"Saflığımdan yararlanmaya çalıştılar" diyor

Yeşim Hanım merhaba, pandemi döneminde Ankara'da oturan bir kızla tanıştım sosyal medya üzerinden, benim de onun da niyeti evlilik olması üzerineydi. Yani ne gönül eğlendirmesiydi ne de geçici heves... Bugüne kadar da emin olun sevdiğim için sadık olup ne bir kıza mesaj yazdım, iletişime geçtim ne de bir kızla yalnız kalıp yemektir, oturmaktır, çay içmektir gitmedim. İyi niyetle bekar olduğum için kızlarla tanıştırmaya çalışan çevremdeki herkese de “Sevgilim var, olmaz” deyip geri çevirdim. Ne yazık ki şehirler arası yasaklar olduğu için 8 ay sonra yüz yüze görüşebildik. Görüşmemizin 2. ayından sonra biraz özel(mahremiyet içeren) konulara girdik karşılıklı ama ertesi sabah o biraz rahatsız ben de rahatsız olduğum, incittiğimi düşünerek kendisinden özür diledim. Beni yanlış tanımaması adına sevdiğim, evlenmek niyetinde birisi olduğu için açıldığımı ilettim. Hatta güvenmiyorsan aramayabilirim ama emin ol güvenini sarsmam diye de ekledim. Sonra konuşmaya devam ettik bir ya da birkaç gün bana biraz bozuk yaptı, düzelmeye başladık ya da ben hissetmedim uzun süren kötü hislerini bilemiyorum... Lakin son bir yıldır hep kötü olmaya başladı ve film burada başladı. İki olay var yaşanılan. Birisini çok kafama takmadım. Ama onunla başladığı için anlatmaya ben de size aktarayım kısaca. Geçen yaz yine böyle kötü olduğu bir gün “Anlat ne oluyor? Durmadan tartışıyoruz. Sebepsiz yere benim üstüme geliyorsun, her şeyi bahane ediyorsun durmadan” dedim. Sonra açıldı. Önce bir arkadaşının arkadaş ayağına kendisine rahatsızlık verdiğini “büyülenmiş gibiyim” diyerek anlattı. Termosla çay getirip davet etmiş “O çayı içince bana bir şey oldu, kafam gitti kısa süre sonra” diyor. Ama bu olayı bana anlatmadı, yemeğe gitmiş onu da anlatmadı. Arkadaştı diyor sadece... “Kendimi kötü hissediyorum. Seni düşünmemekten, kaybetmekten korkuyorum” dedi. Zira bu kişi büyü, efsun işleriyle de uğraşıyormuş sonradan öğrenmiş. Okuldan çok tanımadığı bu kişi sarkıntılık düzeyine geçip rahatsızlık vermiş… Mesaj ve arama yoluyla. Ben de “Tanımadığın, bilmediğin kişiyle nasıl çay içip yemeğe gidersin?” diye kızdım. “Bilmiyordum kötü niyetli olduğunu” diyor. Sadece arkadaş gibi KPSS vs. konuşmak için arada bir mesaj atardı diyor. Aynı ilçede oturdukları için etrafında dolanır gibi olmuş sonraları... “Fark ettim geç fark ettim hemen engeli koydum rahatsız etmemesi için. Bir de evlenmiş boşanmış” dedi. Ben de “Niye sakladın şimdiye kadar? Anlatsaydın, sevgilim var deseydin ben ona gerekeni yapardım” dedim. O da başın belaya girmesin, engelledim dedi. Mesajlarla kafasını karıştırmaya çalışmış. Sonra suçunun olmadığını söyledim kötü hissetme diyerek ona destek oldum hep. Bana geç anlatmıştı ama yine de bir şey demedim çünkü hiçbir suçu yok, insanlar kötü çıkabiliyor. Bu süreçte “Adliyede dosyası olan, yanlış bir tip arkadaş olarak nasıl yanıma kadar girer?” serzenişiyle baya kötü oldu ama destekleyerek toparlanması için yardımcı oldum hep. Sonuçta kadınların erkekler kadar erkeklerin konuşmalarından hareketlerinden yanlış bir kişi olduğunu bilmeleri mümkün değil. Buna çok takılmadım zira her kızın karşısına arkadaş ayağına sarkıntılık yapan çıkabiliyor. Asıl mesele şu: Geçtiğimiz aylarda sabah, aslında bundan iki ay önce yine böyle buhranlı bir günün sabahında içli içli ağlayarak beni aradı ve “Bir şey anlatacağım ama benden ayrılmayacaksın değil mi aşkım?” diyerek söz istedi. Ben de başına bir şey geldi, geçmiş dönemde o ahlaksız kişi arkadaş gibi yaklaşıp taciz falan etti de anlatamadı mı yoksa sandım, düşünmeden öfkeyle “Anlat ne olacaksa olsun artık” dedim. Anlatmaya başladı... İlişkinin ilk başında özel konulara girdiğimiz için benden bir süre soğumuş. Ona sanki ciddi ilişki düşünmeyen bir adam gibi davranmışım. Bırakıp gideceğimi düşünmüş. Soğuk olduğu günleri de kendince tanıma dönemindeydik daha sevgili değildik diyor ve olan olayı açtı. Aynı katta ki erkek komşu ve kız kardeşi eve girerken önüne geçmiş akşam da eve çaya gelmişler ve karşı binada oturan bir erkekten bahsetmişler, evlenmek niyetinde vs. diyerekten. Onunla tanıştırılmaya çalışılmış, numarasını vermişler. O karaktersiz de aramış. Hatta Instgram’dan mesaj da atmış. Ne konuştular anlatmadı henüz. Söylediğine göre üç kere buluşmuş. “Ama ne sevgili olduk ne de bir şey hissettim, aklımda fikrimde kalbimde sadece sen vardın” diyor. Birinde oruç ayında marketten dönerken akşam üstü pandemi cezası yememek için arabasına binmiş eve kadar, ikincisinde yeğenini gezdirirken binmiş üçüncüsünde de doktora giderken “Seni gideceğin yere bırakayım” deyince binmiş. En son bindiğinde arabada yakınlaşma olur gibi oldu diyor ve o arada beni öpmeye kalktı ilk anda tepki veremedim diye söyledi. Sonra da pis niyetli olduğunu anlayıp ısırmış, tokat atmış, sapık diye bağırıp arabadan inmiş uzaklaşmış. Seni şikâyet edeceğim demiş. Sonra da görüşmemiş kesinlikle. Komşuları da gelip özür dilemiş “Bilmiyorduk sana kötülük yapacağını” diye. Ayrıca mahalledeki bir kadına bir kıza da sarkıntılık yapmış o ahlaksız şahsiyet. Bu olaylar 15-20 gün içinde oluyor. Ama biz hiç konuşmayı kesmedik diye hatırlıyorum o günlerde yani sabah günaydınlar vs. Gün içinde de konuşmalar oldu. Kız arkadaşım; yaşı benden iki yaş küçük… “Ne sevgili oldum ne de adı konmuş bir şey oldu. Komşularımın kötülüğüne uğradım, suçsuzum. Yol verdim. Ayrıca sen de özel konulara girince korktum o anda yanlış yaptım ama hemen kötü işten, haramdan döndüm, tövbe ettim, sadece seni seviyorum, kimse yok, kimseye kaçmadım, evine gitmedim” vs. diyor. Sen de o aylarda yüzük taksaydın kimse yanaşamazdı, ben evdeyken hiçbir yere gitmezken bu olay geldi başıma diyor. İster istemez kötü bir durumdayım aldatılma hissi var içimde. Benimle konuşurken bir başkasıyla da konuşmuş. Mahalleden birisi sandım önce yani arkadaş gibi yaklaşıp taciz etti sandım ama bildiğin aramış ve üç kere arabasına binmiş ve tacize uğramış, “Mahalleden çıkmadım bir yere gitmedim, saflığımdan yararlanmaya çalıştılar, komşularım kendileri gibi kötü olmamı istediler” gibi tuhaf bir savunma yaptı. Tamam da uzaktan da olsa birisiyle konuşuyorsun, ben olmasam tamam anlarım sonuçta. “Sevgilim var diyemeyebilirsin ilişkinin başında olduğun için, ailenden çekindiğin için anlarım en azından yok düşünmüyorum diye neden söylemedin de bu durumlara bizi düşürdün?” diyorum. “Beni affet hata işledim. Allah katında günahkarım affet” diyor. Kendisi bu süreçte iki kere intihara kalkıştı, ailesi son anda kurtardı bileklerini kesmiş vicdan azabından ötürü. Ailesi telefonunu aldı elinden. Ayrıca ambulansla şehir hastanesi psikiyatri bölümüne götürülürken büyük ablası sicili bozulur diye engel olup özel bir klinik ve psikoloğa götürmüş. Şimdi o hocanın gözetiminde günde 5 ilaçla yaşıyor.


