"Senin dengin değil" diyor

Merhaba Yeşim Hanım, diyetisyenlik son sınıf öğrencisiyim. Erkek arkadaşım da muhasebeci. Onunla 2. sınıfta tanıştık, tanıdıklar vasıtasıyla. Onu hiç tanımadan hakkında iyi şeyler hissetim. Konuşmaya başladık, annemle paylaştım. İlk başta karşı çıktı. Çünkü en yakın arkadaşımın kız kardeşi de onu seviyordu. Ben başta olmayacağımızı söyledim ama o böyle bir durumdan haberi olmadığını ve aralarında hiçbir şeyin geçmediğini söyledi ki şahidim de. Annemle ilk tanıştıklarında erkek arkadaşım çok zayıftı. Annem de bunu bana söyledi. Diyetisyen olduğum için ona diyet yazdım, yardımcı oldum. Bu arada epilepsi hastası. Benden önce ilaçlarını hiç kullanmamış. Ben de zamanla alıştırdım. Şuan çok şükür sağlıklı. Neyse sevgilim annemle ve kardeşimle tanıştı. Onlara maddi, manevi çok destek oldu. Hakkını asla ödeyemem. Ben istedim diye baba mesleğini bırakıp sıfırdan işe girdi, muhasebeci oldu. Daha sonrasında babam öğrendi ve hiç iyi bir zaman değildi. Ailemiz yıkılmak üzereydi. Babam erkek arkadaşıma zarar vereceğini söyledi. Daha sonra sakinleşti ve bize destek olacağını söyledi. Erkek arkadaşım başlarda çok kıskançtı. Beni çok kez kısıtladı. Eski ilişkisinde aldatıldığı için böyle yaptığını zamanla anladım. Onunla konuşarak bu durumu düzelttik. Şuan hiçbir şekilde kısıtlamıyor. Bana tam anlamıyla güvenmeye başladı. Bu durumu düzeltmek 3 ayımı aldı sadece. Şu an 2,5 yılımız dolmak üzere. Babam öğrendikten sonra zamanla ailemiz toparlanmaya başladı. Tabii ki ben bazı şeyleri kabul etmediğim için sıkıntılar yaşadık. Daha sonrasında benim moralim bozulduğunda hep erkek arkadaşımdan bildiriler oysaki genelde sorunum ailemdi. Zaman geçtikçe bazı şeyleri kabullendim ve kendimi üzmemek adına içime attım. Bunda erkek arkadaşım da çok yardımcı oldu. Babam sevgilimi araştırmaya başladı. Çok küçük yaşta babasından şiddet görmüş bunun sebebi de babaannesinin dolduruşları. Babası da bunu kabul etti ve hayatına ben girince babasıyla arası düzelmeye başladı. Babam bunu öğrenmiş ve bundan dolayı istemedi. Hala daha ısrar ediyor. Kız kardeşimin sevgilisi erkek arkadaşımın cüzdanını çaldı ve kamera kayıtlarında belli oluyor. Bundan dolayı kız kardeşimle de tartıştık. Biz uzak mesafe ilişkisi yaşıyoruz. Tatile memlekete gittiğimde önce ailemle sonra onunla vakit geçirmeye çalışıyorum haklı olarak da en ufak zamanı değerlendirmek istiyorum. Çünkü onunla sohbet etmek bana çok iyi geliyor. Ailemin yanına mutlu dönüyorum. Kardeşim de bundan rahatsız olmuş. Oysaki ne zaman kardeşimle vakit geçirmek istesem ya sevgililerimiz bizimle oluyor ya da kardeşimin sevgilisi yanımıza geliyor. Bu yüzden ben suçlu oldum, kardeşime vakit ayırmadığım için. Kardeşim de erkek arkadaşımı sevmiyor. Annem de onun hakkında kötü bir şey hissettiğini söyledi. Sorduğumda bir sebep söylemedi sadece “Anlamsız bir his” dedi. Babamla annem sürekli konuşuyorlar ve birbirlerini etkiliyorlar kardeşim de dahil tabii ki buna. Ben ne kadar anlatmaya çalışsam da beni dinlemiyorlar. Başka adaylar vardı. Onları da ben istemedim. Çünkü benim önceliğim sadakat ve güven. Bunu erkek arkadaşımla oldukça güzel oturttuk. Maddi durumu da diğer adaylar kadar iyi olmasa da benim isteklerimi yerine getiriyor ki ben de çok bir şey istemem öyle. Ailem beni savurgan sanıyor. Bunun sebebi de babamın parasını çatır çutur yemeye çalışmam. Sonuna kadar da hakkım. Zamanında akın terimle kazandığım parayı benden alıp başka kadınlara yedirdi. Avanslarıyla da kendime bir şeyler alıyorum diye bana kızardı. Oysaki benim için zenginlik mutlu ve huzurlu yuva ve aşk dolu bir evlilik. Kısacası babam istemiyor "Olmaz" diyor. Erkek arkadaşımla tanışmak bile istemiyor. Bana şunu da söyledi: "Çocuk çok iyi biri ama olmaz. Senin dengin değil". Ben de yuvamı kurmak istiyorum. Öncesinde işimi oturtup ayaklarımın üzerine sağlam basmak istiyorum. Sevgilim de destekliyor. Zaten bu devirde tek maaşla geçinmek çok zor. Sevgilimle birbirimize çok iyi geldik. Ailem böyle yapınca çok üzülüyorum. Ne yapmalıyım?

