Hamile olduğumu öğrenince yıkıldı!

Merhaba Yeşim Hanım,

Bundan 2 yıl önce yazmıştım size, cevabınızla ışık olmuştunuz bana. Evli bir kadınım. Mantık evliliği yaparak evlendim. Çok zorlandığım durumlar oldu ama eşim harika bir insan. Dört dörtlük bir eş demiştim... Bir kızım var. İş yerimde çalıştığım evli bir adama aşık oldum demiştim, onun da 2 çocuğu var. 4 ay gibi bir süre görüşüp, muhabbet ettiğimizi cinsellik olmadığını ama yanlış olduğunu bildiğimiz için ayrıldığımızı anlatmıştım. 1 yıldır ayrıyız ama aynı ortamdayız çok acı çekiyorum. Nasıl kurtulacağım bu acıdan demiştim size... Siz de doğru olanı yaptığımızı, eşime karşı sorumluluklarımı hatırlamam gerektiğini, aşkın çok muhteşem bir duygu oldugunu ama benim gönlüm birine kaydı diye ailemi harcayamayacağımı, çok iyi bir eşim güzel bir kızım olduğu için karşı tarafın da 2 çocuğu oldugu için herkese çok yazık olacağını söylemiştiniz. Bu acıdan kurtulabilirsiniz demiştiniz... O kadar çok okudum ki verdiğiniz cevabı. Aklım her karıştığında, kendimi kötü hissettiğimde yol gösterdi bana. Şimdi tekrar akıl istiyorum sizden. Müsade ederseniz devamını anlatayım.


Birbirimize karşı resmi olarak çalışmaya devam ettik. Ama acı çekmeye devam ediyordum... Ben daha öncesinde onunla tanışmadan önce ikinci çocuğu düşünüyordum ama onunla tanışınca kafam çok kötüydü bir de pandemi girmişti araya çocuk fikrini ertelemiştik. Bu sırada hamile olduğumu öğrendim. İnanın çok sevindim hem istediğim için hem de oradan kurtulma şansı olacaktı uzunca bir süre benim için. Hamile olduğumu öğrenince yıkıldı. Çalıştığım yerde herkese açıkladım, o da öğrendi. Çok üzüldüğünü görebiliyordum ama yapacak bir şey yoktu. Seni bu halde görmek acı veriyor bana dedi birkaç kez. Çok bir diyaloğumuz olmadı o süreçte mecburen. 4 - 5 ay sonra ben izne ayrıldım. Doğum yaptıktan bir süre sonra çok acı çektiğini, beni ne kadar sevdiğini anladığını söylediği bir mesaj attı. Zaten o ara deprem de olmuştu psikolojim hiç iyi değildi bebek ile uğraşmam gerekiyordu. Kucağımda bebek ile böyle şeylerle uğraşamazdım. Konuşmadık... Sadece resmi olarak hayırlı olsun diye aradı bir kez. Bir de kendini kötü hissettiğinde atılan birkaç mesaj. Sonra bir mucize oldu Yeşim Hanım. İşe dönmem gereken bir zamanda iş yeri değişikliği fırsatı geldi ayağıma ve ben değerlendirdim... Üzüleceğimi biliyordum ama gitmem gerekiyordu artık biliyordum... Ayrılış yapmaya gittim çok kısa bir süre konuşabildik. Beni gördüğü için mutluydu ama sonrasında da görüşeceğimizi düşünüyordu iletişimi koparmayalım dedi. Asla görüşmeyeceğiz dedim... Ben ordan ayrılalı 5 ay oldu Yeşim Hanım ama 4 ay boyunca ara ara aradı, açmadım. Bahane ile birkaç mesaj attı, dönmedim. Çok yanlış olacağını biliyorum kendime olan saygımı yitirmemek için açmıyorum. Açsam ne olacak birkaç konuşacağız sonra yine olayın imkansızlığına üzüleceğiz. Kavuşma şansımız yok deyip tekrar gidecek daha önce de imkansız acı çekiyoruz diye o bitirmişti. Bir de yazın başka birkaç kişiden onun çapkın oldugunu söylediler yani kadınlarla konuşmayı çok sever, muhabbet etmeyi sever falan dediler çok kırıldım... Ayrılmaya gittğimde iş yerine bu konuyu sordum kime ne yaptığımı görmüşler, kimseyle işim yok olabilecek olsam seninle olurdum dedi. Ama ben yine de acaba herkese yazıyordu da karşısına ben çıktım, ben karşılık verdiğim için mi benimle görüştü diye kendimi yiyip bitiriyorum. Gerçekten birbirimizi sevdiğimizi düşünmüştüm ben hep. Benim başıma ilk defa geliyor böyle bir şey o da öyledir diyordum aslında hala derinlerde bir yerde seni sevdi diyorum ama bir önemi yok artık. Derken 1 aydır aramayı tamamen kesti Yeşim Hanım. Aramaması gerekiyor zaten diyeceksiniz değil mi en iyisini yapmış.. Ama 3 yıldır hep gördüğüm için bir şekilde hep orada olduğunu bildiğim için çok alışmışım.. Şu an boşlukta hissediyorum kendimi. Ara ara ağlıyorum... Ya başka birini bulduysa beni artık sevmekten vazgeçtiyse diyorum. O yüzden aramayı kesti... Bir yazınızda birine hayat bu kadar duygusal yaşamayı affetmez demiştiniz. Ben tam da bu duygusallığın içinde boğuluyorum. Doğru olanı yaptım oradan ayrılmakla bunu biliyorum, o telefonu asla açmayacam Yeşim Hanım bunu da biliyorum. Kendimden nefret etmek istemiyorum daha fazla. Ama niye üzülüyorum bu kadar. Niye beni unutacak diye ödüm kopuyor? Niye sahip olmadığım hiçbir zaman sahip olmayacağım bir insanın acısını çekiyorum ben? Bu kadar mı muhtacım beni sevmesine... Veda etmeyi niye bilmiyorum ben? Cevabınıza çok ihtiyacım var bana yol gösterecek biliyorum. Geçen sefer olduğu gibi açıp açıp okuyacam. Kendimce doğru olanı yapmaya çalıştım ama hislerim konusunda niye bu kadar acizim ? Niye duygularımın esiriyim bilmiyorum. sadece üzülmek istemiyorum artık. Ailemle mutlu olmak istiyorum her şey geride kalsın istiyorum. Bazen yanlış mı yaptım oradan ayrılmakla diyorum. Tamamen çıktı hayatımdan arkadaş mı kalsaydık acaba diyorum. Onu tamamen kaybettim diye üzülüyorum. Ama arkadaş nasıl kalınır sevdiğiniz birisiyle? Fikirlerinize ihtiyacım var.


