Annesiyle tartıştım ve bana küfür etti...

Merhaba Yeşim Hanım,

Nereden başlasam bilmiyorum ama kafam karmakarışık. Yeni evlendim 4 ay oldu ama ne düğünüm ne balayım ne ilk günlerim hepsi birbirinden kötü geçti. Çoğunluk sebep ise ailesiydi. Nişanlıyken başladı aslında ama düzelebilir umuduyla ve eşimi sevdiğim için fikirlerimi açıkça söylesem de bitirmedim. Evlendikten 1 ay sonra bir ayrılık sürecimiz oldu. Eşim dava açtı ve beni çok sevdiğini, bensiz yaşayamayacağını söyleyen eşim; ailesiyle sorun yaşadım diye ve bu sorunlardan dolayı boşanalım artık, istemiyorum dedim diye tamam deyip boşanma davası açmaya kalktı.


10 gün boyunca ne aradı ne sordu hatta bu sürede bana yalan bile söyledi ve bunu sindiremiyorum. Sonra bir şekilde barıştık ama adapte olamıyorum. Bu yalan olayını bile sindiremiyorum. Ve beni asla normal sevmediğini hastalık boyutunda olduğunu söyleyen kişi eşimdir. Neyse eşim çok kıskanç biri. Eşimle tanıştıktan sonra ne bir kız arkadaşım ile dışarı çıktım ne kendime özel bir alan yaratacak bir zaman yaşadım. Eşim sadece onun ile ve onun ailesiyle olmamı istiyor. Her gün istisnasız annesiyle 4, 5 kere telefonda konuşuyor. Ailesi her şeyin içinde, oturacağımız eve kadar onlar seçti, yan binalarında oturuyoruz. Haftanın iki, üç günü onlara gitmemizi sürekli eşimin ailesi ve kardeşleriyle beraber aktivite yapmamızı istiyorlar ama ben bunu sevmiyorum. Zorunluluk oldukça da kendimi daha kötü hissediyorum. Eşimin böyle bir talebi olmuyor ama gitmezsek kötü oluyoruz. Hatta birinde kayınvalidem bana soğuk davrandı diye gitmemiştim ve beni arayıp küfür etmişti. Ben böyle şeylere asla alışkın olmayan biriyim. Hayatımda hep hedeflerim oldu, atandım kendi ayaklarım üzerinde duruyorum. Maddi gücüm iyi, bakımlı, özgüvenli, özgür, iyi bir insan olmayı hedeflerim ona göre yaşamaya çalışırım. Ama eşimle tanıştıktan sonra tüm hayat enerjim bitti sanki vizyonsuz bir aileyle beraber ben de onlara dönüşmek üzere olduğumu hissediyorum. Görünmeyen prangalarım var. Ne istediğim gibi giyinebiliyor, ne kız arkadaşlarım ile bir kahve içebiliyorum. Oturacağım eve, harcadığım paraya bile ben karar veremiyorum. Evlilik bitirmek bu kadar kolay değil ama sürekli aklımdan bitirmek geçiyor. Böyle bir aileye, böyle bir insana nasıl evlat vereyim, ben mutsuzken nasıl bir aile olacağım bilmiyorum. Annesiyle tartıştım ve annesi bana küfür etti diye bitirelim dedim. Hemen bitirelim dedin sen diye adliyenin kapısına koşan adama ömrümü harcamalıyım bilemiyorum. Ailem; alkol yok, aldatması yok, dövmesi yok daha ne istiyosun diyorlar. Onu çok seviyorum ama iyi değilim. Kaygılı, stresli, huzursuz bir insana dönüştüm. Her gün bir kavga içindeyiz. Lütfen bana yardım edin yol gösterin.