İlaçlar hipofiz bezine baskı yaptığı ve hormon değerlerini yükseltmesi nedeniyle beyin doktoru ameliyat dedi. Yani kötü günler geçiriyor, suçluluk psikolojisinde. Benimle de konuşmak istemiyor, psikolog yasaklamış. “Sana kötü gelen kimseyle konuşma” demiş özellikle de benimle konuşmaması yönünde uyarmış… Şimdi bu konu hakkında nasıl bir yol izlemeliyim? Yani ister istemez içimde bir kötü durum var. Aklımdan kalbimden sızısı eksik değil. Kızın halini anlattıkları kadarıyla biliyorum, ağlaması intihara kalkmasını düşününce vicdansız olma diyorum kendi kendime, babasız büyümesini de biliyorum, zor hayatını da hep zorluklarla büyümüş, hep destek oldum ama buda beni üzdü kırdı incitti evlilik hayali kurduk hep, “Evlenmekten vaz mı geçtin?” diyor arada zar zor mesaja cevap istediğimde. Yeşim Hanım mailimi görünce cevabınızda dönüş biraz erken olabilir mi? Malum zor bir süreç ve dakikalar hatta saniyeler bile önem arz ediyor. Bir yanım “Destek ol veya affet ikinci şans vermeyi dene” diyor. Bir yanım da “Sil, at” diyor. Ama onun geçmişindeki acılarını üzüntülerini bilerek hep söz verdim. Yanında olacağım diye… Babası annesini aldatmış, annesi de ne kadar barışma teklifi etse de barışmayıp 4 kızı kendisi büyütmüş. Kız arkadaşım hep annesi işteyken komşularda büyümüş, zor günler geçirmiş, baba sevgisini duymamış hiç. “Bu hatayı ben nasıl yaptım? Böyle olaylar oldu mu en çok eleştiren, kızan bendim” diyor. Sonra da “Bir zorluk çıktı diye beni hemen silecek misin? Yanımda olmayacak mısın? Suçum yok kandırmaya çalıştılar. Kötü olmam için… Suçluyum ama hemen döndüm hatadan, tövbe ettim, ediyorum” diyor. Lütfen yardımcı olur musunuz bana?


