Kendime haksızlık mı yapıyorum?

Merhaba Yeşim Hanım, hayatım bu aralar çok inişli çıkışlı gibi ve ben içinde boğuluyorum sanki... Bir ay öncesinde görücü usulü biriyle tanıştım aslında bakarsanız bayağı heyecanlıydım. Konuşmaya başlayınca bu kişinin komşumuzun kızını daha önce isteyen kişi olduğunu anladım ister istemez olumsuz düşünmeye başladım ama yine de konuşmayi sürdürdüm bazı konularda anlaşamayınca görüşmek istemeyip konuşmayı bitirirdim. Ama sonradan hızlı karar verdiğimi, iyice tanımam, önyargılı yaklaşmamam gerektiğini düşünüp tekrar konuşmak istedim. Karşımdaki kişi tutarsız olduğumu, benden soğuduğunu ve anlaşamayacağımızı söyledi çok üzüldüm. Ona durumu anlatmama rağmen şüpheyle yaklaştı başka ithamlarda bulunmaya kalktı. Konuşmayı bitirdim ama çok pişman oldum. Kendimi bu kadar küçük düşürdüğüm için kendime çok kızıyorum. İlerde pişman olmamak için böyle davrandım ama sanki kendime hakaret ettim. Ben neden böyle olduğumu düşünüyorum bazen kendime sahip çıkamıyorum sanki. Kalbim çok kırık hem de öfkeliyim kendime belki de reddedildim diye de böyle oldum. Bana bir akıl verin lütfen. Ben kendime haksızlık mı yapıyorum?


Aynı okurun diğer maili:

Merhaba Yeşim Hanım, görücü usulü ile tanıştığım birini ilk konuşmada aklıma yatmayan bazı noktalardan dolayı reddettim ama daha sonra önyargılı olduğumu düşünüp tekrardan tanışmak istedim. Karşıdaki insan da kabul etti. Konuşmaya başlayınca gayet aklımızın uyuştuğunu gördüm. O da benimle aynı fikirde olduğunu söyledi. İleriye dönük hayal bile kurmaya başladık, çok heyecanlıydım. 10 günlük konuşmadan sonra buluşmaya karar verdik yeri ve zamanı bile belliydi. Gece normal bir mesajdan sonra sabah bana "Ben çok zorladım ama sana karşı bir şey hissedemedim. Konuşmalarda heyecan duymadım, o yüzden görüşmeye gerek yok” dedi. Hayal kırıklığımı anlatamam size. Yaptığı açıklama o kadar saçma geldi ki görmeden his olmaz ki dedim ama hiçbir şey hissetmiyorum dedi. Kalbim çok kırıldı beni görmek bile istemedi. Şimdi çok üzgünüm sürekli ağlıyorum. Heves ettim, umut ettim. Neden böyle davrandı? İlk kez biriyle görüştüm her şey olumlu iken neden böyle değişti?


Yeşim Tijen’in cevabı:

“Ey, iki adımlık yerküre

Senin bütün arka bahçelerini gördüm ben!”

- Nilgün Marmara


Merhaba sevgili okurlar; insan yaşadıkça evrenin her bahçesini görmese bile bazı bahçelerinden haberdar oluyor. Buna da tecrübe ya da akıl deniyor. İnsan her şeyi tecrübe edemez ama çoğu konuda isterse bilgi sahibi olabiliyor bu çağın böyle bir avantajı var ve bazı gereklerine uymak gerekiyor. Günümüzde saflık bir şeylerden haberi olmamak makbul bir durum değil. Bazı insan bilmiş biri olarak doğuyor. Allah vergisi bazısı da ailesinden çevresinden yaradılış özelliklerinden kendini yaratmaya çalışıyor. Bu hal biraz meşakkatli. Siz bu meşakkatli yoldan yürüyerek kendinizden yeni bir siz oluşturacaksınız. Bu halinizle kalırsanız üzülebilirsiniz. İnsanların fazlaca iki yüzlü olduğu bu çağımızda akıllı ve temkinli olmak zorundasınız. Her şey göründüğü gibi olmayabiliyor sonradan üzülmemek için önce tedbir gerekir. Tedbir de sizin durumunuzda nedir? Dereyi görmeden paçaları sıvamamak, boş hayallere kapılmamaktır. Siz kısacık on günde bu gence kapılmış, evlilik hayallerine geçmişsiniz ve hiç beklemediğiniz bir durumla karşılaşmışsınız. Çocuk sizi istememiş. Olabilir, istemeyebilir veya genç adam size ilk onu reddettiniz diye intikam almış olabilir. Her şey olabilir. Burada hatalı olan sizsiniz. Hemen güvenmişsiniz. Tanımadığınız birine hemen güvenmemelisiniz. Önce davranışlarıyla karşılığı olan sözleriyle sizin güveninizi kazanmalıydı. Yok, hemen hayal kısmına geçmişsiniz. Bakın üzüldünüz. Hayatınıza kalbinize sadece sözleriyle dokunmuş biri için yaralandınız.