Yeşim Tijen'in cevabı:


"Vazgeçtim, vazgeçtim sonra

Beni anneme götürsün bindiğim bütün taksiler.

Kalbim neden isli bir şehir?

Kalbim! Neden ben?

Bir tek aşk sözü söylememiş gibiyim.”


Anneler insanın sığınağıdır. Birçok insan için bu böyledir. Benim de sığınağımdır annem ama pek kendime ait konuları anlatmam öyle bir alışkanlığım olmadı olamadı. Genelde annem anlatır ben dinlerim ama biliyorum ki anneler sığınaktır bazen içinizdeki acılarla onun omuzuna yaslandığınızda elleriyle saçlarınızı okşar ya... Yaraya merhem sürer gibi olur. Bilmeden o eller sevgisiyle, şefkatiyle saçlarınıza her dokunduğunda bir süreliğine bile olsa bütün acılarınızı üzerinizden alır. O hiçbir şeyi dert edinmeyen çocuk olursunuz o anlarda. Yazdıklarımla ben de sizin anneniz olmuş olmalıyım bir süreliğine bile olsa sizi rahatlatmışım. Yazdığınız satırları okuyunca Didem Madak'ın sözlerine baktım onun o duygu yüklü sözlerinden bu sözü paylaşmak istedim. İnsanın bazen annesine bile anlatamayacağı sorunları olabilir. Siz onları bana yazdınız ve acı çekeceğinizi bilseniz de beni dinlediniz. Mutlu oldum buna sevgili yavrum. Yaşadığınız duygular hayatınıza çomak sokmuş resmen. İnsanın çok iyi bir kocası olup yine birinden etkilenebiliyorsa bu başka nasıl adlandırılabilir. Mantık evliliği yapmışsınız çok iyi bir kocanız var ve siz bunun bilincinde bir kadınsınız. Size yolunuzu gösterecek sihirli kelime o çok iyi kocanızın olduğunu bilmeniz. Bunun bilinci ve iki güzel çocuğunuzun varlığı sizin şaşırmanıza izin vermeyecek kalbinizdeki isleri temizleyecektir.


