Bir ayda nasıl böyle olur?

Merhaba, 2 yılık ilişkim vardı bundan 20 gün öncesine kadar İstanbul'da yaşıyorduk ikimiz de. Ailesiyle tanışmamı istedi ben “1 veya 2 yıl yurtdışına çıkmayı düşünüyorum, gelip tanışırsam bunu dersem sorun çıkartabilir, engelleyebilirler ya da yarın öbür gün ‘Bak sözlün veya sevgilin seni bırakacak, başkasını orda bulacak’ diye psikolojini bozarlar. Biliyorum, insanlar böyledir” dedim. “Haklısın” dedi, anlaştık. “Git bekleyeceğim. Gider, çalışır gelirsin bizim için” dedi. Geldim, Almanya’dayım. 1 ay oldu ve sevgilim beni aradı “'Amcam bizimle tanışmadan neden gitti?' Diye sordu” dedi. Ben de "Konuştuğumuzu, anlaştığımızı umuyordum" dedim. Biraz tartıştık “Üstüme geliyorlar, baskı yapıyorlar. Amcam bana laf söylüyor, dayanamıyorum” falan dedi. Sonra iki gün sonra yine aradı “Beni biri istemeye gelecek” dedi ben de “Genç kızsın sen yok dersin olur biter ailen de bizi biliyor sonuçta” dedim. O da tamam dedi ama “Senden şüpheleniyorum beni hiç aldatın mı?” diye sordu. Bir gün sonra benden ayrılmak istediğini, ailesinin istemediğini, görücüye gelen çocukla evleneceklerini, ailesinin kültür farkı nedeniyle ve benim yurt dışında olmam nedeniyle benimle evlenmesini istemedikleri söyledi ve benden zaman istedi. Ben yalvarıp yakardım, onu mahçup etmeyeceğimi söyledim “Beni bırakma, yalnızım senden başka kimsem yok” desem de bir hafta ikna edebildim. Soğuk konuşuyordu ama yine de konuşuyorduk “Bak ailenden korkarsan seni istemeye gelirlerse sen hayır diyemiyorsan ben konuşacağım hem ailenle hem o çocukla” dedim o da tamam dedi sonra cuma günü oldu “Halam geldi, seninle konuştuğumu görmesinler seni istemiyorlar. Hafta sonu bizde kalacaklar pazartesi sana yazarım” dedi. Pazartesi beni engelleyip bloke etti. Farkı bir yerden ulaştım “Bitti ben yokum zorla güzellik olmaz kaderimiz böyleymiş ben artık istemiyorum, seni sevmiyorum, istemiyorum, soğudum” dedi. Kaynar sular üstüme döküldü sabaha kadar yazdım yalvardım vazgeçme lütfen bak ben kendimden ailemden vazgeçtim buraya gelip sana güzel bir hayat vereyim diye yok dedi ve bitti. Umursamadı söylediklerimi ben de teyzesini aradım. Teyzesi “Halası ikna etti cumartesi günüde onu istemeye geldiler, kızla çocuk konuştular tamam dediler. Kız da seni engelledi ne dediysem beni de dinlemedi. Aklı gidip geliyor umursama hayatına bak” dedi. Kızı aradım kızdım, bağırdım, ağladım “Ben artık kararımı, yolumu seçtim. Ben istedim, kimse bana akıl vermedi. Halam o akşam geldi, sevdiğin var biliyoruz ama unutacaksın yarın bu çocukla konuş işi var kültürümüze uyumlu amcaların o çocukla görüşmeye devam edersen sana zarar verebilir, eğer o çocukla evlenirsen kızımız da değilsin bitersin bizim için” dedi. Ben de kabul ettim, ailemi seçtim. Ben dayanamıyorum ailemden kopamam ailem şimdi bana güveniyor benim arkamda olduğunu söylüyor bu cocuk beni üzse dahi ailem arkamda ailem istiyor diye artık ben de istiyorum seni sevmiyorum, istemiyorum, soğudum” dedi ve beni dinlemedi. İsteyerek gitti hiç üzülmedi gibi… 3 gün sonra tekrar aradım annesi de yanındaydı annesi de beni istemediğini söyledi. Kızım görüye çıktı nişanlanacak bir daha arama yazma dedi. anne dedim birbirimizi seviyoruz dedim Allah için bizi ayırmayı beni kovmaktan beter etti. Kız da "Hakkım helal olsun sana beni biraz sevdiysen aileme ve beni isteyen çocuğa ulaşmazsın, başımı belaya sokup beni öldürtmezsin" dedi. Ben de çocuk gibi ağlayarak "Mutlu ol yeter ki kimseye bir şey yazmam" dedim ve telefonu kapattım. Ne ettiysem durdurmadım 1 ayda nasıl böyle olur? Nasıl elimden kaydırdılar? Nasıl kendisi mücadele etmedi? şimdi bile geleceğimi söyledim kabul etmedi. Yemin ederim ne uyuyabiliyorum, ne yatabiliyorum. Ben kendime zarar vereceğim, hesabına bakıyorum gözüme soka soka paylaşımlar yapıyor. Daha 1 ay önce birlikteydik iki yıla hiç mi saygın yok? Canımı neden yakmaya çalıştın? İhanete uğradım, aldatıldım, terkedildim. Bana bir şey söyleyin halim mecalim kalmadı. Uyuyamıyorum, yemek yiyemiyorum yapayanlızım yurt dışına geldim, çalışmıyorum. Evlilik hazırlıkları gözümün önüne geliyor, başkasyla nişanlanması zoruma gidiyor. Mahvoldum ve kız arkadaşımın daha önce bir arkadaşı olmuştu, aralarında da bir şeyler olmuş, birlikte olmuşlar zorla, güzelikle bilmiyorum. Sonuç olarak çocukla mahkemelik olmuşlar, şikayet emişler, bakire olmadığını söylemişti... Yüzüne hiç vurmadım, araştırmadım öyle kabul ettim. Bana dediği şey "İsteme olmadan önce amcalarım çocugu aldı, kafeye gitmişler. Herhalde çocuğu korkutmuşlar. Çocuk istemeye gelmedi sen de unut gitsin bu konuyu" ben bunu ilişkilendiriyorum çocuğa da bunu söylemiş olabilir çocuk da bunu kabul etmiş olabilir. Her yerden beni engelledi. Mücadele etmek istedim ailesine, çocuğa ulaşmak istedim hayatı mahvolur, beni iyi hatırlasın diye hiçkimseye ulaşamadım. 2 yılımızı heba etti, iki yıl birlikteydik hiç dokunmuyor mu ona benim gibi vicdanını rahatsız etmiyor mu? Beni sevmedi mi?