Dikkatli adımlar atarak ilişkilerde ilerleyeceksiniz, hemen atlamayacaksınız. Bir “acaba”nız olacak. Ona cevabı bulacak ondan sonra hayal kısmına geçebilirsiniz. Her şeyin bir ön yüzü birde arka yüzü vardır, bir başkasının iç yüzünü öğrenmek biraz da dikkatle ilgilidir. Cümlelerin arasına saklanmış sözlere, yüz mimiklerine, hal ve hareketlerine, gözlerine bakarak kişilerin ne hissettiğini ya da hissetmediğini anlayabilirsiniz.


Siz yavrum henüz çok genç olmalısınız ve evlenmeye hevesli siniz bu heves sizi körleştiriyor olmalı. Evrenin arka bahçelerini görmek için yani dünyadan insanların kişiliğinden yaptıklarından ettiklerinden haberdar olmak için biraz gözü açık olmalısınız. Gözü açık olmazsanız böyle yanlış insanları önce reddeder sonra evlenmeye hevesle geriye dönüş yaparsınız. Görmek biraz da gözlemlemek dinlemek öğrenmeye açık olmak sorgulamakla alakalı yoksa birçok gerçeği insan göremez. Siz ne görmek istediyseniz onu görmüş olmalısınız yavrum.


Sizin bu üzgün hayal kırıklığı içinde kendinize kızmış halinize Candan Erçetin’in sözleriyle cevap vereceğim ve elbette bunlar olabilir diyeceğim…


“Elbette bazen çiçek açıp bazen solacağım

Elbette daldan dala konup sonra uçacağım

Elbette bazen hızla dönüp bazen duracağım

Elbette bazen söyleyip bazen susacağım

İnanmadım asla inanamam

Her şeyin bir sonu olduğuna

Elbette bazen çiçek açıp bazen solacağım

Elbette daldan dala konup sonra uçacağım

Elbette bazen hızla dönüp bazen duracağım

Elbette bazen söyleyip bazen susacağım

Elbette bugün ağlıyorsam yarın güleceğim”


Elbette bu üzüntünüz geçecek unutacaksınız. Geride bırakacak hatta kendinize “amma safmışım” diye güleceksiniz. Mühim olan yavrum bundan sonrasında kendiniz için yapacaklarınız… Kendinize küsmeden kendinizi hayata hazırlamanız. Kendinize emek vermezseniz okuyup öğrenmeye, gelişmeye meraklı olmazsanız üzülmelere devam edersiniz. Çünkü hayatın adını kötüye çıkarsalar da kötü olan insanlar var yavrum. Adı kötüye çıkan hayat eğer akıl ve kalp beraber yönetilirse çok güzel keyifle yaşayabilirsiniz. Bu yaşadıklarınız sizi sakın korkutmasın; sizin zihninizde ışıklı güzel yollar açsın, siz de keyifle yürüyebilin.


Sevgiler sevgili okurlarıma…


Çözemediğiniz sorunlarınızı yazın, Yeşim Tijen size önerilerde bulunsun.

İşte sorularınızı gönderebileceğiniz adres: yesimilehayatbilgisi@gmail.com



YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!
  • Misafir Sonra Evlenip iki çocuk sahibi olunca diyorsunuz ki zamanında ne gereksiz insanlarla görüştüm de kendimi üzmüşüm ! meğer nasib denen şeye giderken yoluma çıkmış lüzumsuz insanlarmış aslında gereksiz boş insanlar
    CEVAPLA
  • Misafir Çok dogru bir yorum.
    CEVAPLA

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.