Erkekler yavrum, evli erkekler tabii ki bazılarından bahsediyorum. Herkes üstüne alınmasın çünkü bazı erkek okurlarım çok feministsiniz, biraz da erkek okurları anlayın diye bana yazıyorlar. Buna üzülüyorum çünkü sandıkları kadar feminist bir kadın değilim ama bana gelen sorular bazen sizin okuduklarınızdan daha ayrıntılı olarak bana geldiklerinden cevaplarım kadınları korumak adına beni fazla feminsit olarak gösterebiliyorsa da inanın o çok feministle alakam yok. Tabii ki kadınları ve haklarını her zaman koruyacağım diğer tarafta erkek okurlarıma da sahip çıkmışlığım çoktur. Ayrım yapmam, adil olmaya çalışırım. Evet nerede kalmıştık... Bazı erkekler için eşleriyle süre gelen beraberliklerinin monotonluğu bıkkınlığı, bazen de eşlerinde aradıklarını bulamayışları sonucunda diğer kadınları hayatlarına renk katmak için almaya meyilli istekli olabiliyorlar. Tabii çoğu kadın bu düşünceden habersiz olduğundan bu kendilerine gösterilen ilgiye çok fazla anlam yükleyebiliyor, yollarını şaşırabiliyorlar, hayaller kuruyor. Kadın boşanmaya kadar gidiyor ama erkek için evli evine evi olmayan sıçan deliğine der gibi kadını sonra ortada bırakabiliyorlar. Yani erkek tamamen macera olarak bu ilişkiyi yaşıyor. Çoğu erkeğin eşini, düzenini bırakmak aklından bile geçmiyor. Çünkü yıllardır maddi, manevi yatırımı bu evilik o nedenlede bu yatırımı kimse için bozmaz. O riske girmez. Evdeki eşiyle çocuklarıyla olan hayatı kendi üzerine tapulu malı diğer kadınlarla olan ilgisi kiralık evler gibi düşünün. Bu adam da sizden hoşlanmış ama resmen sizinle olamayacağını da söylemiş ama neden hala size ilgi gösteriyor. Sizin ona olan ilginizi biliyor. Bu durum onun bu arzusunu tetikliyordur onun da sizi elde edemediği için hala aklındasınız. Elde etse size olan ilgisi bitecektir. Bir de bu kişi için birilerinin size o adam çapkın kadınlarla konuşmayı sever demesi sizi kendinize getirmiş olmalıydı. Bu sizin o çok kutsadığınız gerçek olarak düşündüğünüz aşkın çok da gerçek olmayabileceğini size anlatmış olmalıydı. Evli erkeklerin aşkına güven olmaz. Sizce insanlar iftiramı atıyorlar? Böyle bir konuda insanlar durup duruken uydururlar mı? Hiç sanmam. Kendinize gelmelisiniz. Kim ilgisine karşılık verirse ona yürüyordur. Kim bilir başka kimlere yürümüştür diyebilir miyiz? Bu söz söylenebilmişse. Bence diyebiliriz.


Aşk evet güzel bir duygudur ama o aşk ilk zamanki gibi kalmaz kalamaz. O aşkı kişiler davranışlarıyla karakterleriyle ya öldürürler ya da güçlü bir sevgiye dönüştürürler. Siz karakterini üstün körü bildiğiniz bir adama karşı hissettiğiniz bu duyguyu çok fazla önemsiyorsunuz. Bu adamı gözünüzde çok fazla büyütüyorsunuz. Bu adam size attığı mesajlarla sizin hayatınızı, duygularınızı karıştırıp duruyor buna izin vermeyi bırakmazsanız, bu karışık durumdan çıkamazsınız. Gerçeklerin farkındalığıyla bilinciyle bu adamın size mesaj atmalarını da engellemeli hayatınızın tamamen uzağında bırakmalısınız. Düşüncelerinize gelirsek.


Mutsuzluk sizin üzerinize üzerinize gelmez sizden gelir.

Yapmanız gereken kendinizi düşünmeyi kesmek. Sizin iki güzel çocuğunuz var. Biri daha çok çok küçük ve o çok iyi dediğiniz eşiniz.

Bir durumu kavramadan asla bu durumla ilgili doğru bir eylemde bulunamazsınız. Fark edilen bir güçsüzlük reddedilen bir güçsüzlüktür.

Sorumlu olun.

Korkunun blöfünü görün.

Onsuz yaşamaktan korktuğunuz bir şeyi geride bıraktığınızda, kaybettiğiniz şey korkunun kendisidir.


