Dünya üzerindeki her kadının hayatının önemli bir parçası olan fizyolojik bir olay: Adet görmek. O kadar az konuşuluyor ki henüz ona ne diyeceğimize biz bile karar veremiyoruz. Menstruasyon, adet görmek, ay hali, aybaşı… Birilerine adet görüyor olduğumuzu söylemek istediğimizde bazen ‘hastalandım’ deyip geçiyoruz ve 30 yaşındaki bir kadının hayatının yaklaşık 900 gününü hasta olduğunu söyleyerek/hissederek geçirdiğini düşünün… Kolay olmasa gerek, değil mi?
Adet görmek, mahrem organları ilgilendiren ve sadece kadınlıkla ilgili bir konu olduğu için elbette kadının mahremi olmayı hak eder ve elbette hiçbir kadın, bu yaşadığı fiziksel süreci sürekli ifşa etmek durumunda değil. Ancak bunun tam tersi bir durumun mevcut olması, vücudumuzda sürekli, sürekli, her ay, yaklaşık 4-5 gün boyunca gerçekleşen bir olayı aslında hiç yaşanmıyormuş gibi gösterme çabalarımızın biz kadınlara zarar veriyor olduğu da bir gerçek.
2015 yılı, bu tabuya gösterilen tepkiler açısından verimli bir yıl oldu. Değişen yeni Dünya, insan doğasını ve özellikle yüzyıllardır unutulan dişi değerleri yücelten bir sistemi kabullenme yolunda ilerlerken bunun olması elbette kaçınılmazdı. Hindistan’da adet gördüğü günlerde okula gönderilmeyen, evden dışarı çıkarılmayan kız çocukları kadar, Avrupa’da adet gördüğü için utanan kızların istedikleri gibi sosyal aktivitelere katılamıyor oluşu belki küçük gibi görünen ama kadınlıkla, insanlıkla ilgili çok büyük değişimlere ve eksikliklere neden olabilen bir durum. İşte geçtiğimiz yıl gerçekleşen ve bu tabunun adım adım yıkılmasına yardımcı olacak olaylardan birkaçı:
Rupi Kaur’un eşofmanı:
Hindistanlı sanatçı Rupi Kaur, eşofmanına ve yatağına adet kanının bulaştığı görülen bir fotoğrafını Instagram’da paylaştı. Instagram, fotoğrafın ‘uygunsuz içerik’ olduğuna karar verip gönderiyi kaldırınca olay büyük yankı uyandırdı.
Kaur’un cevabı basitti: “İnsanlığı mümkün kılabilmek için her ay kanıyorum. Benim rahmim ilahi bir ev gibidir, türümüz için bir kaynaktır. Sizden özür dileyip sizin egonuzu ve kadın düşmanı gururunuzu beslemeyeceğim. Hele ki kadınları, üstelik çoğu da küçük yaşta olan kadınları bir nesne gibi gören, pornografi malzemesi olarak kullanan ve daha az insanmış gibi gören bir ortamda; bunu yapmayacağım.”
Daha sonra birçok kadın sanatçıya destek oldu, olay sosyal medyada defalarca paylaşıldı ve Instagram, Rupi Kaur’dan özür diledi. Rupi Kaur’un şu anda Instagram’da 300 binden fazla takipçisi var.
#JustATampon (Sadece bir tampon) kampanyası:
Londra’da uluslararası faaliyet gösteren bir hayır kuruluşu olan Plan UK’nin başlattığı bir #JustATampon adlı kampanya, kısa sürede Twitter’da büyük dikkat çekti. Menstruasyonla ilgili tabularla ilgili farkındalık yaratmak ve bütün dünyada menstrual sağlığın önemini anlatmak için gerçekleşen kampanyada aynı zamanda küçük kızların sünnet edilmesi, aylık sağlık ve hijyen ürünlerine ulaşmakta güçlük çeken kız çocukları için bağış da toplayan Plan UK’nin kampanyasına dünyanın her yerinden insanlar destek verdi ve Uganda’daki genç kadınlar için önemli miktarda bağış toplandı.
Kampanya için atılan Tweet’lerin çoğu “sakin olun beyler, bu sadece bir tampon” diyordu. Ne kadar çok görürsek, o kadar normalleşir değil mi? Şiddeti normalleştirdiğimiz gibi…
Kanayarak koşan kadın:
Maraton Koşusu gününden önceki gece adet gören Kiran Gandhi, bacaklarının arasında pamuklu bir şey varken koşmanın nasıl olacağını düşünürken bunu düşünmenin bile ne kadar da absürt olduğunu fark etmiş.
“Bu süregiden utanç halinin bir parçası olup olmamayı seçmem gerekiyordu. Biraz ağrı kesici aldım ve çok sancım olmamasını dileyerek, özgürce kanayarak, sadece koşmayı istedim. Bu hareketimin aynı zamanda tampon-ped gibi ürünlere ulaşımı olmayan, adet sancılarıyla baş edecek imkanları olmayan ama yine de adet gördüğünü her daim gizlemesi gereken kız kardeşlerimin üzücü durumuna da dikkat çekebileceğini düşündüm” diyen Gandhi’nin koşusu, dünya medyasında dikkat çekti.
