Onsuz bir gün bile düşünemiyorum...

Merhaba Yeşim Hanım,

Tesadüfen denk geldim yazılarınıza ve sanırım benim için dönüm noktası oldu diyebilirim. Üstelik gecenin bu saatinde motive oldum yani çok kötü değildim ama sizden bunları duymaya ihtiyacım varmış galiba. İlaç gibi geldi tabiri caizse sizi tanıdığıma çok mutlu oldum.


Ben şöyle aktarmak istiyorum size içimdekileri... Yaklaşık 6-7 yıldır tanıdığım erkek arkadaşım var hayatımda. Bir oyun vesilesi ile tanıştık ve çok yakın iki arkadaş olduk. Ama o farklı şehirde ben farklı şehirdeyim. Tabii birkaç kez geldi ama görüşemedik olmadı, en sonunda görüştük. Yüz yüze gördük birbirimizi birkaç kez görüştük hatta bu süre zarfında benden hoşlandığını hissettim ama arkadaşlığımızı bozmadım ama bir anda işte tanışmamızdan baya 2 yıl sonra falan sevgili olduk. Bir ortamda yakınlaştık ve başladı birden baya 1 sene yürüttük ilişkimizi çok da güzel devam etti ama yürümedi ve ayrıldık kavgalar, tartışmalar oluyordu birbirimizi kırıyorduk ha o asla kötü söz, saygısızlık argo birşey ne söyledi ne de yaptı. Geçen senelerde sonrasında tabii baya uzun süre oldu konuşmaya devam ettik. Ayrılsak da ama hani soğukluk vardı tabii işte bir ara konuşma kesildi aramızda. O döndü bana ve beni özlediğini, yeniden istediğini belirtti. Tekrar başladık ilişkiye. Bu sene ağustos ayı gibi güzeldi başlarda ama sonra kavgalar, tartışmalar çoğaldı yine ben çok kıskanç bir yapıya sahibim, o da çok agresif ve inatçı genelde bunlar kavgayı harlıyor. Bugün yine telefonda konuşurken tartışık kapatmak istediğini müsait olmadığını söyledi ama ben biraz uzattım yani öyle kapatmak istemedim o da gerildi, yüzüme kapattı. Tartıştık sonrasında mesajlaştık ve önce ayrılmak istediğini söyledi bende saygı duyduğumu söyledim. Doğru ve düşünülmüş bir karar olmadığını yine de saygı duyduğumu belirttim, o da o halde ara verelim yoksa birbirimize zarar veriyoruz. Sen de yoruldun ben de yoruldum biraz kafa dinleyelim dedi. Bende pekala dedim ama onsuz bir gün bile düşünemiyorum. Belki bize iyi gelir diye düşünüyorum beni deliler gibi seviyor biliyorum ben de onu seviyorum ama bazen zor kararlar almak gerek değil mi? Kıskançlık yapım öyle farklı boyutta ki maalesef inanın kız kuzenlerinden, kız arkadaşlarından hatta yengesi var abisinin eşi ondan kıskanıyorum. Bir de diğer tarafı var tabii normalde sürekli merak edip fotoğraf istiyorum bazen kendi kendime senaryolar kurup sonra sakinleşip, o yapmaz ya tamam diyip oturuyorum. Ama onun da aşırı agresif halleri var yani ben bunları yaparken bağırır çağırır telefonda kalp kırıcı cümleler kurar. Genelde 1 gün böyle geçer küseriz. Küs kalmamızda 2-3 saat ancak sürer sonra ya o ya ben illa ki yazarız ama o gönül almaz hiçbir şey olmamış gibi devam eder. Canım cicim olaylarına biz ciddi düşünerek bir ilişki içerisine girdik yani gayet seyrinde bir ilişki ama bu son olay biraz kırdı bizi dağıttı bu duruma düşürdü. Ara verdik şu an bu çok çok üzücü inanın bizim için böyle severken kırıcı yani o gün telefon olayı şu an olduğumuz duruma getirdi bizi. O gün halasının kızının nişanı vardı oraya gideceklerdi ailecek telefonda ben tabiri caizse uzatmak, şımarmak istedim o da meşgul olduğu ve hazırlandığı için kapatmakta ısrar etti. Babası, abisi yanındaydı sonra tahmin edeceğiniz üzere bağırmalar, çağırmalar ve suratıma kapatış ben ağladım ettim tabii ama sessiz kaldım. Sonra gece işte mesajlaşırken beni dillerine düşürdün hepsi bana güldü, hanımcı konumuna girdim deyip bana püskürdü. Yani bu bana saçma geldi tabii ama ona göre bu çok ağrına gitmiş ve babasının onunla alaycı tavırlarla konuşması falan ağır gelmiş. İlk defa beni böyle kötü hissetttirdin dedi ve ayrılma durumuna geldik. Sonra ben ona dediğim gibi saçma olduğunu ve ani bir karar olduğunu belirttim o da ara verelim yoksa olmayacak dedi. Ben de saygı duydum yani şu an durum bu Yeşim Hanım çok üzgünüm inanın dün gece yeni yılını kutladım görüldü attı.