Vazgeçebilmeyi böyle açıklamışlar. Siz de vazgeçebilirsiniz. Kendi kendinizin umutlarını çoğaltan, hayatındaki güzellikleri görmeyi bilen biri olabilirsiniz. Yoksa hem kendinizi hem bu ruh halinizin istemeden yansımalarıyla bu negatifliğinizi ailenize taşıyacaksınız. Hayatınızın sadece sizi mutsuz eden kısmına odaklanmamalısınız. Hayatınızın sizi mutlu eden kısımları da var birçok insanın arayıp da bulamadığı güzellikler sizde var. Bunları düşünün ve mutlu olun. Başka bir erkeğin yalandan ilgisine ihtiyacınız var mı? Bu kadar duygusal hayata bakarsanız, kendi hayatınızı sabote etmiş olmaz mısınız yavrum? Benim bildiğim kadınlar için bir erkeğin iyi bir eş, iyi bir baba olması yaşayabileceğini umduğu aşktan daha üstün gelmiştir her zaman. Ama tabii zaman değişiyor kadınlar da değişiyor bazen TV'de gündüz kuşağında rastgeliyorum ve inanın gördüklerim karşısında şok oluyorum.


“Yağmur yetmezdi kimseye

Başka tılsımlarla ıslanırdı herkes”


Bunlar gerçek olamaz diyorum. Eşini bilmem kaç kere başka bir adam için terk eden kadınlar, eşlerini bilmem kaç kere af eden erkekle. Bu bizim toplumumuz olamaz diyorum. Eminim siz de o kadın ve adamları izlemişsinizdir. O kadınlar gibi anılmak ister misiniz? Çocuklarınıza böyle düzgün eşi olan bir kadın olarak verebileceğiniz haklı bir cevabınız olabilir mi? Bugün küçükler ama yarın büyüyecekler hesap sormasını da bilecekler. Sevdiğiniz biriyle nasıl arkadaş kalınır diye sormuşsunuz. Ben kadın, erkek arkadaşlığına inanan biri değilim. Nadiren illa ki oluyordur. Genelde fırsat oluştuğunda bu tarz arkadaşlıklar dönüşüme müsait olabiliyorlar. Bu nedenle de sizin o adamla arkadaşlığınız da kendinize söylediğiniz bir yalandır sadece. Bu kadar acizce biri sevilmemeli. Sevgi insana ümit vermeli, mutlu etmeli. Sizin ilişkinizde değil ümit imkansızlıklar kol geziyorken siz hala unutamamaktan bahsediyorsunuz. Ne yaşadınız da neyi unutamıyorsunuz?Kendinizi hizaya sokmalısınız yavrum yoksa hayat size yaşattıklarıyla sizi hizaya sokar. Küçük bir şey yaşadınız ve bitti diyebilmelisiniz. Zihin gerçekleri biliyorsa duyguların üzerine duygu katmaz ancak toprak atacaktır.


Sevgiler sevgili okurlarıma...



Çözemediğiniz sorunlarınızı yazın, Yeşim Tijen size önerilerde bulunsun.

İşte sorularınızı gönderebileceğiniz adres: yesimilehayatbilgisi@gmail.com




YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!
  • Misafir aslında böylelerini iş yerinde barındırmayacaklar
    CEVAPLA
  • Misafir Evli ve kadınlarla konuşmayı seven birinin anca gözü kırık olur evli bekar demez görüşür fırsat bulur ilerletir işine gelmezse şantaja gider en iyisi uzak durmak ailenizin kıymetini bilin bakalım o şahsın hanımı ne durumda menmunmu evliliğinden o şahıstan eşinizin kıymetini de bilin bu kadar dert sıkıntı çeken bu kadar kadın cinayetlerinin yaşandığı dönem de mükemmel bir evliliğinize sahip çıkın ortada iki çocuk la kalmayın o şahıs sizin yüzünüze bile bakmaz
    CEVAPLA
  • Misafir Ben de sizin yasadiginiza cok benzer seyler yasadim. Göksel 'in "Denize biraksam kendimi"sarkisyla agladim da agladim. Tam 1 yil çok aci cektim. Şimdi ailemle cok mutluyum. Sansiniza ayni yerde de çalışmıyorsunuz artik. Ayni ortamda olmak facia. Kocaniz o guzelim aşkınızı o adamdan daha cok hakkediyor. Kalbiniz her sıkıştığında kocanızin yüzünü getirin gözünüzün önüne. Emin olun ona aşık olacaksiniz. Yasadim biliyorum. Sizi tüm kalbimle kucakliyorum. Basarabilirsiniz.
    CEVAPLA

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.