Yeşim Tijen'in cevabı:


"Kayboluşumun beşiğini sallıyorum bu akşam

Büyüyor yavaş yavaş

Sırtında parmak izleriyle zamanın

Bir tekir kedi ile beraber

Seyrediyorum hayat"


Merhaba sevgili okurlarım,

İnsan evliliğinin içinde kendini kaybeder mi? Hem de nasıl kaybeder ama sonra mutlaka kendini bulur, bulmalı. Aklını kullanmayı bilmeyenler kendilerini kaybettikleri evlilikte yok da olabilirler. Bu da yaşanmamış, harcanmış bir hayat demektir. Size de merhaba güzel kızım. Dört aylık evlilik süreciniz tam hayal ettiğiniz gibi bir balayı olmalıydı. Normali bu. Siz anormali yaşamışsınız. Her evlilikte sorunlar, tartışmalar olur ama dört aylık evlilikte bu denli sorun olması hiç normal bir evlilik sürecini göstermiyor. Yalan konuşan, ailesine aşırı düşkün, kıskanç bir eşiniz var. Kıskançlık evliliğin ilk zamanları yoğun olur sonra genelde aşılır. Onu hadi o kadar önemsemeyelim ama diğer bahsettikleriniz sıkıntılı.


Ailenizin size dediği 'alkolü, aldatması, dövmesi yok daha ne istiyorsun?' sözü yaşadığınız sorunları görmezden gelmeniz demek oluyor. Görmezden gelmek sorunları yok eder mi? Bu aklı çalışan biri için olanaksızdır. Çiftleri boşanmaya sadece aldatma, şiddet ve alkol sorunları götürmez bunların olmadığı ama birbirini anlayamayan, dinlemeyen, empati yapmayan fikir ayrılıklarının yoğun yaşandığı yaşam tarzlarının birbiriyle örtüşmediği birçok evlilik de boşanmaya giden sürecin içine girebilirler. Sizin mutsuzluklarınızı görmezden gelen üzerinizde çeşitli şekillerde baskı kuran ama sizi çok sevdiğini söyleyen birinin sevgisine güvenebilir inanabilir misiniz? Adam yeni evliyken boşanmaya kalkmış. Çok sarsıcı. İnsanın evliliğe inancını zedeler. Çok seven bir adam bunu yapmaz. Sevgi sözden çok davranışlara yansırsa mutluluğa dönüşür. Sizin mutluluğunuz için çabaladığını görürseniz onun sevgisinin gerçekliğine inanabilirsiniz. Siz henüz bu yaklaşımları görememiş bir kadınsınız. Dört aylık bir evliliğe tabii ki kimse mesela aileniz boşan demez. Diyemez ama dikkatli ol kızım diyebilmeli. Hemen çocuk sakın yapma demeli. Aslında nişanlıyken her şey başladı demişsiniz. Ailesi her şeyinize karar vermiş karar vermeye de devam ediyor. Düzelir diye evlenmişsiniz. Şimdi de sakın çocuk yaparsam düzelir düşüncesine girmemek için tedbirli olmalısınız. Düzelir mi? Düzelmez de belki zamanla törpülenebilir, o da belki. Çünkü eşiniz ailesine bağımlı, önceliği ailesi. Evlenmiş biri evlenmeyi biliyorsa eşinin de kıymetini bilmeli. Bu da çok ekstrem durumlar olmadığı sürece önceliği eşi olmakla olur. Bu ailesinden vazgeçsin demek değil ki... Bir yuva kurulmuşsa, sorumluluk altına girilmişse birbirinin sorumluluğu alınmalı. Alınmadığı için sorunlar yaşanıyor. Tam da gidip diplerinde ev tutulmuş. Tabii söz hakkınız bile olmamış. Kadın geliyorum demiş resmen hiçbir şeye karıştırmayarak. Size küfür bile edebilmiş. Bu sizin neler neler yaşayacağınızın ayak sesleri... Kayınvalideniz kendini üstün görerek oğlunuzun üzerindeki hakimiyetinin gücüyle sizin üzerinizde baskı kurmaya çalışıyor . Bu cesareti kim veriyor? Oğlu hala ailesinin etkisinden çıkamamış bir adam söz konusu ve bunun kadar kötü olan bir sorun da yalan söyleyebilmesi. Güven şefaf olmakla, dürüst olmakla kazanılan bir duygudur. Kimse mükemmel değil ama yeni evli biri için biraz erken çözülmüş. Eşiniz şu an sizin gözünüzde flu bir adam. Şimdi birbirine özlemin yarattığı bir atmosferle bu evliliği flu olarak görseniz de sürdürürsünüz. Bu da normal bir durumdur. Söylediğiniz gibi ha deyince boşanılmaz. Bir emek vermek zorundasınız. Çabalayacaksınız o da siz de. Yoksa keşke dersiniz. Eşinizle konuşun, kendinizi anlatın, anlatmaktan kaçınmayın. Anlarsa ne ala anlamazsa başka bir şey yapamazsınız. Mühim olan konuşabilmek, tartışabilirsiniz de, kavgaya dönüştürmeden. Sorunlarınız hala devam ediyorsa dört aylık evliyken düşünmeye başladığınız boşanmayı daha çok düşünmeye başlayacaksınızdır. İşte bu sık sık boşanmayı düşünmek sonunda kişiyi o boşanmaya illaki götürecektir Ben size emek vermediğiniz bir evlilikten hemen boşanın diyemem. Eşinizin davranışlarını beraber hayatı yaşayın biraz daha görün. Bu evlilik için elinizden geleni sabrınızla, samimi duygularınızı paylaşımınızla yapın sonra zaman ve yaşayacaklarınız sizin kulağınıza boşan artık diye fısıldamaya başlayacaktır yavrum. Akıllı bir kadınsınız bile bile bu evliliği sürdürmeye çalışmayacaksınızdır. Aslında her şey gözümüzün önünde cereyan ediyor, her şey bizim ne kadar görmek istediğimiz ne kadar cesaretli olduğumuz ve hayattan ne beklediğimizle alakalı. Akıllı biri mutlaka güzel günlere ulaşacaktır yavrum. Kendinize güvenin, inanın.


