Uzaktan onu seyrediyorum...

Merhaba Yeşim Hanım,

Sayfanızı takip ediyorum. Cevaplarınız mantıklı, şiirli, duygulu o yüzden ilgi ile okuduğumu özellikle belirtmek isterim. Bir soruda bir kere benden olsun istiyorum. Hep merak ettiğim bir sorunum var. Oturduğum sitede bir kadını beğeniyorum. Güzel, havalı, yaşı yaşıma uygun, emekli memur. Tek sorun öyle havalı gözüküyor ki nasıl yaklaşacağımı bilmiyorum. Cesaretim hep dipte. Zengin değilim. Üniversite mezunuyum. Emekliyim gelirim belli. O hanım da üniversite bitirmiş. O boşanmış, ben boşanmışım. Hanımefendinin çocuğu yok. Benim iki evli kızım var. O evlenecek diye korkuyorum, elimden kaçabilir. Uzaktan onu seyrediyorum. Ne yapayım uzak durmaya devam mı edeyim? Beni reddeder korkusu ile cesaret edemiyorum. Herkes zengin bir eş istiyor. Siz insan davranışlarını işiniz nedeniyle daha iyi görüyorsunuz, biliyorsunuz. Ne düşünürsünüz hocam hiç cesaretlenmeyeyim mi?

Yeşim Tijen'in cevabı:

Yapıştırsam da parçalarını hayatımın

Su sızdırıyordu çatlaklarından.

Merhaba sevgili okurum,

Güzel kadınların işi güzel olduklarından zor. Onlara yaklaşmak kendini bilen biri için zordur. Bir de sizin beğendiğiniz hanım gibi havalıysa. Bu kadın beni beğenmez diyerek kişi hepten içine kaçar. Kendini bilmeyenler her şekilde cesaret edebilir orası ayrı. Siz de bu hem güzel hem havalı hanımefendiye bakıp cesaret edemiyorsunuz. Sizin cesaretinizi kıran çatlaklarınız nedir? Emekli maaşınız mı? Günümüz emekli maaşının hali ortada bu emekli maaşıyla bir kadının karşısına çıkılmaz mı diyorsunuz? Çatlağınız sadece bu ise kendinizi taşıyan dürüst, güvenilen, kendini önemseyen, kendine özenen kadına hitap etmesini bilen merhametli bir beyseniz bu çatlağı meziyetlerinizle kapatabileceğinizi de bilmelisiniz ve yaşam tarzlarınız birbirinize uyuyorsa...

"Cesaretim bir süredir gözaltında"

Hayır cevabı almamak, kurabiye gibi dağılmamak için bu hanımın yanına gidip hislerinizi söyleyemiyorsunuz. Günümüz emekli maaşları emekli kişilerin utancı ayağının prangası? Hiçbir konuda adım atmaya izin vermiyor. Bütün bunların kıskacında ya beni terslerse küçük görürse diye çekiniyorsunuz ama o hanım da emekli diyorsunuz. Sizden farklı değildir. En fazla üç beş bin lira fazla alıyordur. Hadi on bin fazla olsun. Günümüz Türkiyesi'nde maaşı ona da yetmiyordur. Bence siz zihninizde güzel bakımlı havalı bir kadın diye, o daha iyi imkanlı birini ister düşüncesiyle kendinizi kısıtlıyorsunuz. O da bir emekliyse işte sizin çatlağınız onun da çatlağı olacağından cesaret edebilirsiniz sevgili okurum. Kuşkusuz her kadın rahat bir hayatı olsun ister. Ama sizlerin yaşlarında düşünceler daha mantıklılaşır. Paranın cazibesi büyük olsa bile ileri yaşlar ve yaşam koşulları edinilen yaşam tecrübeleri kişinin düşüncelerinde mantıksal değişimler yaratır. Gençken arzulanan önceliklerin eskisi kadar önemi kalmaz. Bir elin nesi var iki elin sesi var diye düşünülmeye, sadece sağlık ve huzur aranmaya başlanabilir. Çok hırsları olan bir kadın değilse bu hanımın böyle düşünme ihtimali vardır. O bir ihtimalde kendinizi yüreklendirmeye yetmez mi?Gerisi biraz da sizin yaydığınız enerjiniz, kişisel özelliklerinize kalmıştır.

Şahsen hayat felsefem; bir arzum varsa onun için elimden geleni yapmaktır. Olur ya da olmaz cesaret etmek zorundasınız. Cesaretle yaklaşımınızdan, elinizden geleni yapmanızdan size geriye bayağı bir şey kalıyor. Bu da gönül rahatlığı kendinize inancınız ve güveniniz, elinden geleni yapmak, geriye keşke bırakmamaktır. Kendinize bir keşke bırakmamanızı öneririm. Cesaretinizi toplayıp açılın gerisi o kadının bileceği bir şey. Zihninizden yükü atmış öyle veya böyle sonuca ulaşmış rahatlamış olursunuz. Hem reddetse ne kaybedeceksiniz. Açılamamış birinin ezikliğinden daha kötü olmaz reddetmesi. Kısacası kukumav kuşları gibi yalnız, yalnız oturmayı düşünmeyi bırakıp harekete geçin sevgili okurum? Ya kabul ederse...

Sevgiler sevgili okurlarıma...

Çözemediğiniz sorunlarınızı yazın, Yeşim Tijen size önerilerde bulunsun.

İşte sorularınızı gönderebileceğiniz adres: yesimilehayatbilgisi@gmail.com