Bütün ilklerimi onunla yaşadım
Merhaba Yeşim Hanım, 1.5 yıllık ilişkim var ve ayrıldık. Ona bir konuda yalan söylediğim için- eğitim hayatımla alakalı-… O da bunu kaldıramadı ve ayrılmak istiyorum dedi. Şimdi beni istemiyor, asla umut yok diyor ama biz birçok şeyi beraber yaşadık. İlkimi de… Şimdi onu nasıl unutacağım? Bilmiyorum. Bu olanları unutamayacağımı düşünüyorum çok pişman da oldum, özür de diledim ama affetmiyor. Kendisinin de bana karşı birçok hatası oldu, yalanı oldu. Ben affettim. Artık “Sorma, engelle beni” diyor ama ben bu psikolojiden nasıl çıkarım bilmiyorum ona bu konuda çok güvenmiştim bırakmaz sanmıştım. Şimdi o kadar özel şey yaşadıktan sonra o zamanları nasıl unuturum bilmiyorum. Bu kimseye açıkça anlatacağım bir konuda değil, bir başkasıyla da ilişki yaşayacağımı düşünmüyorum. Ona daha önceden biriyle beraber oldum deme cesaretini göstereceğimi sanmıyorum. Aileme de açıklayamam bu durumu, onu unutamıyorum. Bu olanları da ne yapmam gerek bilmiyorum. Benden sonra onun başkasıyla olabilme ihtimali bile beni çok üzüyor çünkü bir kız olarak bütün ilklerimi onunla yaşadım. En azından bunlara istinaden affedici olmasını dilerdim… Bazen hayatım son bulsa keşke diye düşünüyorum, bu yaşadığım şeye dayanamıyorum. “Nasıl beni bırakır?” diyorum. Ona gerekçelerimi de anlatıyorum, neden yalan söylediğimi, sonrasında çok gerçeği söylemek istedim ama kaybederim diye korktum çünkü kendisi küçük bir hatamda dahi benden ayrılan biriydi. Sizce ne yapmalıyım? Bu özel anları nasıl unutup yoluma devam edebilirim? Nasıl onsuz mutlu olabilirim unutabilirim? Nasıl bu depresiflikten kurtulup yoluma devam edebilirim? Lütfen yardımcı olun çünkü ben dayanılmayacak durumdayım.
Yeşim Tijen’in cevabı:
Merhaba sevgili okurlar; hayatı akışına bırakıp yaşamak için kaybedecek bir şeyinizin olmaması gerekiyor. Eğer kendinizi önemsiyorsanız, geleceğinizi düşünüyorsanız, örf ve adetler siz ve aileniz, etrafınız için değerliyse atacağınız adımlarda durup düşünmek öyle adım atmak zorundasınız. Yoksa yaşadıklarınızın çelmesiyle bir zaman sonra düşebilme ihtimaliniz yüksek. Sevgili kızım, “babana bile güvenmeyeceksin” diye bir söz var. Hayatın içinde kendine yer edinmiş bu sözü siz de duymuşsunuzdur. Bu söz tedbirli olmak mahiyetinde söylenmiş bir sözdür ama gençlik, hayatın acemiliği, duygularınıza kapılarak yaşadığınız ilişki sonrasında bu durum sizi endişelendirse de bir yandan da için için artık beni bırakamaz diye umutlandırmıştır. Farkında olmadığınız kendinizi bu gencin inisiyatifine bırakmışsınız, işte gün gelmiş yaşadıklarınız ayağınıza çelmeyi takmış ve sizi düşürmüş. Şimdi siz “Ben artık ayağa kalkamam” diyorsunuz. Gelecekten ümitlerinizi kesmişsiniz. Olur mu hiç öyle şey? Gencecik bir kız ne yaşarsa yaşasın ayağa kalkmalı. Hayat sizin ilkim diye yaşadığınız beraberlik nedeniyle bitmeyecek; eğer aklınızı kullanırsanız sizi de bitirmeyecek. Tabii siz bu yaşama kendi gücünüzü, kararlılığınızı, kendinize olan inancınızı katarsanız bunlar olacak. Biriyle beraberlik yaşarken ona güvenip beraber oldunuz diye geleceğinizi yok etmek düşüncesi içinde olamazsınız. Şu an yaşadığınız bu durumun sarsıntısı içindesiniz, karamsarlık ve umutsuzlukla böyle düşünüyorsunuz. Gün gün iyileşecek ve farklı düşünmeye başlayacaksınız. Bu durumu kendinize tutunursanız aşacağınızdan eminim. Şu an odağınız ben ne olacağım korkusu… Kendinizi taşımasını bilirseniz size hiçbir şey olmayacak. O eskidendi yavrum. Bekaretini kaybeden bir genç kızın hayatının kararması, solması, yaşarken kızın adata ölerek yaşaması bunlar çok şükür eskide kaldı. Siz eskideki gibi yaşarken ölecek kadar aciz olamazsınız o zaman ülkemizde kadının hiçbir söz hakkı yoktu ama şimdi kadınlar hayatta her alanda kendilerini katarak varlıklarına her koşulda sahip çıkıyorlar. Siz de kendinize sahip çıkmalısınız, bu durumla eksilmiş hissetmemelisiniz. Sizi siz yapan, değerli kılan sizin karakteriniz, aklınız. Onunla hareket edeceksiniz. Gençlikte insan herkesi kendi gibi sanmak gibi bir yanılgı içinde oluyor ama sonra sonra herkesin niyetinin iyi olmadığını yaşadıkça öğreniyor. Siz de şimdi bunu öğrendiniz. Her “seviyorum” diyen gerçekten sevmiyor. Her kız ya da erkek gelecek kurmak için birlikte olmuyor. Siz pembe panjurlu ev hayalini kurarken bazı erkekler nasıl bu kızla birlikte olurumun hayali içinde olabiliyorlar. Bu kadın ve erkeğin gerçeği… İşte bu yüzden bazıları için mühim olan bir ilişki yaşamak. O ilişkide sizin ilişkide olduğu gibi kız arkadaşı ne kadar izin verirse o kadar ona yaklaşmak, anı olabildiğince yaşamak önemli oluyor. Erkek için hayat kolay; eğer çok zorlu bir kız ve ailesi yoksa “bay bay” diyerek yaşadıklarını geride bırakabiliyor. Bu durum şimdi birçok kız için de böyle ama her kız için değil. Bunlar aile yapısı, çevresiyle alakalı durumlar. Siz de ailenize ve çevrenize rağmen bu yaşadıklarınızı geride bırakabilirsiniz. Geçmişte olanları değiştiremezsiniz, sizi bu derece yanlış etkilemesini değiştirebilirsiniz. Siz yazdıklarınızdan okuduğum kadarıyla henüz kendi gücünüzün farkında değilsiniz. Bu yaşadıklarınızdan kendinizi güçlendirerek çıkmaya çalışmalısınız. Bu da kendini geliştirmekle, güzellikler katmakla mümkün olacaktır. “Her şerde bir hayır var” denir. İnsanların sıkıntılı zamanlarında bu söz hoşuna gitmez ama sonradan o sözün gerçekliğini zaman insanlara gösterir.
