Hakkımda kötü şeyler söylüyor
Merhaba Yeşim Hanım, evlendiğim günden beri görümcemle bir türlü sağlıklı bir ilişki kuramadım. Başlarda gayet samimi görünüyordu hatta beni çok sevdiğini söylüyordu ama zamanla gerçek yüzünü gördüm. Ne zaman aile arasında bir mesele olsa hemen konuyu çarpıtıp arkamdan konuşmaya başlıyor. Kendi uydurduğu şeyleri bile gerçekmiş gibi anlatıyor. Özellikle kayınvalideme ve diğer akrabalarına hakkımda kötü şeyler söylüyor. Bana karşı direkt bir şey söylemese de arkamdan söylediği laflar kulağıma geliyor. Üzülüyorum. En çok da insanların yüzüme gülüp arkamdan başka şeyler düşündüğünü fark etmek beni yıpratıyor. Bu kadın beni sürekli eleştiriyor: yemek yapmamı, giyimimi, eşimle ilişkimi bile yorumluyor. Eşimi de doldurmaya çalıştığına eminim çünkü bazen aramızda anlamsız tartışmalar çıkıyor ve hep onun söylediklerine benzer şeyler gündeme geliyor. Birçok kez sabretmeye çalıştım, görmezden geldim ama artık ruhsal olarak yıprandım. Evlerine gitmek, aileyle bir araya gelmek bile içimde bir stres yaratıyor. Sürekli tetikteyim, ne zaman hakkımda ne söyleyecek diye tedirgin oluyorum. Bu durum evliliğimi bile olumsuz etkiliyor. Eşime bunu açıkça söyledim ama abartıyorsun deyip geçiyor. Gerçekten ne yapacağımı bilmiyorum. Ne tamamen kopabiliyorum ne de bu şekilde yaşamaya dayanabiliyorum. Hem görümceme karşı biriktirdiğim öfkeyle baş edemiyorum hem de aile içinde sürekli suçlu gibi hissettiriliyorum. Bu durumdan nasıl kurtulurum bilmiyorum.
Yeşim Tijen’in cevabı:
Merhaba sevgili okurlar, size de merhaba sevgili kızım; “sen doğru ol eğri belasını bulur” denir ya çoğu zaman öyle olamıyor, eğrilerin belasını bulduğunu pek gördüğümü söyleyemem ama yine de kişiye düşen haddini bildirmek olmalıdır. “Anlar mı?” derseniz… Kötülük yapma kapasitesi olan biri pek anlamaz. Siz de şimdi görümcenizle yaşadıklarınızda bir had bildirmek zorundasınız. Sizi güvensizlik duygusu içine atmış, psikolojinizi bozmuş, eşinizle olan ilişkinizin bile tadını kaçırmış… Öyleyse artık bu durumu kendisiyle konuşma zamanınız gelmiş. Susarak çözebileceğiniz bir durum değil, konuşarak nereye varırsınız orası da soru işareti olsa da en azından kendisiyle ilgili düşüncenizi öğrenecek. Öncelikle görümcenize karşı hissettiğiniz duygular kırgınlık, hayal kırıklığı, öfke çok normal. Sizi çok sevdiğini söyleyip arkanızdan olmadık dedikodular yapması çok çirkin. Siz onun seviyesine inmeden ona karşı sınırlarınızı çizmelisiniz ve size bu dedikoduları kim getiriyorsa ona da sınır çizeceksiniz. “Ben bu konuyu görümcemle konuşmalıyım, arkasından konuşmak olmaz” diyerek onu orada susturmalısınız. Ardından görümcenizle konuşmalısınız. “Hakkımda bazı şeyler konuştuğunu duyuyorum ve üzülüyorum. Bunu seninle açıkça konuşmak istedim çünkü aile içinde huzur istiyorum” diye… Görümceniz saldırganlaşırsa konuşmaya devam etmeyin. Siz bu cesareti gösterdiğiniz için güçlenmiş olacaksınız yavrum. O küçülecek. Eşinize söyleyip aldığınız cevap “abartıyorsun”a gelirsem… Eşiniz ne yapsın? Haklı olarak kardeşine yakıştıramamıştır. Onu da anlamaya çalışın, kardeşi… Yine kendisiyle konuşun; suçlamadan, sakince duygularınızı dile getirerek konuşmaya özen gösterin. “Sana bunu yine anlatmamın sebebi artık bu durumlar beni çok etkiliyor kendimi yalnız, değersiz hissediyorum. Yanımda olmana ihtiyacım var” diyerek sizi anlamasını sağlamaya çalışın. Eğer tüm çabalarınıza rağmen hala saygısızlık, dedikodu, huzursuzluk devam ediyorsa bu ilişkiden uzaklaşmanız gerekecek. Her aile bağı sağlıklı sürdürülmek zorunda değildir. Bazı bağları mesafeli ve sınırlarla tutmak hem sizi hem evliliğinizi koruyacaktır diye düşünüyorum. Ve bu vesile ile 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı en içten dileklerimle kutluyorum...
Sevgiler sevgili okurlarıma…
YORUMLAR