Normalde inanın böyle bir şey yapmazdı ve bu kararı aldığında bana seni çok seviyoru, özlüyorum ama bu bugün yaptığını aklamaz o yüzden bu karar hiç kolay değil seni seviyorum ama bence çok yorulduk dedi ve biraz dinlenmeye ihtiyacımız var dedi. Biz günlük telefonda konuşurken de ben o böyle kapatıyorum yok kapatma konuşalım falan dediğimde de bağırır, sinirlenir hemen yani o genel olarak agresif ama çok sakin ve güzel yanları da var. Acaba ben mi çok çıldırtıyorum bilmiyorum kendimi sorguluyorum ama onda da var tabii yani demem o ki şu an ara verdik ve ne yapacağımı bilmiyorum boşlukta ve çok üzgünüm. Sizce ne yapmalıyım bana yardım edin, aklım allak bullak...


Yeşim Tijen'in cevabı:


Pardon diyorum ayağıma bastığında dünya

Saçlarımın ucundan başlıyor artık kırılma

Kelimelerin tadına bakıyorum

Zehrinden korktuğum acı kelimeler yutuyorum yanlışlıkla.


Merhaba sevgili okurlar,

Sevgi olmazsa yaşamın ne anlamı var değil mi? Sevebilme yeteneğinden bahsediyorum ağaçları, kuşları, gökyüzünü, denizi, insanlara, hayvanlara sevgiyle bakabilmek sevgiyi o kalbinizde hissetmek. O his ruhunuza yayılmaya başladığında ben mesela ağaçlara baktığımda yeşeriyorum, denize baktığımda mavileşiyorum. Tabiata aşığım. Olabildiğince insanlara sevgiyle bakarım (insan kısmı biraz sıkıntılı tabii orada tedbirliyim) ve tüm hayvanlara bakışımda sevgi vardır ama sevdiniz diye hiçbir şeye, hiçbir kimseye ambargo koyamazsınız. Doğaya ambargo koymaya kalkarsanız onu boğarsanız, onun yaşam alanını sıkıştırırsanız bozarsınız. Hayvanı sıkıştırırsanız onun tepkisiyle karşılaşırsınız ya ısırır ya tırmalar. İnsanı sıkıştırır ona yaşam alanı bırakmazsanız onu da kendinizden uzaklaştırırsınız ya da kaba davranışlarıyla karşılaşırsınız. Sevmek, el koymak demek değildir. Birini seviyorsanız o da sizi seviyorsa, o sevgi size mutlu mutlu nefesler aldırıyorsa siz de ona mutlu nefesler aldırmak zorundasınız. Ne demek bana resim at? Kuzeninden yakın akrabalarından yengesinden kıskanmak? Sizce normal mi? Değil yavrum sizinki saygısızlık boyutuna varmış. Bir hastalık halini almış gözüküyor. Bu boyutta yaşanan kıskançlık hastalıklı düşüncelerden şüpheden korkudan kendini yetersiz eksik hissetmekten güvensizlik duygusundan kaynaklaklanır genelde. Kıskançlığınızı sevgi olarak açıklayamazsınız. Bu derece kıskanıyorsanız bunun adı sevgi olmaz. Kıskançlık dozunda olursa insan tatlı gelir. Sizinki ilişkinizi ekşitmiş. Bunu biliyorsunuz da ve genç bunca kıskançlığınıza onu bunaltmalarınıza rağmen terbiyesizleşmemiş, saygısızlaşmamış. Kızgınlığı geçince hiçbir şey olmamış gibi sizi aramalara devam etmiş. Agresif hallerine gelince bu denli boğucu yaklaşımınıza agresifleşmesi çok normal değil mi? Sonunda olacak olmuş. Biraz ayrı kalalım yorulduk demiş. Haklı çocuk. Kendinizi düzeltmeniz, frenlemeniz, mantıklı düşünmeyi öğrenmeniz gerekiyor yoksa bu ilişki inceldiği yerden yüksek olasılıkla kopacaktır.


