler, hayaller ve kararlılıklarla hayata bakın sonrası iyilik, güzellik olacak. Gençsiniz ve hayatın size vaat ettiği güzel günler var, daha ne olsun? Yaşamak gençler için öylesine ümitli ki yavrum, lütfen siz de o ümitleri görün.

Sevgiler sevgili okurlarıma...

Çözemediğiniz sorunlarınızı yazın, Yeşim Tijen size önerilerde bulunsun.

İşte sorularınızı gönderebileceğiniz adres: yesimilehayatbilgisi@gmail.com