Eşimi ani bir ölüm ile kaybettim...

Merhaba Yeşim Hanım,

Eşimi ani bir ölüm ile kaybettim. 24 yaşındaydı... 2 çocuğumuz vardı. Biri 4, diğeri 2 yaşında. 5 yıllık evliydik. Birbirimizi deli gibi seviyorduk. Bir allahın günü birbirimizi incitmedik ve üzmedik. Çocuklarım küçük oldukları için evlenmek zorunda kaldım. Çocuklarım yeni eşimi öz anneleri olarak biliyorlar. Eşim de öz evladıymış gibi bakıyor, büyütüyor. Ben eşimi unutamıyorum, acı çekiyorum.


O ölüm anı sürekli gözümün önüne geliyor. Çıldırıyorum, ızdırap içindeyim. Bana bir yol gösterebilir misiniz?


Yeşim Tijen'in cevabı:


Merhaba yavrum,

Öncelikle başınız sağ olsun. Yazdıklarınızı okudum, üzüldüm tabii. Bazı ölümlerde 'ölen öldü vah geride kalana derler'. Şimdi sizi bilenler için o vah vah denilecek durumda görünüyorsunuz kendinizle. Eşinizin ölümüyle nasıl kötü bir şekilde öldüğü ile boğuşmaktan kendinizi kurtaramıyorsunuz. Bu halde yaşamak kabus olmalı. Söylemesi hoşa gitmeyecek olsa canınızı acıtsa da. Ölmüş eşiniz ile daha ne kadar yaşamayı, onun anısını daha ne kadar canlı tutmak istiyorsunuz? Ölmüş birini sizde hayatınızda aklınızda ruhunuzda öldürmek zorundasınız. Yaşatmaya devam etmenin kimseye bir faydası olmaz. Yaşanmış eski günlerde kalmaya devam ederek kendinizi ne hale getirdiğinizin siz de farkındasınız. O zaman bugüne sahip çıkacaksınız düne değil. Her şey bugünde cereyan ediyorken bu anıları ve ölüm anını zihninizde yaşatmaya devam ettiğiniz müddetçe bu acıdan sıyrılmanızın mümkün olmayacağını bilmenizi istiyorum. Zihninizdeki düşüncelerin sizi yönetmesine izin vermemelisiniz. Onları oraya koyan sizsiniz, oradan da kovalayan siz olmalısınız. Hemen başka düşüncelere yöneleceksiniz. Evet haklısınız hayattan çok büyük bir yara almışsınız. Kesinlikle acınızı azımsamıyorum ama o yara ile her gün ölerek yaşamak aklını kullanmaktan feragat etmek gibi bir şey. Her yara siz iyileşmek isterseniz iyileşir, siz iyileşmek istemiyor olmalısınız. Geçmişte yaşamaya devam ederek anıları taze tutarak kimse iyileşemez. Kişinin iyileşmesi acıyı çekmekle başlar, ölümü kabullenerek rahatlama yaşanmaya hayata dahil olmaya başlar. Bu acı çekme süreçleri herkese, yaşanan ilişkilere bağlı olarak değişiklik gösterir ama sonunda genelde kişiler bir şekilde iyileşirler. İyileşmekte sıkıntı yaşayanlar için psikiyatri bölümünde, ölüm ve ayrılık acıları için yas kaldırma diye bir bölüm var. Oradan yardım alarak kendinizi bu durumdan kurtarmak için adım atabilirsiniz. Bir arkadaşımın arkadaşı bu sayede kendini normal bir yaşama döndürebilmişti. Size de tavsiye ederim. Büyük acılar ölüm, ayrılık acısı nasıl iyileşir derseniz o yaralarının üzerine güzel duygular süre süre gelecekten yeniden ümitlenerek hayaller kurarak, kendinizi meşgul ederek aldığınız yaranızı iyileştirebilirsiniz. Bu da geçmişte yaşayarak eski anılarda kalarak olmayacağına göre bugünde yaşayarak, anda olarak mümkün hale gelir. Bir de ne ile iyileşir insan ölmüş birinden artık kendisini daha değerli olduğunun farkındalığıyla kendine değer vermeye başlayarak iyileşmeye başlayacaktır. Bunun böyle olacağını biliyor da yapmıyorsanız yazık size, yazık gençliğinize, yazık çocuklarınıza ve yazık yeni evlendiğiniz eşinize. Bakın sizinle beraber kaç kişiye yazık ediyorsunuz, kendinizi bu içinde bulunduğunuz sıkıntılı ruh durumundan bir an önce çıkarmaya başlamalısınız. Siz sadece kendinizi mutsuz etmiyorsunuz. Normalleşmediğiniz müddetçe ne eşinizi ne çocuklarınızı mutlu edemezsiniz. Bu psikolojinizi nasıl saklayabilirsiniz? Diğer yandan biriyle ilişikinizde davranışsal olarak bir keşkeniz yoksa bu sizin ruhunuz için bir özgürlüktür. Biraz bunu düşünün. Çocuklarınız küçük diyerek yeniden evlenmişsiniz. O kadına bu haliniz büyük haksızlık değil mi yavrum? Eşiniz aklınızın hala ölen eski eşinizde olduğunu bilse eminim kahrolurdu ve kesinlikle eski eşinizle yeni eşinizi mukayese yapmayın. Sizin çocuklarınıza kendi çocuğu gibi bakacak kadın kolay bulunmaz. Sadece bundan dolayı eşinizin kadrini kıymetini bilmelisiniz. Eski eşinizin ölümünün ağırlığından kendinizi kurtarabilirseniz şimdiki eşinizin de güzel yönleri olduğunu eminim görebileceksinizdir.


Hayatı birçok yönüyle bilen biri olarak diyorum ki, önünüzde güzel bir gelecek uzanıyor o geleceğe gözlerinizi kapatmayın. Açın gözlerinizi hayatınızda olana bitene andaki her şeye vakıf olarak hissederek varlık gösterin. Bakın geçmiş o zaman nasıl geriye geriye gitmeye başlayacak ve ne şanslısınız ki size bu gelecekte refakat eden iyi kalpli bir eşiniz var. Onu görün size giderken emanet bırakılmış iki çocuk var. Onları görün. Bütün bu gördüklerinize bakarak sorumsuz biri gibi bu halde kalmaya hakkınız var mı, yok mu? Siz karar verin. Evet güzel yavrum hayat kim ölürse ölsün yaşanmaya devam edecek. Çünkü yaşamak gerçekten çok güzel. Güzel günlere ulaşmanızı diliyorum.


Sevgiler sevgili okurlarıma...


Çözemediğiniz sorunlarınızı yazın, Yeşim Tijen size önerilerde bulunsun.

İşte sorularınızı gönderebileceğiniz adres: yesimilehayatbilgisi@gmail.com






Facebook Yorumları

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!
  • Misafir Sen eski eşini unutma yeni eşini de çocukların küçük diye önlerine hizmetçi getir ohhhhhh ne güzel dünya kadıncağız senin çocuklarına bakmaya çalışsın sen eski eşimi unutamıyorum diye show yap yeni esin suçu ne kadını aptal yerine koyuyorsun madem eski eşini unutamıyor niye evlendin çocuklarına kendim baksaydın hem eski eşini saygıyla anar hemde çocuklarına bakardin
    CEVAPLA

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.