Annem ne akıl bıraktı ne ruh sağlığı

Yeşim Hanım iyi günler; ben daha öncesinde size yazmıştım, o zamanlar evliydim. “Annem beni çok aşağılıyor” diye... 2023 ağustos yılında ayrıldım eşimden ve iki çocuğumla annemin evine döndüm, inanın o kadar kahroluyorum ki her gün kendimi o kadar çok suçluyorum ki o kadar içim kan ağlıyor ki anlatamam. Oğlum 9, kızım 7 yaşında. Benim yaşım çok küçükken annemin isteği ile bu kişiyle evlenmiştim. 20 yaşımda tanıştık, 22 yaşımda evlendim. İyi bir ailenin oğlu olduğu için kendimden bihaber, dilim düğümlü, sanki elim kolum bağlı... Nişanlanıp İsveç’e döndüm, annem yüzüğümü çekti parmağımdan, nedenini anlamdan sorulan hiçbir soruya cevap vermeden. Uzaktan konuşarak iki yıl geçti ve Türkiye’de düğünümüz oldu. Zaten sonrasında İsveç’e geldi, annemle yaşadık ama nasıl yaşama… Hayat burnumdan geldi, yine sinirli, öfkeli aşağılayan bir kadın. Burada ev bulmak, çıkmak çok zor. Sırada beklemek zorundasın uzun yıllar... Gel zaman git zaman hamile kaldım hemen doğum yaptım, uzun yıllar doğum depresyonu yaşadım yani kendimle sorunlarım hiçbir zaman bitmedi. Kuzenim vesilesiyle bir eve geçtik. Birkaç yıl orda yaşadık, kızım dünyaya geldi. İkinci defa yine çok ağır bir depresyon geçirdim, bu yaşadığım rahatsızlıklar ben hayattan koparıyordu. Eski eşim bu ülkeye geldiğinden beridir hep çok çalışan bir insandı yani çalışmaktan kastım sabahtan akşama kadar hafta sonları dâhil çoğunlukla… Ben çocuklarıma bakıyordum, daha doğrusu evliliğimin uzun bir zamanı psikolog kapılarında geçti. Kendime “Artık hayata dön” dediğim her noktada annem beni dibe çekti, eşim “Sus o senin annen, boyun eğ” dedi... Eşimle her tartışmamda hayattan soğudum sürekli “Madem istemiyordum neden evlendim?” diye sorguladım. Bir ev satın aldık sonrasında bir şekilde, evimin kadını olmaya çalıştım ama fark ettim ki o kadar yalnız hissediyorum ki kendimi, eşimle arama mesafe girmiş… O, koltuklarda uyumaya başladı ben yukarıda odada, biz böyle mesafe koyduk aramıza. Aslında ikimiz de kötü değildik, özümüz de kötü değildi sadece ben ona yeterli olmadım. Bu süreçte nasıl olduysa arkadaş diye birisiyle sohbet etmeye başladım, sonu hiç iyi olmadı... Paramı kaptırdım, nefsim bana galip geldi, ailemi unuttum, eşimi unuttum, anneme öfkem bir yanda ben öyle yanlışa kapıldım ki ( bu olanlar sadece online) eşim öğrendi acı bir şekilde. Ben yıkıldım, o yıkıldı. “Devam edelim, yıkılmasın yuvamız” dedik ama olmadı bir sene yaşayan bir ölü gibi, ruhum çekilmiş, ayakta tutamadım yuvamı. İstemedi beni. Çok direndi Allah var. 6 ay düşünme süremiz vardı davayı açtıktan sonra. Bu sefer ben yalvardım, her gün, her saniye sürekli gözyaşı… Çok yalvardım olmadı... Boşandık. Sonuç: Annemin evine döndüm. Yeşim Hanım ben ne kadar Allah’a yalvardım anlatamam. Rabbim ben gözümü açtım, eşimle evlendim diğer genç kızlar gibi hiçbir şey yaşayamadım. Evlendim huzurlu kalabildim mi? Hayır. Yine öz annem ne akıl bıraktı ne ruh sağlığı. Anne ya... Anne... Hayatta bir tanecik evladı var o da benim... Olmadı. Çocuklarım ayrı yaşadığımız görseler de boşandığımızı bilmiyorlar anlatamadık, sonuçta olan çocuklarla bana oldu. Asla anlaşamadığım annemin evine döndüm ne yapsam bilmiyorum gözüm, yaşlı dua ediyorum.


