Peşimi bırakmıyor

Merhaba Yeşim hanım,


Ben 24 yaşında biriyim. 6 senedir bir ilişkim var fakat bu ilişkide ben ilişkinin neresindeyim, hç bilemedim. İlişkimiz var mı yok mu, belli değildi. İlk başlarda bu şekilde değildi. Hep değişecek umuduyla sürdürmeye devam ettim fakat hiç birşey değişmedi. Değişir gibi oldu, 2 gün sonra tekrar aynı haline geri döndü . Sürekli kavgalar, kavgalar, sözlu küfürler... Tehditleri bıktırdı beni. Sevdiğim için hep katlandım kendisine ama mutlu olamıyorum artık, kendisiyle acı çekiyorum. Mutlu olmaya çalışıyorum ama hep eksik bir şey varmış gibi hissediyorum. Sürekli bu duyguyu yaşıyorum. Belki de alışkanlık oldu. Kendisini üzmek de istemiyorum ama kendimi gerçekten çıkmazda hissediyorum. Çevremdeki herkes "ayrıl, bırak" diyor ama yapamıyorum, karşımdakine kıyamıyorum. Mutlu olmaya çalışıyorum ama olamıyorum. Ailemden kimse istemiyor kendisini. Beni ne aldattı ne de dövdü, bunlar da olmadı. Fakat konuşmaları sürekli, her kavganın sonunda tehdit eder gibi. Kaldıramıyorum artık laflarını, gereksiz kıskançlıklarını. Arkadaşlarımla dışarı çıksam, kahve içsem bile burnumdan getiriyor. Görüşmek dahi istemiyorum kendisiyle. Ama kendisine sorarsak hiçbir şey yok ilişkimizde. Kendisine soğuduğumu ve yapamadığımı soyledim, bu sefer de beni tehdit etmeye başladı. "6 yılın hıncını almadan, sana gün yüzü gostermeden rahat yok" demeye başladı. Artık yapamiyorum. Değer görmüyorum, ilgi görmüyorum ama bırakmıyor peşimi. Sürekli beni takip halinde; neredeydim, kimleyim, kimi takip ettim... Çevremdeki insanlar da rahatsız olmaya başladı artık bu durumdan. Ne yapacağımı bilmiyorum.


Yeşim Tijen’in cevabı:



"Asaletimin pankartını taşımaktan yorgundum."



Merhaba sevgili okurlar,


herkesin karakter harcında sizin kadar ilişkiye değer vermek tolerans göstermek yoktur. Ama yavrum, asaletin de sevdiğiniz kişiye 'kıyamam'ında bir sınırı olmalı. Karşınızdaki kişi size kıyıyorsa siz de ona kıyabilmelisiniz. Aşk, sevgi denilen duygu sevdiğinizi düşündüğünüzde sizi gülümsetebilmeli, mutlu edebilmeli, korkutmamalı, endişelendirmemeli. Siz onu düşündüğünüzde ruhunuzda bir ağırlık bir kasvet hissediyorsunuz, anlattıklarınızdan onu görüyorum. Bunun adı sevmek olamaz. Acımak, alışkanlık, korku, endişe, ortaya karışık bir duygu içinde paralize olmuş olmalısınız. Halbuki aşk denilen duygu yüreğinde kelebekler uçuşturur derler ya hani, sizde kelebekler yok, insanı korkutan ürperten yarasalar uçuşuyor. Hal böyleyse ayrılmaktan değil beraber kalmaktan korkmalsınız. Çünkü gördükleriniz fragman olmalı.


Hep değişecek umuduyla 6 sene geçmiş yavrum. Tutunduğunuz o 'bazen bir iki gün iyi oluyor' dediğiniz günlerle altı seneye varmışsınız. Bebekler bile altı yaşına gelinceye değin gelişiyorken sizin bunca konuşmanıza, kendinizi anlatmanıza rağmen değiştiremediğiniz birinden umudunuzu kesmelisiniz. Bu genç kendini yetiştirememiş, olduğu yerde kalakalmış. Sizinle geçirdiği 6 senesi yanmasın istiyor, sizi bırakmayacağını söylüyor. Çocuk çok haklı, sizin gibi onu kimse çekmez. Hele bu zamanın kızları onun gibi birini hiiiiiiç çekmezler. O da bunun farkındadır, o yüzden sizi kaybetmek istemiyordur. Sizi istediği gibi idare ediyor. Biraz mızırdanıp sonra yine onun kölesi oluyorsunuz. 6 sene yanmasın istiyor diye her şeyi göre göre bile bile kendinizi yakacak mısınız? İşte bütün mesele burada. Hayat size gösterdikleriyle aslında bir nevi sizi "şşşşşşıttt!" der gibi dürtüyor ve bu umutsuz durumdan çıkmanız için sizden bir hareket bekliyor. Bir nevi cesaret mi korkaklık mı diye oyun var, onun gibi seçim yapacaksınız ama bu bir oyun değil ki. Sizin mutluluğunuz mevzu bahis. Korkuya teslim olup sinecek misiniz? 'Beni ne aldattı ne de dövdü' demişsiniz. Aldatmamış, dövmemiş olması beraber kalmak için yeterli değil ki. Size sevgi göstermiyor size değer vermiyor, sizi kıskançlıklarıyla boğuyor, yaşam alanınıza sürekli müdahale ediyor, sizi kendi dar alanına hapis etmek istiyor, tehditler küfürler ediyor. Daha ne yapsın? Bunca kötü davranışın olduğu yerde mutluluktan söze edilebilir mi? Bunlar psikolojik şiddet yavrum. İnsan sadece fiziken şiddet göstermeyebilir, psikolojik şiddet ağır bir şiddet türüdür. Ne yapacaksınız kısmına gelirsek; Ayrılmakta kararlı olacaksınız. Birkaç göz boyama, iyilik güzellik hallerine kanmayacaksınız. Efendice ayrılmayı bilmesini isteyeceksiniz. Tehtidlere başlarsa kendisini çekinmeden polise şikayet edeceksiniz, ailenizden destek isteyeceksiniz. İnsan yeter ki kararlı olsun. İnsan kararının arkasında dimdik durursa, karşısındaki onun kararlılığını mutlaka görür. Görmek istemezse uzun bir süre yalnız gezmeyin. Bu tarz insanların sağı solu belli olmaz, onun için gerekirse polise başvurun, uzaklaştırma alın. Tabi gerçek olan bir şey var, o da bir takım huzursuzlukları göze alacaksınız. Göze almazsanız adım atamazsınız. Asla bu gence acımamalısınız. Kendisini geliştirmeyi öğrensin. Kimseyi kendisiyle yakmasın. Unutmayın, bu gençten ayrılmayı başaramazsanız, bugün ona acıyor kıyamıyorsunuz ya sonra inanın acınacak siz olursunuz.


Güzel günler dileğiyle,


Sevgiler sevgili okurlarıma...


Çözemediğiniz sorunlarınızı yazın, Yeşim Tijen size önerilerde bulunsun.

İşte sorularınızı gönderebileceğiniz adres: yesimilehayatbilgisi@gmail.com




YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.