Yeşim Tijen'in cevabı:

"Kalbimi de büyüttüm sonunda..."

Didem Madak

Merhaba sevgili okurlar, insanı bazen ailesi değil de yaşadıkları büyütüyor. Önüne çıkan engeller, büyümek, öğrenmeye çareler bulmaya yöneltiyor. Siz de sevgili kızım çatır çatır babanızın parasını yediğinizi yazmışsınız ya... Eğer aileniz tarafından hayat size pek öğretilmemişse o baba parası çatır çatır yenebiliyor şayet “Aman oyumuz yok, paramız yok, bugün ne yapacağızlar”la büyümüş olsaydınız baba parasını da gıdım gıdım, korka korka harcardınız. Şartlar ve öğretilenler ne kadar önemli hayatta farkında mısınız? Siz şartlarınıza ve tutumlu olmayı öğretilmediği için bu şekilde davranmışsınızdır şimdi biriyle bir yuva kurmayı hayal edince düşünmek çareler bulmak ve öğrenmek zorunda kalmışsınız. Hayat insanı böyle böyle büyütüyor yavrum.

Kalbim ne zaman büyüyecek derseniz? Kalp pofuduk pofuduk geniş bir organ her ne kadar kırmızı küçük kalplerle resmedilse de kalplerimiz acıyla, mutluluklarla, hüzünlerle bile bazen iflah olmayan bir garip organ. Her yaşta başkaca etkileşimlere uğrayan bugün sevdiğine yarın burun kıvırabilen garip bir organ… Bu zamanda bu organa hiç güven olmuyor, siz de biliyorsunuzdur. Etraf bugün aşık, yarın birbirine düşman boşanmaya giden kadın ve erkekle dolu. O yüzden kendinizden ve bu gençten emin olmalısınız. Acele karar vermemelisiniz. Bakalım zaman sizi nereye getirecek… Biraz daha sabredin bir şeyleri ortaya çıkarmaya bakın derim. “Kalp ne garip organ” dedim ya taktım bugün kalbe… Eskiden o kalpler bir olunca samanlık bile saray olarak görülebiliyordu ama şimdi öyle mi? iki gönül bugün bir olsa da yarın hayatın gözlerinin önüne serdikleriyle, onlara ulaşamamalarıyla sevgi mum olup eriyor, kalpler de birbirine serinlemeye başlayabiliyor. Siz bu sevginizin bitmeyeceğini sanıyorsunuz; şimdi bugünkü aklınızla, hayata bakışınızla beklentilerinizi düşük tutuyorsunuz ama yarın gördüğünüz çokça şeyden etkileneceksiniz, hayatın size verdikleri ve veremediklerine yenilecek, aynı kişi olarak kalamayacaksınız, değişeceksiniz. İstemeseniz de değişeceksiniz. İşte o zaman bu gence aynı sıcaklıkla bakabilecek misiniz yavrum? Siz ailenizle kendinizi mutlu hissetmiyorsunuz, bu gencin ilgisi sevgisi sizi bu birlikteliğe tutunmaya götürüyor olabilir mi? Ben yalnız kalple hareket edilmemesi gerektiğine inanıyorum akılla kalbin ikisinin de onayı gerekiyor. O yüzden de size kendinize geleceğe dair karar verebilmek için biraz daha kendinize ve bu ilişkiye zaman vermenizi öneriyorum. Bu zamanı neden öneriyorum? Çünkü bedeniniz verdiği sinyallerle de sizi uyaracaktır. Neden bugün uyarmıyor? Şimdi beraberce bir çaba içindesiniz. Zaman, yolunda gitmeyen şeylerle sizi karşı karşıya getirince umutsuzluklar, endişeler, korkular bunları hissettikçe bedeniniz size sinyal veriyor demektir.