Sizin şer olarak yaşadığınız bu durum sizin hayrınıza olabilir. Bambaşka biri olarak bu yaşadıklarınızdan kendinizi çıkarabilirsiniz. Kendinizi yalan söyleyerek ilişkisinde yüceltmeye çalışan siz bundan sonra eksik hissettiğiniz konularda kendinizi geliştirerek gerçekten yücelebilirsiniz yavrum. Bu da kendinize güven duymanızı sağlar. Güven duymak insanın gücüdür. Bu gücü elinize geçirmeye başladığınızda artık birçok şey önemini yitirir. Kısacası insanın yaralarının merhemi yine kendisindedir. Bu sözlerim size hikaye gelmesin. Bu durumun size gösterdiği farkındalıklarınızla kendinizde bir devrim gerçekleştirebilirsiniz. Yani kendinizdeki güzellikleri ortaya çıkarıp güçlenebilirsiniz. Tercih sizin olacak ya dimdik duracaksınız ya da ezik büzük yaşayacaksınız. Kendinize hangisini yakıştırıyorsunuz? Gelelim yalanlara… Hiç hoş değil. Yalan söylemekle neyi kurtarabilirsiniz? Kendinizi nasıl yüceltebilirsiniz? Gerçekten kaçılmaz ki yavrum… Bakın sevgilinizin bir güzel bahanesi olmuş. Bu genç size kendisi de yalanlar söylemiş, siz affetmişsiniz o sizi neden affedemiyor? Çünkü zaten her fırsatta söylediğiniz gibi en ufak hatanızda sizden ayrılmak istemiş. Siz zaten diken üstündeymişsiniz. Şimdi genç emeline kavuşmuş gözüküyor. Bu ayrılığınız gerçek ayrılık mı olacak yoksa bu ayrılık sizi bir zaman sonra ayrılmamak üzere birleştirecek mi bunu zaman size gösterecektir. Gerekenleri kendisine söylediyseniz, sorumluluğunu hatırlattıysanız gerisi onun vicdanına kalacaktır. Sorumluluktan kaçmak isteyen birinin peşine düşerek bu ayrılığı bitiremezsiniz. Unutmak kısmına gelirsek bu kısım tabii ki sıkıntılı bir süreç, buna dayanacaksınız. Kendinize yaşama tutunmak için yeni güzel hayaller umutlar bulacaksınız. Eğitiminiz ya da işiniz, kariyeriniz, ilgi alanlarınız vs. bunlara yönelecek kendinize hedefler koyacaksınız. Bu amaçlar sizi ayakta tutmayı sağlar. Kendinizi bırakmayarak daha çok özen göstereceksiniz ki moralinizi yüksek tutabilin. Sizi eğlendiren mutlu eden kişilerle bir arada olmaya çalışın. Aklınıza geldiğinde hemen düşüncelerinizi uzaklaştırın, dışarı çıkın, yürüyün, alış veriş yapın. Bir yanınızla bunları yaparken bir yanınızla acınız çekeceksiniz ama sonunda atlatacaksınız muhakkak yavrum.
İnsan gençken sizin yaşadıklarınız gibi bir olay yaşadığında dünyanın sonunun geldiğini, öleceğini vs. düşünür ama yaş aldıkça bu durumun o kadar önemli olmadığını anlar ve o eski düşüncelerinize şaşırırsınız. Sizi yüceltecek olan bekaretiniz değil sizsiniz. Davranışlarınızla, kendinize kattıklarınızla, umutlarınız, hayallerinizle kendinizi dün olduğunuzdan daha değerli kılabilirsiniz. İçten içten yükselince yaşadıklarınızı siz de önemsemeye yaşanmış olandan daha güçlü olduğunuzu hissedeceksinizdir yavrum. Kendinizi umutlarınızla, hayallerinizle ve kendinize katacağınız iyilik güzellik ve gelişiminizle beslemeniz sizi yeniden yeşertecektir. Korkan, endişelenen, içine kaçmak isteyen o kıza yazdıklarımdan sonra meydan okumaya var mısınız yavrum?
Sevgiler sevgili okurlarıma…
Çözemediğiniz sorunlarınızı yazın, Yeşim Tijen size önerilerde bulunsun.
İşte sorularınızı gönderebileceğiniz adres: yesimilehayatbilgisi@gmail.com
YORUMLAR