Yeşim Tijen'in cevabı:

"Benimse yüreğim

Koltuk altına sıkıştırılmış,

Yenik bir tavla maçı ertesiydi."


Sizin ki de Didem Madak'ın sözlerindeki gibi olmuş. Siz istemeseniz de koltuğunuzun altına ayrılığı koyuvermişler yavrum. Bazen her şey hayal edildiği gibi gelişemiyebiliyor. Şartlar yetiştirme şekli aynı milletin evlatları olsanız da ayrı ayrı bölgelerden olmanız, farklı kültürler insanın gelecekle ilgili kararlara farklı açıılardan bakmalarını sağlayabiliyor ve 21 yaşında olan bu genç kızın yaşamına el koyabiliyorlar. Haklılar mı? Kendi açılarından haklılar yavrum. Bildikleri birine kızlarını vermek istemeleri çok doğal. Sizlerin birbirinizi sevmeniz sizin, onun için yaban ellere gitmiş olmanız çok da önemli değildir Önemli olan sizin anlattığınız sorunları yaşamış bir kızın bir an öncve evlenmesi bu sıkıntılı durumdan hem kız arkadaşınızın hem kendilerinin kurtulması olmuştur. 21 yaşındaki bir genç kız aile tarafından kuşatılmışsa yapabileceği illaki bir şeyler olurdu. Daha önceden yaşamış olduğu durum olmasaydı ama o biriyle birlikte olmuş olması bu baskılar karşısında sesini kesmesine etken olmuştur. Yani aile tarafından bu evliliğe güzel günler göreceksin, daha mutlu olacaksın sözleri de eklenerek ikna edilmiştir yavrum. Sizi kendince sevmiştir muhakkak ama ailesine karşı duracak gücü elinde olmadığından aksine eksi durumda olduğundan bu evliliğe razı gelmek zorunda kalmıştır. Kısacası Gülseren Buğdaycıoğlu'nun "Coğrafya kaderdir" sözü sizin birlikteliğinize bir anlamda damgasını vurmuş gözüküyor oğlum. Bu söze katılmamak mümkün değil.