Yeşim Tijen’in cevabı:

“Bana birkaç hayati meseleyi ödünç ver kalbim

Görüş günlerinde seninle konuşabilmem için.

Kalbim neden ben?

Sırf sevinsin diye seni bir kere bile

Elinden tutup parka götürmedim.”


Merhaba sevgili okurlar; size de merhaba yavrum. Hayatın sorumluluğunu taşıyamayanlar için en kolay iş başkalarına suç bulmaktır. Annenizi suçlayarak bugünkü halinizden çıkamazsınız. Hayatınıza da bir sihirli değnek dokunmaz. Sihirli değnekler insanın düşünebilmesi, sorgulaması ve kendinde uyanmasıyla hayatlara dokunur. Oysa siz şiirde söylendiği gibi kalbinizi bir parka bile götürmemişsiniz. Kendinizde sevecek, mutlu olacak hiç mi bir şey bulamadınız? Kendinize hiç gerçekten bir baktınız mı siz? Bakmış ve en önemlisi kendinizi görmüş olsaydınız bu noktada olmazdınız. Evet, anneler evlatlarıyla fazla haşır neşir olduklarından hataları da olabilir; anneniz sizi baskılayarak, göz açtırmayarak sevgisini çok nadir göstererek, sizin kişiliğinizi ezerek yıpratmış, sizi adeta yok etmiş. Böyle anlatmışsınız. Anneniz de kolay bir hayat yaşamamış, şizofren bir eşle yaşamak hiç kolay olmamalı. Babanızın size bir zararı olmadığını söylemişsiniz eski mailinizde. Ya anneniz ona ne zararlar verdi? Ne umutlarla evlendiği adamda ne büyük hayal kırıklıkları yaşayıp kendini içine gömdü. Yaşadıklarından mutsuz, sevgisiz bir kadın olarak çıktı. Siz annenizden farklı mısınız? Hayır, pek de farklı değilsiniz. Kendinizi bu durumdan çıkarmak için ne yapıyorsunuz? “Ah vah nasıl yaptım bu hataları?” diyerek daha çok içinize batmaktan başka?


