Bitmiş gibi hissetmiyorum

Merhaba Yeşim Hanım; 4 aylık ilişkim dün gece sonlandı. İlişki içerisinde sevgilim bir hata yapıp beni kırdığında bu konuda canım sıkıldığı için tavırlı oluyordum yani içimden gelmiyordu bir şeyler… Sevgilim de özür dileyip biraz ilgilendikten sonra öfkelenip özür dilediğim halde geçmiyor deyip öfkesini bana yansıtıp tekrar kırıyordu ve dün düzeltmek için konuştuğumuzda bu yaptığı şeyin hata olmadığını ve benim düzeltmem gereken bir şey olduğunu söyledi. Kırıldıktan sonra özür dilediğinde geçmesi gerekiyormuş, kırgınlığımın uzamaması gerekiyormuş. Maksimum 1 gün bile sürmedi bu tavırlarım ona rağmen böyle söylüyor. Öfke kontrolü yok, ağzına gelenleri söylüyor ve beni paramparça ediyor. İlişkimiz bitti ve bitmiş gibi hissetmiyorum. Daha önce 1.5 yıllık toksik ilişkimi atlattım ama bunu nasıl atlatacağım bilmiyorum. İlişki içinde benim de hatalarım oldu; bunların farkında olduğumu, düzelteceğimi söylüyorum ama bu kırgınlığımın hemen geçmemesi konusunda kendimde bir hata görmüyorum.

Yeşim Tijen’in cevabı:

Merhaba sevgili okurlar; kadınların birçok konuda yüksek bilgileri olsa da diploması yoktur. Doğuştan alaylıdırlar tripte… Kadınların ustalık alanlarından biridir. Bu konuda çokça kadın seminer verebilecek bilgi ve tecrübeye sahiptirler. Böyle olmasına karşın trip her erkeğe uymaz, her erkek triplerden etkilenecek, hizaya girecek diye bir şey yok. Bazı erkek atılan tribin nedenini düşünmez bile… Gamsız, düşüncesiz olabilir. Önemseyen, değer veren, ince düşünen erkek düşünür diyebiliriz. Ve atılan triplerin de bir dozu olmalıdır. Siz triplerinizle hangi sorun ettiklerinizi çözmeye çalıştınız bilemiyorum… İlgisini mi? Kıskançlığıyla zevk almak gibi bir niyette miydiniz? Naz mı yaptınız? Onun hareketlerini kendi istediğiniz şekile mi sokmak istediniz? Şımarıklık mı yapmak istediniz? Bu sonuncusu - şımarıklık yapmak - sizin ilişkinize pek uyacak gibi gözükmese de bu genç attığınız tripte sonunda pası almış ve golü siz atmak isterken o atarak sizi tribinizle vurmuş. Bu da size bir şeyler anlatmalı. 4 aylık ilişkinizde sürekli trip atıp sonra bu tripleri uzatıyorsanız erkek arkadaşınıza pek bir şans bırakmamış olabilir misiniz? Trip süreklilik arz ediyorsa ve uzatılıyorsa bıktırıcı, uzaklaştırıcı olur. Yaşanan ilişkinin tadını, ahengini kaçırır. Attığınız tribi bir gün boyu uzatacağınız ne kadar büyük bir sorun yaşadınız bilemiyorum. Sorunları sürekli surat asıp, tavırlı olmakla çözemezdiniz; konuşarak, birbirinizi anlamaya çalışabilirdiniz. Onu ikiniz de becerememiş olmalısınız. Ya genç kendini anlatamadı ya sözleriyle, davranışlarıyla gönlünüzü alamadı ya siz birbirinize uygun değilsiniz bunu kabul etmekten kaçıyorsunuz ya da siz dramatize etmeyi seviyorsunuz. Sorunlar konuşulmuş, birbirinize kendinizi anlatabilmişseniz o sıkıntılı durumda hala kalmak da akıllıca bir davranış değildir.

Düzelmeyen önemli sorunlar varsa ilişkinin devam etmesi doğru da değildir. Bu yaşadığınız ilişkide sorunun hanginizde olduğunu ancak zamanla kendinizde çözeceksinizdir. Şimdiden karaları bağlamamalısınız. Bunca tartışmalarınızda ağzına geleni söyleyen biriyle anlaşmak kolay değildir yavrum. Karşısındakinin kadın olduğunu unutan biriyle ilişki yaşamış olduğunuz gibi yorucu, yıpratıcı olur. Kadın erkek ilişkisi incelik ister. Bu incelikler sanırım sizin ilişkinizde pek olamamış, olduysa da sizin tribinizle kısa olmuş. Bu gencin kendindeki bu sorunun farkına varmasıyla sorunlar çözülebilir. Bu yüzden bazen ayrılıklar ilişkilere iyi gelebilir. Herkes kendini hesaba çekmek zorunda kalır. Sizin ondaki değerinizi görebilir. Siz bittiğini hissetmiyorum demişsiniz… Zaten bitti demekle ilişkiler bitmez yavrum. Genç, ağzına geleni söyleyen biriyse o an öfkeyle ağzına geleni söylemiş olabilir, kalpte bitmeden yaşanan berberlikler lafla bitmez. Sakinliğinizi koruyun ama öz eleştirinizi de yapın, kendinizi yönetmeyi öğrenin, alınganlığı abartmayın.

Pozitif bakış açısıyla hayata bakarsanız her şeyi dramatize etmekten daha kolay uzaklaşırsınız. Eğer "ben haklıyım"lara takılıkalırsanız kendinizde yol alamazsınız. Bu da hayat boyu size iyi gelecek bir öğrenim olacaktır. Yaşadığınız bu durumla triplerle kimseyi değiştiremeyeceğinizi yönetemeyeceğinizi öğrenmiş oldunuz. Kişi kendi isterse, farkında olursa değişime girer. 4 aylık ilişkinizin yasına şimdiden girmeyin yavrum. Biraz zamana bırakın. Bakalım kalbi ona zaman içinde ne fısıldayacak? Haaa eğer gerçekten bitmişse kalbinde gerçekten yer edinemediğinizden bitmiştir. Kalpte sevgi varsa tripler de naz diye çekilebiliyor ama çok uzatılmaması süreklilik hailinde olmamasıyla… Sevgi her şeye kadirdir. Son sözüm siz bir buçuk senelik ilişkinizi kalbinize gömebilmiş güçlü birisiniz, bu 4 aylık ilişkiyi de kalbinizde bir güzel defnedebilirsiniz. Yaşanan her ilişkiyle hem insanları hem kendinizi tanır; eğer isterseniz güçlenir, isterseniz yıkılırsınız. Bu sizin kararınızla, karakterinizle ilgili bir durumdur. Her şeyin hakkınızda hayırlısı olması dileğiyle… Tüm okurlarımın ve HTHayat ekibinin 23 Nisan Ulusal Egemenlik Ve Çocuk Bayramı’nı kutluyor, içinizdeki çocuğu hiç öldürmemenizi diliyorum. Unutmayın ki o içinizdeki çocuk sizi hep mutlu edecek, ayakta tutacak…

Sevgiler sevgili okurlarıma…

Çözemediğiniz sorunlarınızı yazın, Yeşim Tijen size önerilerde bulunsun.

İşte sorularınızı gönderebileceğiniz adres: yesimilehayatbilgisi@gmail.com