Biliyor musunuz yavrum siz de çok genç olduğunuzdan bilemiyebilirsiniz elinden geleni yapmak diye bir rahatlık özgürlük var. Bugün acı çekeceksiniz o Allah'ın emri... Sevmişsiniz, hayaller kurmuşsunuz, evleneceğiniz kıza daha iyi bir hayat verebilmek için Almanya'lara gitmişsiniz bu ayrılık mevzusu ortaya çıkınca da elinizden geldiğince oralardan beri çabalamışsınız. Bu yapıp etmelerinizin bir rahatlığı hafifliği illa ki zaman içinde olacak. "Ben elimden geleni yaptım" diyeceksiniz. Bu ayrılığın yükünü siz taşımayacaksınız o taşıyacak. Siz ben elimden geleni yaptım diye huzur bulacaksınız zamanla bu ayrılığın acısını yeneceksiniz ama o sizi hatırlayacak ve içi sızlayacak. Belki de keşke diyecek... Böyle olmamasını istesem de bu ihtimal ne yazık var. İnsanın geriye bir keşke bırakması yıpratıcıdır. Bu genç kız öncesinde yaşadıklarıyla da şimdiki kararıyla keşkeleriyle büyüyecek çok genç ve tecrübesiz.


Siz de çok gençsiniz yavrum, henüz 25 yaşındasınız. Eliniz sallasanız ellisi bizim zamanımızdan beri gelen bir söz. Şimdi daha çok geçerli ya siz şu an o modda değilsiniz tabii... Siz tam bir beyfendisiniz yavrum. Kız arkadaşınızın erdemlice ayrılalım demesi sizin çabalarınızı nihayete erdirmenizi sağlamış. Terbiyesizleşmemişsiniz. Kız arkadaşınızın önceden yaşamış olduğu birliktliği daha sonradan ona açmamış, onu sıkıntıya sokmamışsınız. Daha ne olsun? Ben kız için bu ayrılığı büyük kayıp olarak görüyorum. Size ve şu anki yaşadığınız acılara gelirsek her yaşanılan kişiye bir şeyler katar yavrum. Şu an bunu farkedemezsiniz ama bu bir gerçek... Tabii aklı çalışana... Çalışmayana bir şey katmaz, çarpar gider. Öngörülü bir kişiliğiniz var. O öngörülü yaklaşımlarınız sayesinde kendi kendinizi yeniden yaşama katacaksınız diye düşünüüyorum ve bunu yürekten diliyorum.


Almanya'ya gittiyseniz bu gidişin hakkını vereceksiniz. O gelecek için elinizden geleni yapacaksınız değil mi yavrum? Bir ayrılığa yenilecekmisiniz yani? Yapmayın sakın ha unutmayın. Bugün bu acıları çekiyor olsanız da yarın başka bir kız gönlünüzü çalacak, onu daha çok seveceksiniz. 25 yaş o kadar ümitli ki analatamam. Yarınlarınız ümit dolu o yüzden sakın bu ayrılığa takılı kalmayın olur mu? Çıkın dışarı gezin, dolaşın, o ülkeyi keşfetmeye çalışın ama kendinize de atrafınızdaki insanları da iyi seçin olur mu? Yine annelik yanım ağır bastı sanıırm. Kız arkadaşınız aklınıza geldikçe kendinizi meşgul edin. Hedeflerinize hayallerinize odaklanın gideni geride bırakmayı bilin. Telkin edin kendinizi unutacağım diye... Giden gitmişse yapılacak tek bir şey var onu geride bırakmak, unutmaktır. Ayrılıklarla dünyanın sonu gelmiyor gelseydi dünya diye bir yer kalmazdı. Sosyal medyadan takip etmeyi de bırakın olur mu? Şunu aklınıza mıhlayın: Geçecek oğlum. Aklınızla hareket ederseniz bu acılarınız sizden daha çabuk geçip gidecek. Yeter ki güçlü durmayı, ümitlerinize hayallerinize sığınmayı ve odaklanmayı bilin. Size hayatınıza eşlik edecek size layık bir eş diliyorum ama sakın acele etmeyin. Önce geleceğinizi hazırlayın. Anlaştık mı oğlum?


Sevgiler sevgili okurlarıma...


Çözemediğiniz sorunlarınızı yazın, Yeşim Tijen size önerilerde bulunsun.

İşte sorularınızı gönderebileceğiniz adres: yesimilehayatbilgisi@gmail.com



YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.