Bu cevabımda size kızacağım haberiniz olsun. Bir kalkın ayağa. “Hayatta ben de varım” deyin Siz ben de varım demezseniz içinizde sorunlarla tepişirken iyileşemezsiniz. Çareniz kendinizsiniz yavrum. Kendinizi kendinizden çıkarmak zorundasınız. Çocuklar büyürken aileleri, çevreleri, yaşadıklarıyla şekillenmeye başlarlar ama asıl şekli akıllarını keşfettikten sonra alırlar. Siz hala aklınızı keşfetmemişsiniz. Akılda sorgulamaları yapmakla, kendini geliştirmekle, okumakla, okumak öğrenmeye açık olmakla, iyi gözlem yapmayla, umut etmeyle hayaller kurup onlar için çabalamayla, pozitif düşüncelerle hayata bakmakla gelişir. Böyle olumsuz duygu ve düşüncelerle hayatınızın içinden çıkamazsınız. Önce düşünce yapınızı değiştireceksiniz. Aklınıza olumsuz, sizi mutsuz edecek düşünceler geldiğinde sinek kovalar gibi onları kovalayıp yerine hemen güzel düşünceler koyarak ruhunuzu aydınlığa çıkarmaya çalışacaksınız. Kendinize sevdiğiniz bir uğraş, hobi bulacak; kafanızı dağıtacaksınız, kötü düşünceler düştüğünüzde derin derin nefesler alıp kendinize her şeyin çok iyi olacağını söyleyecek ve buna inanacaksınız. Kendinizi eğitmek, geliştirmek için kurslara gitmelisiniz. Bir iş hayatınız olmalı. Eğitiminiz olmasa bile mutlaka bir iş bulabilirsiniz. Hayat çokça insan için bedava değildir, aklı çalışan insan hayatı için çabalar, emek verir. Hayatınızı oturduğunuz yerden düzeltemezsiniz, çabalayacaksınız. Daha çok gençsiniz, bu yaşadıklarınızdan çıkıp daha güzel günlere ulaşabilirsiniz. Bu güzel günlere “Ah annem beni çok ezdi, hayır demeyi bilmedim, hep ezildim, iyi de kocam vardı, kıymetini bilemedim, onu fiziken olmasa bile aldattım, akılsız kafam” diyerek ulaşamazsınız. Bunlardan sıyrılmaya başlayarak ulaşırsınız. Keşke olmasaydı, hatalıyım ama hepsi geride kaldı. Artık daha bilinçli, akıllı olacağım düşünerek hareket edeceğim diye kendinize umutla tutunmalısınız. Sizin tutunacağınız bir kendiniz olamamış. Bir siz kötü çocukluk geçirmiş değilsiniz insanlar ne kötü şartlardan nasıl güzel kişiler olarak çıkabiliyor. Hayat bunun örnekleriyle dolu tabii görmek isterseniz ya da böyle ah vah ederek hayatınız mahvedersiniz siz de büyük olasılıkla anneniz vari bir anne olursunuz.


Siz ruhunuzda güvensiz korkularla çocuklarınıza ne verebilirsiniz? Bir düşünün. Sizin de çocuklarınıza yazık olmayacak mı sanıyorsunuz? Korkularınızın üzerine giderek, annenizle hesaplaşmaya başlayarak güzel günlere ulaşma yoluna çıkabilirsiniz. Neden hala içinizde saklanıyorsunuz? Konuşmaktan korkmayın, istemediğiniz bir şeye hayır demekten korkmayın. Annenizle konuşmaktan, ona hesap sormaktan korkmayın. Yapacağınız konuşmanın her ikinize de iyi geleceğini düşünüyorum. Eminim sonrasında birbirinizin yaralarına merhem olacaksınız. Lütfen kendinizi geliştirmek, güçlenmek kendine inanmak güvenmek ve kendinizi sevmek için çabaya girin. Size yazmış olduklarımı tek tek uygulayın ve şairin dediği gibi kalbinize bir iyilik yapıp onu parka götürün yani kendinize değer verin sevin ve kendi sorumluluklarınız alın artık yavrum. İnsanın hayatı aklını keşfettikten sonra değişir ve güzelleşir. Siz de o aklınızı bir an önce keşfetmelisiniz. Daha çok gençsiniz, o gençliğiniz umut dolu bana inanın.


Sevgiler sevgili okurlarıma…


Çözemediğiniz sorunlarınızı yazın, Yeşim Tijen size önerilerde bulunsun.

İşte sorularınızı gönderebileceğiniz adres: yesimilehayatbilgisi@gmail.com



YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!
  • Misafir Narsist ise anneniz duygusal iletişime geçmemeniz kendinizi yıpratmamanız gerekir aklınızın köşesinde annesiz varsa baskısından kurtulmanız zor aklınızdan çıkarın keyif alın hayattan yenilikler bulun kendinize iki çocuğum var annemin evine gitmek istemiyorum şahsen bekarken yaşadıklarım geliyor daha beterini yaşamak istemiyorum bana da zor çocuklarıma da zor Sizin için dua ettim rabbim inşirah versin bol bol dua okuyun Allah ummadık yerden güzellikler versin yarınlarınız dünlerden bugünlerden çok daha güzel olsun yaşınız belli ki genç hayat uzun neler olur neler yeter ki çocuklarınız...
    CEVAPLA
  • Misafir Çok haklısınız
    CEVAPLA
  • Misafir Teşekkürler, sizde mi ayrildiniz?
    CEVAPLA

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.