Beni herkese rezil etti

Merhaba Yeşim hanım,


Sevgilimle iki yıldır beraberdik, hayallerimiz vardı. Üniversite son sınıftan birlikte olmaya başlamıştık, evlenecektik. İkimiz de çalışıyorduk. İyi bir işim var, sevgilim var. Bunların kıymetini bilerek bu ilişkiye çok değer veriyordum, gözünün içine bakıyordum. Onunla evlenecektik. İstekleri çok fazlaydı, yetemeyeceğim için çabalıyordum. Aileden malımız olmadığını, yapılmasını istediği şeyleri benim yapacağımı söylemiş "söz seni utandırmayacağım" demiştim. O beni utandırdı, rezil etti. Bir arkadaşının abisi ile ilişkisi başlamış. Tesadüfen öğrendim bunu. Utanmadı "seni ne kadar bekleyecektim?" dedi. Sanki o benim tanıdığım kız yoktu karşımda. Ben üsteledikçe "sen de beni unut, kendine kendin gibi bir kız bul" dedi, gitti. Herkes öğrendi zaten, birlikte görenler olmuş. Aileme, arkadaşlarıma rezil oldum. İki aydır ne yiyebiliyor ne içebiliyorum. Bu durumdan nasıl kurtulacağım? Bu durumum geçmeyecek midir? Ondan başkasını sevmezsem bu acıyla nasıl yaşayacağım? Gözümün önünden beraber geçirdiğimiz günler gitmiyor. Ülkeyi terk etmek istiyorum, buralardan gitmek istiyorum, o zaman rahatlarım. Bana yardım edin. Unutmak, içimden atmak istiyorum. İçim ona öfkeyle dolu. Nadiren küfür ederken şimdi herkese küfür etmek istiyorum, her şeye kızıyorum. Bana bunu nasıl yapar? Ben bir daha hiçbir kıza güvenemem. Yaram çok büyük.


Yeşim Tijen'in yanıtı;


Merhaba sevgili okurlar,

Ara ara değerli sanatçı Ferdi Özbeğen'i dinliyorum. Onun o harika sesini, yorumunu beyefendiliğiyle, nezaketiyle söylediği şarkılarını dinlerken istemsizce ülkemizin o eski masum günlerine gidiyorum. Temizliği, saflığı, iyi niyeti, insanların birbiriyle olan içtenliğini hatırlayarak bugünün Türkiye'sinin riyakarlığından, umutsuz durumundan uzaklaşıyorum. Geçmişi geri getirmek imkansız ama diyorum ki iyi ki o sanatçıları tanımışız. Bugünün riyasından uzak yaşamışsız ama bizden sonrası endişe verici. Şimdinin güzelliğine gelirsek; o günlere özlem duyunca, isteyince teknolojiyle geçmişe gidip gelebiliyoruz. Keşke bir tek teknolojiyi alıp geri kalan her şeyi kendimizde tutabilseydik ama başaramadık. Hepimiz bugünlerin getirilerine yenildik. Bugünün "iyi ki"si diyebileceğimiz tek şey teknoloji ama geçmiş öyle mi? Hep iyi ki'lerle dolu. Geçmişle ilgili iyi ki'ler o kadar çok ki genç okurlarım. 90 öncesini bir bilseydiniz sizler de benim gibi hissederdiniz. "Nereden çıktı geçmişin Türkiye'si?" diyeceksiniz. Benim yaşımdakilerin ara ara içinden o geçmiş fışkırıp içimizi sızlatabiliyor. Tabi gelen soru da beni geçmişin günlerine götürdü. O zamanlarda genç kızlar ve genç erkekler şimdikilerle o kadar farklıydı ki... Sevenler sevdiler mi ölümüne severlerdi. Kimse kimseyi yarı yolda bırakmazdı. El ele tutuşmak, o bile kutsaldı. Bakışmak diye bir şey vardı, sonrasında utanılan heyecan duyulan ne muhteşem duygulardı. Şimdi öyle mi? Her şey serbestçe, değersizce yaşanırken değerleri öğrenmemişlerin değerli davranışları olabilir mi diye sorasım var. İşte şimdiki gençlerin beraberlikleri için bakacakları en önemli unsur; değerleri var mı? Utanması var mı? Ayıbı biliyorlar mı? Bunlara bakmazsanız "vay" gelir başınıza.


Merhaba sevgili oğlum,

Vazgeçebilmek sevmekten daha zor olsa da insan böylesi terk edilmişse; vazgeçebilmek, gitmiş olanın hareketine atılacak okkalı bir tokattır. Acı çekiyor olmanıza üzüldüm ama ortada sizin çektiğiniz acıyı hak eden bir kız yok. Bugün gitmiş diye üzülüyorsunuz ya... Bugün gitmeseydi yarınlarda muhakkak ki bu karakterdeki bir kız evliyken, çoluk çocuk varken gidecekti. O zamanki gidişi bugünkünden daha acı gelecekti. Emeğiniz daha çok olacaktı. Her şey darmadağın ortalığa saçılırken daha çok canınız yanacaktı. Kim bilir belki de çocuklarınıza bile uzaktan bakacak, hasret çekecektiniz. Şimdi sadece zamanınız ve hayalleriniz ziyan oldu. Tabi bir de kızlara olan güveniniz yok oldu. Şimdi Ferdi Özbeğen "Yok yok yalan deme, sevgi denen o gerçeğe" diyor.