"Sağlam bir halatla çekiyorum acıyı kendime doğru."


İnsan kendinin farkındaysa bu sorunu aşmak için elinden geleni yapmalı. Sorunun içinde boğulmamamalı. Bu hoş olmayan ezik bir durum, dışardan bakan biri olarak gördüğüm budur. Sizi bu duruma düşüren kışkırtan iç sesinize fazla kulak vermiş olmalısınız. Önce bu hislerinizi kabul edeceksiniz. Böyle bir sorunum var diyeceksiniz. Kıskançlık dürtüleri geldiğinde farkındalığınızı devreye sokacaksınız. Bunu ben kendim yapıyorum, iç sesim beni kışkırtıyor diyerek kendi kendinizi hizaya sokmaya başlayacaksınız ve her şey bu adımla başlayacak sonrası sizin gayretiniz kendinize vereceğiniz emekle çözülecektir. Düşündüğüm gibi bir şey yok diyecek, derin nefesler alacaksınız, yürüyüşe çıkacaksınız, düşüncelerinizin üzerini güzel düşüncelerşle örteceksiniz. Yani bir anlamda o iç sesinize karşı tavır alacaksınız. Bu biraz kendi kendinizle savaşmak gibi bir şey olsa da insan iç sesini alt edebilir yavrum. İlişkinizi düşünün yıllardır arkadaşsınız, bir ara sevgili olmuş ayrılmış yine onun size dönmesiyle ilişkiye başlamışsınız. Demek ki siz değerlisiniz, sevilecek birisiniz. Değerli biri olduğunuza önce siz inanacaksınız. Kendinize karşı sevgi veşefkatli olacaksınız. Bu aşırı kıskançlık halleri tabii ki hiçbir şey sebepsiz değil siz veya en yakınızdan birinin yaşadığı bir durumdan etkilenmiş, içinizde olumsuzluklar biriktirmiş olmalısınız. Hayatta her şeyin olabileceği ve geçip sonra gideceğini bileceksiniz. Olumlu düşüncelerle hayata kendinize, geleceğiniz ilişkinize bakacaksınız. Korkular büyüterek ilişkinizi koruyamazsınız aksine korkularınızla farklı biri olacağınızdan kaybedersiniz. Kendinize güvenecek inanacaksınız. Bütün bunları olumsuz düşüncelerle başaramazsınız. Bu kendine güven kazanılmazsa kıskançlık kolay kolay aşılmaz. Kimse bu çağda kendine güveni olmayan biriyle ilişki sürdürmek istemez. Yanında kendine güvenen kendinden emin birini ister. Siz böyle biriyle ne kadar birlikte olabilirdiniz. Buradan o genci anlamaya çalışın. Ha baktınız kendi kendinize düzelmiyorsunuz o zaman bir psikiyatristten yardım almaktan çekinmemelisiniz. Ve bu ayrılığa gelirsek, bir süre ayrı durun. O da bir sakinleşsin. Düşünceleri normale dönsün. Onu bunaltmadan ufak ufak seni özledim gibi mesajlar çekersiniz. Gerisi onun sizinle ilgili düşüncelerine, duygularına kalmış bir gelişme olacaktır. Devam etmek istemezse dünyanın sonu değil yavrum. Hiçbir ilişkide sadece sevmek bir ilişkiyi sürdürmeye yeterli gelmez. Ümit var olacaksınız sizinle bir gelecek kimseyi korkutmayacak. Acıları çektiğiniz halatı elinizden bırakın yavrum.


Sevgiler sevgili okurlarıma...


Çözemediğiniz sorunlarınızı yazın, Yeşim Tijen size önerilerde bulunsun.

İşte sorularınızı gönderebileceğiniz adres: yesimilehayatbilgisi@g





YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.