Ailenizin karşı gelmesine gelirsek… Kardeşinizden başlayalım kardeşinizin sevgilisi sizin sevgilinizin cüzdanını çaldığını bildiği halde hala sevmeye sevgilisi olmaya devam edebiliyor. Kardeşinizin ne garip bir kalbi var değil mi? Kalp işte ota böceğe kanabiliyor. Sanırım kardeşinizin sizin sevgilinizi sevmemesinde bu olayın da etkisi vardır. Kardeşiniz bu hırsızlık olayını kabul etmemiştir diye tahmin ediyorum. Dolayısıyla da sevgiliniz kötü kişi olmuştur. Anneniz ve babanızı o da fişekliyordur. Ailenize gelirsek… Aileler kızlarına veya oğullarına hep çok iyi imkanları olan eğitimli, iyi gelirli, varlıklı ailelerin güzel kızları ya da yakışıklı çocuklarını layık bulurlar. Sizin sevgilinizde gördüğünüz güzellikleri -dürüst, güvenilir olması- gibi özellikler yeterli gelmeyebiliyor. Hepsi birden olsun istiyorlar. Neden böyle istiyorlar yavrum? Çünkü hayatın insanları nasıl evirip çevirdiğini ne hallerden nasıl başka hallere başka duygular içine soktuklarını kendilerinden ya da çevrelerinden biliyorlar da ondan. Bu öngörünün ışığında haksızlar diyemem ama gerçekten ikiniz de birbirinize denksinizdir. Bu genç akıllı, hedefleri hayalleri olan, hayatın gelişimine ayak uyduran, geride kalmayacak hayatta duruşu olan, kendini geliştirecek biriyse onunla beraber olmaktan her daim mutlu oluyorsanız onu düşünmek, onunla bir gelecek hayali kurmak size umutlu hissettiriyorsa neden olmasın? Bu genç için savaşabilirsiniz diyebilirim. Bakın burada bir kelime kullandım… “Umutlandırıyorsa” dedim. Birinin sizi umutlandırması çok önemli. Korku, endişe vermesi demiyorum. Umut vermesi diyorum… Bu beraberliğinizde hep inceden hesaplayan düşünen siz olamamalısınız. Gerçi o gençte sizin yönlendirmelerinizle adımlar atabilmiş ama hep çabalayan fikir üreten siz olmamalısınız. Onun da gelecekle, bugünle ilgili hayalleri hedefleri olmalı ki beraberliğiniz bir anlam kazanabilsin. Sonra çok yorulursunuz, sonra erişemediğiniz her şey için onu suçlarsınız. Biz kadınların ne arzuları ne hayalleri biter ama şu da var ki biz kadınlar güzel huylu, vicdanlı, dürüst, güven veren hayata kendi renginden verebilen erkek için birçok şeyi de görmemezlikten gelebiliriz de… Karakter de önemli her şey de para değil nede olsa… İki kişi çalışınca hayat o kadar da zor olmaz diye söylemek istiyorum. Diğer yandan babanız size bu gençle ilgili ne demiş? Bu genç çok iyi bir gençmiş yine de senin dengin değil demiş. Burada babanız gencin size layık olmadığını söylemiş Sen daha iyilerine layıksın kızım demiş Burada söz konusu ettiği maddiyat. Bu söz ve düşünceyi nasıl aşarsınız? Zor bir basamak… Sevginiz ve birlik olarak oluşturmaya çalıştığınız gücünüz bu yüksek basamağı aşmaya yeter mi? Bütün mesele işte burada oluşturacağınız güçte. Güçte ne yazık ki paradır yavrum. İkiniz de gençsiniz, onların istediği maddiyata ulaşmanız şimdilik kolay bir durum değildir, zaman ister. O yüzden de sizin ikinizin bu birlikteliği gerçekten istiyorsanız kararlı durmak, akıllıca adımlarınıza devam etmeniz gerekiyor. Sizin gelecekle ilgili yönlendirmeleriniz güzel gözüküyor, bu şekilde devam etmenizi önereceğim.

“Küçük, nasırlı bir avuçtan

Avuçlarıma dökülürdü tüm şehir

Alır yüzüme sürer

Güvercinlere emanet ederdim yüzümü”

Şimdi siz de ya bu çabalarınıza devam edeceksiniz ya da ailenize boyun eğeceksiniz ama gerçekten sevginize layık bir gençse bu çabayı göstermekten korkmayın olur mu güzel kızım? Bir sevgi için elinizden geleni yapmalı ama olamıyorsa zorlamamalısınız. Bugüne hakkını elinizden geleni yaparak ikiniz de verin yarına. Allah kerimdir…

Sevgiler sevgili okurlarıma…

Çözemediğiniz sorunlarınızı yazın, Yeşim Tijen size önerilerde bulunsun.

İşte sorularınızı gönderebileceğiniz adres: yesimilehayatbilgisi@gmail.com