Yeşim Tijen’in cevabı:

“Kimsenin hiçbir şeyi yanlışlıkla yapmadığını, her şeyin göze almak ve gözden çıkarmakla ilgili olduğu gerçeğini kabullenin.”


Merhaba sevgili okurlar; yazlığa geldiğimden beri daha evimin kapsını açmaya yeltendiğimden itibaren anahtar sesine kediler pıtır pıtır açan çiçekler gibi ağaçların arasından üzerinden, çiçeklerin yanından, bazıları biraz uzaktaysa sitenin bizim eve gelen merdiveninden adeta koşar gibi benim ayağımın dibinde toplanıyorlar. Onlara sabah akşam mamalarını, sularını veriyorum. Onları besledikçe ben mutlu oluyorum, kedim kont bundan hoşlanmıyor olsa da bunu ona rağmen yapıyorum. Sadece kendi kedimi düşünemem, bana “kedinin psikolojisini bozarsın” diyorlar. Ben de “Bu kadarcık şeyle psikoloji bozulmaz” diyorum. Görseniz bazıları küçücük bazılarının annesini babasını biliyoruz onlardan bir tanesi küçük olmasına karşın baktık bu kedinin karnında şişlik var “Hay Allah küçücük kedi hamile” diye üzüldük günler geçince kedinin karnının iki tarafından aşağıya sarkan sarkıklar fark ettik, hamile olmadığını bir rahatsızlığı olduğunu anladık. Onu çeşitli şekillerde tavuk, et vs. vererek yakalamaya, kedi kutusunun içine sokmaya çalıştık, veterinere götürüp iyileştirmek istedik ama kedi o kadar tedbirliydi ki asla bize kanmıyordu, anında kaçıyordu. İnsanların hepsini aynı kefeye koyuyor, güvenmiyordu. Küçücük boyuyla kendini koruduğunu düşünüyor olmalıydı. Bizim verdiğimiz etleri alıp anında oradan kaçıyordu. Buranın belediyesinden veteriner çağırdık, çok ilgilendiler. 3 kez aradık üçünde de hemen geldiler. Onlar da yakalayamadılar “Olur ya siz yakalayabilirseniz biz gelir alırız, tedavi ederiz” diyerek gittiler. Onu yakalayamadıkça bizim üzüntümüz arttı çünkü o şişlik bütün vücudunu sarmıştı. Sonunda her sabah kapımın önünde görmeye alıştığım kapıdaki anahtar sesine koşan o küçücük kedi tam üç gündür artık kapıma gelmiyor. Yüksek ihtimal vücudundaki tümör onu boğdu, göğsüne kadar dayanmıştı. Kim bilir hangi köşede sessiz sedasız öldü güzel kedi… Diyeceğim sonu hazin bir kısa öykü olsa bile küçücük bir kedi bile insanlara güven duymazken siz internetten tanıdığınız biriyle hemen evlenmek düşüncesi içinde olmamalısınız yavrum. Evet, çağ değişti, siz gençler farklı bir yaşamın içindesiniz ama internetten biriyle ciddi bir adıma heveslenmek bana doğru gelmiyor, gelmeyecek de…