Günümüz sevgilerinde dikkat gerekiyor. Sizin için gerçek olan başkası için yalandan yaşanabiliyor. Bu ayrılık size birini seviyorsanız güzelliğini değil karakterinin güzelliğini sevmeniz gerektiğini öğretecek. Önemi buraya vereceksiniz. Gerisi geçici. Bugünlerde kaybedilen o işte maalesef. Bazılarının karakterleri suni, dikkatli olacaksınız. Hayatın getirisi götürüsüne göre değişebilen karakterlerle dolu ortalık. Oysa biriyle evlilik hayalleri kuruyorsanız o hayallerin peşinden beraberce gidebilmeli değil mi? Daha iyi şartlara değişilmemeli. O yüzden diyeceğim bugün de yarın da geçerli olacak olan. Kadını da erkeği de güzel yapan fiziki özellikleri, al benisi değil sağlam duruşu yani karakteridir. Bu şimdilerde hep kaçırılıyor. Ambalajlar, süslü püslü bir büyüye kapılınıp o büyünün gerçek olduğunu varsayıp peşinden gidilebiliyor, alışılıyor ve sevgi sanılıyor. Gerçek ilişkilerde yapıcılık var. Beraberce geçirilen zamanın içinde isteklerden, beklentilerden çok sevginin paylaşımı, yarınların hayali ümidi ve birbirine saygı var. Yazdıklarınıza bakınca sizin ilişkinizde sadece istekler olduğunu gördüm. Siz de görmüş olmanıza rağmen çabalamayı seçmişsiniz. Gördüklerinizi, hissettiklerinizi önemsememişsiniz. Hayaller, umutlar büyük olsa da insanlar böyle esip gelen kuvvetli bir rüzgara yenilebilir. Bu yenilgi sizlerin yaşında dünyanın sonu sanılır. Oysa geldiği gibi sizden geçip gidecektir. Sadece siz isterseniz hatırlayacaksınızdır. Bunu şimdi bilemezsiniz daha ne yaşadınız ki... Hayatın oyunlarını öğreneceksinizdir. Aslında bu hayatın oyunu da değildir. Zavallı hayatın üstüne atmak kolay gelir yaşananlar. İnsanların oyunudur. Gelelim öfkeli olmanıza. Şu an öfkeli olmanız, gelgitler yaşamanız kendinize kızmalarınız, ona kızmalarınız çok normal. Sorunlarınızı çözemese de bunlar ayrılıklarda yaşanabiliyor. Bu kızgınlıklar, öfkelenmeler, acı çekmeleriniz kendinizi idare etmesini öğrenmeye başlarsanız azalacak. Böyle böyle sizin yaşamınızın içinden gün gün yok olacağını bilin istiyorum. Gurur yapmayı bırakmalısınız. Gururun size bir faydası olmayacak. Doğru olana odaklanmalısınız. O da vazgeçmeyi bilmek.


Neyin doğru yapılması gerektiğine neyin yanlış olduğunun farkındalığıyla ulaşılır. Geride bırakmak güç gerektirmez, yalnızca gerektiğini anlayabilmekle ilgilidir. Yapmanız gereken kendinizle ilgili düşünmeyi kesmek. Başka bir seçenek olmadığında vazgeçmek kendiliğinden gelir. Onsuz yaşamaktan korktuğunuz bir durumda kaybettiğiniz tek şey korkunun kendisidir. Acı çekmek sizin yanlışlıkla seçiminizdir. Yenilgi işe yaramayan çarelere yapışıp kalmaktan gelir. Başka ülkeye kaçma arzusu duymanıza gelirsem; Böylesi önemli kararlar bu ruh halindeyken verilmez. Öncesinde bu ayrılığın yükünden kurtulun derim.


Bunca yazdıklarımı okuduktan, aklınızda sindirdikten sonra kendinize geleceğinizi düşünüyorum. Yavaş yavaş içinizden atacaksınız. Hayatınızın güzelliklerini görün isterim yavrum. Gençsiniz, üniversiteyi bitirmiş, iş sahibi olmuşsunuz ve sizin gibi akıllı, iyi huylu bir genci bu hayat eminim sevgiyle kucaklayacak, güzelliklerini de yaşatacaktır. Beyefendilik her daim değerlidir ama aklınızı da kullanmayı ihmal etmemek kaydıyla. Geçececek yavrum, hayata katılın, katılırsanız daha çabuk geçecek.


Çözemediğiniz sorunlarınızı yazın, Yeşim Tijen size önerilerde bulunsun.

İşte sorularınızı gönderebileceğiniz adres: yesimilehayatbilgisi@gmail.com


YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!
  • Misafir Çok güzel cevaplamissiniz Yeşim Hanım, elinize sağlık! Benim de diyecegim ayni sey: Kurtulduğun icin sevinecegine, ağlıyorsun. Yat kalk, şükret. Hicbir kadina da güvenme zaten. Vicdanlisini buldun mu kaçırma sadece. Rast gele :)
    CEVAPLA

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.