#PeriodsAreNotAnInsult (Adet görmek hakaret değildir) kampanyası
Cinsiyetçi, ırkçı ve ayrımcı söylemleriyle dikkat çeken ABD Başkan adayı Donald Trump, kendisine bu cinsiyetçi tavrıyla ilgili soru soran Fox muhabiri Megyn Kelly’e önce Twitter’dan ‘sürtük’ diyerek seslendi, daha sonra da bir CNN röportajında Kelly ile ilgili “ona bir gazeteci olarak saygı duymuyorum, onun fazla abartıldığını düşünüyorum, bana aptalca sorular sordu, resmen gözlerinden kan geliyordu, bilmemneresinden kan geliyordu…” dedi.
Trump’ın Kelly’e fütursuzca hakaret etmesi üzerine sosyal medyada #PeriodsAreNotAnInsult hashtag’iyle kampanya başlatıldı. “Adet görüyor olduğumuz için bizi aşağılayamazsın” diyen kadınlar, politikacıların kafalarına estiği gibi kadın bedeni üzerinden söylemler üretmesine karşı tepki gösterdiler.
Sarah Levy’nin muhteşem resmi
Donald Trump’ın ileri geri konuşmaları üzerine sanatçı Sarah Levy, adet kanını kullanarak onun bir portresini yaptı. Menstrual kabında biriktirdiği adet kanını kullanan Levy, adet görmenin utanılacak bir şey olmadığını cümle aleme eğlenceli bir şekilde göstermiş oldu.
Thinx’in adet külotları
Kadınların adet dönemlerinde rahatça kullanabilecekleri kendinden emici bir iç çamaşırı üreten Thinx, bu ürünü “Menstruasyon ile ilgileri tabuları yıkmaya” adadı.
Radha ve Miki Agrawal adlı iki kız kardeş ve arkadaşları Antonia Dunbar’ın tasarlayıp piyasaya sürdüğü ürün, kısa sürede beklenen etkiyi yarattı. Yıkanabilir, defalarca kullanılabilir ve aynı zamanda şık da görünen bu külotların icat edilmiş ve piyasaya sürülmüş olması bile menstrual farkındalık yaratmak için yeterince iyiyken, bir de MTA (ABD’de bir yer altı-metro şirketi) ile girilen münakaşa, olayın daha fazla duyulmasına sebep oldu.
Resimdeki görsellerle metrodaki billboard’larda reklam yapmak isteyen Thinx, bunun ‘fazla seksüel’ olduğunu düşünen MTA firmasından ret cevabı aldı. Anlaşılan görselde kullanılan ‘period’ (adet) kelimesine takılmışlardı! Bunun duyulması üzerine halktan Thinx’i savunan tepkiler alınınca sonunda Thinx kazandı ve ürünün reklamları mtro istasyonlarında yer almayı başardı.
Reklam görselinde şöyle yazıyor: “Neden her yerde adet dönemiyle ilgili reklamlar var? Daha doğru soru şu: neden olmamalı ki? Şu anda 12’de 1 ihtimal, adet görüyorsunuz ve biz hala kadın kadına bile bunu fısıldayarak konuşabiliyoruz. Bugün, artık bunu değiştirebiliriz.”
Canlı yayında düşen ped
Meksikalı şarkıcı Patricia Navidad, canlı yayında şarkı söylüyordu, eteğinin altından bir anda pedi yere düştü ve kadın şarkı söylemeye devam etti.
ABD basını her ne kadar bu olayı “Canlı yayında ped kabusu!!!” şeklinde servis etmeye hevesli olsa da Patricia Navidad, olup bitenlere gülüp geçerek cevap verdi.
Daha sonra sorulduğunda onun aslında külodundan düşen bir ped olmadığıın, elbisesinde ter izi olmasın diye koltuk altına koyduğu bir ped olduğunu söyleyen Navidad, bunun herhangi bir şekilde utanılacak bir şey olmadığını, sadece komik bir kaza olduğunu da ilave etti. Twitter’dan “Uçmak için kanatlara ihtiyacım yok, hayal gücüm var ve Tanrıya şükür espri anlayışım da var. Eğer siz o düşenin bir ped olduğunu düşünmek istiyorsanız, o zaman o bir peddir!” diyen şarkıcı bunun iğrenç olduğunu söyleyen takipçileri için de “Size prenses gibi davranan bir erkek, bir kraliçe tarafından yetiştirilmiştir derler. Bana saldıranlar, sizi kim yetiştirdi çok merak ediyorum!" diyerek dosta güven, düşmana korku salmayı başardı.
***
Hakkında ne kadar çok konuşabilirsek, tabuyu yıkmamız o kadar mümkün olacak. Özellikle ülkemizde adet olduğu öğrenilince 'adettendir' diyerek tokat yiyen kız çocuklarını düşünecek olursak, tüm Dünya gibi, bizim de bu tabuyu biraz sarsmaya fena halde ihtiyacımız var!
Hazırlayan: Duygu İslamoğlu
dislamoglu@hthayat.com
YORUMLAR