Evlilik gibi hayati meselelere “Gördüm, konuştum bu kızla evlenirim” diyerek balıklama karar verilmemeli yavrum. Bir düşünür “YAŞAMAK EN BÜYÜK MARİFETİNİZ BİRAZ ÖZEN GÖSTERİNİZ” demiş. Siz de kendi yaşamınızla ilgili özenli olmalısınız. Alelade önünü, arkasını düşünmeden, sorgulamadan kararlar almamalısınız. Önce kişiyi iyice tanımalı uyum içinde misiniz? Güven duyuyor musunuz? Aileleriniz birbirine uyuyor mu? Örf ve adetleriniz aynımı kendini taşıyan aklı başında birimi konuştuğu dinleniyor mu? Bir ağırlığı, duruşu var mı? Beraber eğlenebiliyor musunuz? Beraberce bir ömrü o kişiyle yaşayabilecek misiniz? Çocuklarınıza anne olabilir mi? Buna zaman içinde kişiyi davranışlarıyla sözleriyle elekten geçire geçire karar vermelisiniz. Yoksa hayatın eleğinde siz kalırsınız yani mutsuz olursunuz demek istiyorum. İçinizde bu kızla ilgili kuşkular, sorumluluk ve acıma duygularınız kapışıyor ama kapışmamalı yavrum. Acımayla evliliğe karar verilmez. Yoksa siz acınacak durumlara düşersiniz. Mantığınızın eleştirdiği bu kıza merhametinizle yenilmemelisiniz. Bu kız sizin ardınızdan, uzakta olmanızdan başka birileriyle bir şekilde flört etmiş. Yaşadıkları size anlattığı kadar olsa iki kere intihar etmez. Size anlattığından fazlası olmalı… Size anlattıkları yaşadıklarıyla örtüşmüyor ve hep bahanesinde başkaları suçlu. “Kandırılmış, büyü yapılmış” vs… Milletin işi gücü yok da bu kıza büyü yapacak… Size anlatmış, sığınmış olduğu bahaneler bana bir hikaye olarak gözüküyor. Sizi de çevrenizden birileriyle tanıştırmak isteyenler olmuş siz ne yapmışsınız? Net olmuşsunuz, “Benim sevgilim var” diyerek tavrınızı ortaya koymuşsunuz. Bu kız hadi sevgilim var diyemedi, “Hayır kimseyle görüşmek istemiyorum” da mı diyemedi. Net olmamış. Her ona gösterilen ilgiye bir şekilde karşılık vermiş. Bu kuşkularla net olmayan bir kızla nasıl tekrar bir araya gelip mutlu olabilirsiniz? Ben buna ihtimal veremiyorum. Anne babası ayrılmış evet, baba eksikliği büyük eksiklik ama bu davranışlarının da hepsini ona bağlayamayız değil mi? Anne baba aynı evde ayrı gibi yaşayan evlatlarına da özen göstermeyen aileler de olduğunu biliyoruz. Bu biraz da kişinin kendini nasıl oluşturduğuyla alakalı bir durum diye düşünüyorum. Çokça kız ve erkek çocuğu keyif içinde büyümüyor bu onların yanlış şekillenmesine sebep değil. Doğru ve yanlışlara meyil le ilgili bir durum olarak görüyorum. Dilerim kız arkadaşınız bir an önce bedenen ve ruhen iyileşir. Bu onun ve ailesinin ilgileneceği ve çözeceği bir sorun. Sizin sorununuz değil. “Beni silecek misin?” demiş size. Ben size bu kızı aklınızdan ve kalbinizden silmenizi öneririm yavrum. Güven vermeyen, ne yaptığını bilmeyen, sorumluluklarından bir haber ve onları taşıyamayan, yaşadığı olumsuzluklara hep bahane bulan, hayatına özensiz biriyle evlilik düşünülmez. Kendinize değer veriyorsanız bu kızı hayatınızdan bir an önce çıkarmalısınız yavrum O da yanlışlarından doğruları öğrensin böylece…


Sevgiler sevgili okurlarıma…


Çözemediğiniz sorunlarınızı yazın, Yeşim Tijen size önerilerde bulunsun.

İşte sorularınızı gönderebileceğiniz adres: yesimilehayatbilgisi@gmail.com



YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!
  • Misafir Aynen bende yeşim hanım gibi düşünüyorum.cok güzel anlatmissiniz
    CEVAPLA

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.