Eşim çapkınlıkta seviye atladı

Merhaba Yeşim Hanım; sekiz sene önce size yazmıştım, geç cevap vermiştiniz beni hatırlamayabilirsiniz. “Ayrılın kızım” diye cevap yazmıştınız. Ben de size bunu deneyeceğimi yazmıştım. Bunu yapamadım onun yörüngesinden çıkamadım, sevgilimle evlendim, sizi dinleyemedim. On altı aydır evliyim. Sizin “Sevgiliyken aldatan evlenince de aldatır” demenize kulak arkasına attım şimdi pişmanım. Eşim çapkınlıkta seviye atladı artık itiraf etmiyor ona sorsanız ben paranoya yapıyorum. 4 aylık evliliğimden beri aldatılmayı yaşadığımı tahmin ediyorum, elimde güçlü kanıtlar yok. Şüpheli, her tarafa çekilebilecek mesajlarından ve davranışlardan sezinliyorum. Bunlar beni kıllandırıyor, sürekli diken üstünde oturur gibiyim. “Beni aldatıyorsun” demeye başladığımdan bu yana her seferinde “Sen hayal kuruyorsun”, “Benim vaktim mi var?”, “Sen yanlış anlıyorsun. Ben hiç kimseyle yemek yiyemeyecek miyim? Benim telefonlarıma niye bakıyorsun, o mesajı yanlış anlamışsın. Ben senin telefonuna bakıyor muyum? O benim müvekkilim, iş yemeği yedik. İş gezisine gidemeyecek miyim? Ceketimi, gömleğimi niye kokluyorsun? Sen iyice kafayı yedin, baban anneni aldattı ben de seni aldatırım diye düşünemezsin” diyerek inkar ediyor. Beni suçlayıp aptal bir kadın durumuna sokuyor. Ben aptal bir kadın değilim, esas kendisi beni sözleriyle aptala çevirmeye çalışıyor. Eşim avukat tabiatıda bu mesleğe çok uygun ağzı iyi laf yapıyor, işi iyi, güzel kazanıyor, kadınlarla çok bir arada oluyor. Yakışıklı, kendine bakıyor, etrafındaki kadınlarla ilişkileri yatağa taşıdığını düşünüyorum. Ayda bir iki kez seyahati oluyor, iş seyahati müvekkilime diye gidiyor, telefonunu açmıyor, sinir içinde beni titretiyor. Eve geldiğinde sinirle konuşuyorum, kavga çıkarıyorum. Birkaç güzel söz, hayranı olduğum gülüşüyle beni kandırıyor, yatak muhabbetine dönüyor. Birkaç saat geçtikten sonra tekrar düşünceler beni didik didik ediyor, iyi değilim.


Yeşim Tijen’in cevabı:

Merhaba sevgili okurlar, "Yaralanmaya görmenin hakikat anı denebilir. Yaralanma olmadan hakikat yoktur" demiş değerli bir insan. Siz de eşinizin hakikatiyle sevgiliyken karşılaşmış olmanıza rağmen acı çekmeyi göze alamadığınız için sevgilinizle ilgili gerçekten kaçmışsınız. Sizin ifadenizle sevgilinizin yörüngesinden çıkamamış, iyimser düşüncelerinize tutunarak evlenmişsiniz. Sizi sevgiliyken aldatan biriyle evlenince her şey nasıl daha güzel olabilirdi düşünememişsiniz. Sorgulamaktan uzak bir zihnin sizi getirdiği durum, yaşadıklarınızIa şayet sorgulayabilseydiniz "Sevgiliyken aldatan evlenince ne yapar?" diye kendinize sorabilseydiniz o gün orda bitirirdiniz, bugün de böyle manipülasyonları yaşamazdınız yavrum. Hangi erkek karısına "Seni aldattım" diyebilir sorarım size. Hep inkar etmeye kalkarlar. Bu da onlara göre kutsal bir amaç içindir, yalanlarıyla evliliklerini koruyorlardır, hareketleri ise adeta size seni aldatıyorum diye bağırır. Gerçeği kalbinize değil aklınıza sormalısınız ve günümüz şartları insana saf olma hakkını tanımıyor. İnsani değerler yok sayılıp yanlışlar normal karşılandığından beri değerleri olan insanların saf iyi niyetli olma hakkı kaybedildi yavrum. Siz de eşinize karşı, yalnız eşinize değil hayata karşı gözlerinizi açık tutmalısınız. Bakın daha sevgiliyken kendini size göstermiş, bak seni aldatırım demiş, bu önceden aldatmasıyla kendisiyle ilgili sinyali vermiş, arabaların sinyali gibi ne tarafa gideceğini davranışıyla, yaktığı ışıkla size göstermiş. Siz bu durumu "yörüngesinden çıkamadım" diye açıklamışsınız ya biliyorsunuz muhakkak bir nesnenin kütle çekimi nedeniyle başka bir nesne etrafında izlediği bükülmüş yola yörünge denir. Sizin eşinizle ilgili anlatımınıza baktım eşinizi sizin gözünüzde yücelten vasıflar hep dış özellikler; eşinizin fiziki cazibesinden, yakışıklılığı, gülüşünden belki de cinsel uyumunuzdan kaynaklı onun yörüngesinde duruyor olmalısınız. Eşiniz cazibesinin farkındalığıyla aranızdaki fiziksel çekimi sizi susturmak için kullanıyor ama işte cazibede bir yere kadar sonunda akıl işin içine giriyor ve olaya el koyuyor. İlişkinizde ahlakı ve karakteri aramaya başlıyorsunuz. Kısacası insanın ağzı ne kadar laf yaparsa yapsın ne kadar yaptıklarının üstünü örtmeye çalışırsa çalışsın gerçekler eninde sonunda kendini bir şekilde gösterir elinizle gösteremeyebilirsiniz ama hissedebilirsiniz; beden dilinden, hareketlerinden, sözlerinden, eksilmeye başlayan ilgisinden, normalden fazla kendine özeninden dikkatli biri eşinin farklı tavırlarını sezer.


Siz sezinledikçe aptal yerine konulmaya çalışılmışsınız ve babanızın annenizi aldatmasının etkisi olarak evhamları yaşadığınız öne sürülmüş. Muhakkak ki babanızın annenizi aldatması sizi etkilemiş ve ben de evlenince aldatılır mıyım korkusuna düşmüşsünüzdür ama bunun etkisinin altında kalarak, paranoya yaparak bu duruma gelmemişsinizidir. İnsan iyi değilim diyecek kadar sıkıntılar içine düşmüşse bu sıkıntıların altı evhamlarla değil gerçeklerle doludur çünkü kadının sezgileri güçlüdür. Siz 4 aylık evliliğimizden beri aldatılıyorum diye söyleyebiliyorsanız bu konuya fazlasıyla kafanızı yormuşsunuzdur. Bu da size şunu söylememi gerektiriyor. Eğer evlilik birbirine yaslanmaksa siz yaslanamayacağınız bir eşiniz olduğunun artık farkındasınız yavrum.


Gerçeğin ağırlığı insanın ruhuna, bedenine ağır gelen bir yüktür. Ya bu gerçekle eğile büküle yıpranarak solarak yürümeyi tercih edeceksiniz ya da daha emin olacağınız donelere sahip olunca bu evlilikten arkanıza bakmadan çekip gideceksiniz yavrum. Çünkü bu evlilik böyle devam edecek. Bazı erkeklerde kadın ve cinsellik o kişinin saplantısı halindedir, onlarsız bir hayatı düşünemez. Buna da her kadın dayanamaz, kendisini imha etmek istemiyorsa dayanmamalı da. Kimse vazgeçilmez değildir yavrum. Siz vazgeçemeyeceğinizi sanırsınız ama diyorum ya sanırsınız gerçek herkesin içindeki güçtedir ve o güç sizde de var ortaya çıkarmanızı bekliyor. Kendi içinize bakmaya devam edin, bütün mucizeler sizde.


Sevgiler sevgili okularıma...


"Çıktığın yolda, bugün, yelken açık, yapyalnız,

Gözlerin arkaya çevrilmeyerek, pervâsız,

Yürü! Hür mâviliğin bittiği son hadde kadar!

İnsan, âlemde hayâl ettiği müddetçe yaşar."

Y. Kemal


Çözemediğiniz sorunlarınızı yazın, Yeşim Tijen size önerilerde bulunsun.

İşte sorularınızı gönderebileceğiniz adres: yesimilehayatbilgisi@gmail.com




YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.