Ailem nişanlımı istemiyor!
Merhaba Yeşim Hanım,
İçimi yiyip bitiren bir konu var, size danışmak istiyorum. Cevap verirseniz çok sevinirim. Ailem nişanlımı doğu kökenli olduğu için istemiyor. Nişandan önce hiçbir şey söylemeyip nişan yapıldıktan 1 hafta sonra nişanı atmamı istediler. Ben kabul etmeyince, beni evlatlıktan bile reddetmeye kalktılar. Böyle bir şeye hakkı var mı? Ben bu durumda ne yapmalıyım? Eğer evlenirsem babamın böyle bir olay için üzerimde bir hakkı olur mu?
Yeşim Tijen’in cevabı:
"İnsan yazgısını yaldızlı çokomel kağıtları gibi tırnaklarıyla düzeltemiyor."
Merhaba sevgili okurlar,
Hangimiz o çokomel kağıtlarının ışıltısına kapılıp ellerimizle düzeltmeye çalışmadık küçüklüğünüze bir uzanın hadi. Küçücüktüm, yedi sekiz yaşlarındaydım. Avrupa yakasının güzel bir semtinde oturuyorduk ve karşımızdaki bakkalda yarım bir kurşun kalem boyutunda yaldızlı çikolatalar vardı. O çikolataları aldığımdaki mutluluğum nedense zaman zaman aklıma gelir. Çikolatalar mıydı yaldızlı kağıtları mıydı beni bu kadar etkileyip mutlu eden? Bilemiyorum ama zihnime kazınmış işte. Şimdi Didem Madak'ın bu sözü beni eski o çikolatalı günlere götürdü. Keyifle gittim o günlere. Hayatta da böyle değil mi? İnsanın bir şeyleri güzel ya da kötü görmesi biraz o kişinin yaşama bakışı pozitif dünyası yaşamdan beklentisi algılayışı değil mi? Bu yüzden de genç birine güzel gözükenler aileye güzel gözükmeyebiliyor. Onlar sizin ışıltısına kapıldığınız kişinin ışıltısından ziyade içeriğiyle ilgileniyorlar. Çünkü tecrübe diye bir yaşam birikimi var. Bu birikim mercek gibi ince deteyları size net olarak gösterebiliyor. Gençlik ve hissedilen duygular kişiyi allayıp pullayarak bakarken olgun yaştaki kişiler o pulları ekstra artılar varsa görürler. Sizin gördüğünüz artılarla onların artı olarak gördükleri birbirinden farklı olabiliyor. Siz "Sevgi yeter, çok kazanmasa da olur, ailesinden banane beni oğlu ilgilendirir" diye düşünebilirsiniz sonra bu önmesemdikleriniz hepsi hayatınızda size dokunmaya, o evlendiğiniz kişiye soğuk tavırlar sergilemenize mutsuz olmanıza kadar gider. Tabii burada konu gerçekten doğulu olması ise. Bu çocuk nişana karar verilmeden önce de doğu kökenliydi. Değişen yapılan nişan ile ailenin daha yakından tanınması, orada iplerin kopması, sizi bu gencin ailesiyle bağdaştıramamış olmalılar. Şahsen ne doğu ne batı diye ayırırım. Her yerin iyisi de kötüsü de olabilir. Bu da o bölgeyi bağlamaz. Babanız da bölgesine taksaydı bu nişan olmazdı yavrum. Babanızın gördüklerini hafife almamanızı öneririm. Yalnız eş ile evlenmiyorsunuz bizim kültürümüzde aileler de evleniyor. Büyük bir aile olunuyor. Bu gencin ailesinin yaşam biçimi size uymuyorsa burada sıkıntı yaşayacağınız aşikar ama ille de olsun diyecekseniz o zaman ailenizi ikna yoluyla çözüme gitmelisiniz. Bu da kararlılıkla olur. Vazgeçmeyeceğinizi hissettirirseniz. Aksi bir hareket aileden izinsiz evlenmek bu inanın kendinize attığınız hayatınızın beni mazur görün lütfen kazığı olur. Bu kadar önemli bir konu gizli saklı, kaçak, göçek, ezik, büzük yaşanmamalı. Fiziksel, kalpsel durumları bırakıp aklınıza sorsanız size ne der diye sormak istiyorum. Eğer aklınız da evet diyorsa elinizden geleni yapın. Göğsünüzü gere gere, gelinliğinizle salına salına o mutluluğun gerçekten tadını alabilirsiniz. Ötesi hayatınızın pişmanlığı olacaktır. "Eğer evlenirsem babamın böyle bir olay için üzerimde hakkı olur mu?" demişsiniz. Ben dini konulara çok vakıf biri değilim, ahlaki konulara önem veririm. Böyle bir yanlışı hiçbir anne-baba hak etmez yavrum. Sakın bu hataya düşmeyin. Kabul ettirmek için elinizden geleni yapın. Olmuyorsa Allah'ın bir bildiği vardır diye düşüneceksiniz. Mühim olan ne? Elinden geleni yapmak yavrum. Umutlu günler sizinle olsun.
Sevgiler sevgili okurlarıma...
Çözemediğiniz sorunlarınızı yazın, Yeşim Tijen size önerilerde bulunsun.
İşte sorularınızı gönderebileceğiniz adres: yesimilehayatbilgisi@gmail.com
YORUMLAR