Sevgiler sevgili okurlarıma...


Çözemediğiniz sorunlarınızı yazın, Yeşim Tijen size önerilerde bulunsun.

İşte sorularınızı gönderebileceğiniz adres: yesimilehayatbilgisi@gmail.com




YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!
  • Misafir eşinle bence bu konuşarı aşabilirsin öncelikle aklını kemiren boşanma kelimesini aklından ve ağzından düşür aklından olmasada ağzından; gerçekten boşanacağın zaman kullan çünkü bir kere daha kullanıp cayarsan ömrün boyunca zaten boşanmaz söyler söyler geçer der. kendi sınırların olduğunu eşine konuşarak anlat haklı haksız aramadığını orta yolu bulmaya çalıştığını sizin artık bir aile olduğunuzu ve önceliklerde ikinizinde artık bu aile için çabalaması gerektiğini inşallah atlatır ve mutlu olursunuz mutlu olunduktan sonra balayı da tekrar olur ev de tekrar tuttulur. Annesinden kopar demiyorum...
    CEVAPLA
  • Misafir sizin yeni bir aile olduğunuzu artık birbiriniz için bir şeyler yapmanız gerektiğini birlikte vakit geçirecekseniz bunu ikinizin istediği şekilde yaparak bir çözüm bulmanız gerektiğini evlilikte o başta yaşadığın sevginin üstüne sevgi koyabilirsen ne mutlu ki size o zaman
    CEVAPLA
  • Misafir Kişiliği yerine oturmamış bir erkek adamdan sayılamaz
    CEVAPLA
  • Misafir O bir Piskopat ondan ne Köy olur ne Kasaba,Birak Annesiyle <yasasin Ana Kuzusu.Hic bir zaman Mutlu olamassin o Adam`la yol yakinken Ayril ve Mutlu ol
    CEVAPLA
  • Misafir Şu kayinvalide tipinden bir kurtulsa ülke.
    CEVAPLA

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.