HT Hayat Anasayfa Banu’nun kredi kartı borcu – 7. bölüm | Hayatın Sesi

“Bana o akşam dedin ki ‘Her şeyi beni memnun etmek için yapıyordu, kendini unutmuş gibiydi. Benim de aynısını onun için yapmamı bekliyordu ve hayatımın her alanına nüfuz etmek istiyordu.’”

“Evet.”

“Merak ediyorum. Sen ne zaman, hangi aşamada rahatsız olmaya başladın?”

“Attığım her adımı takip etmeye başladığı zaman.”

“Yani seni memnun etmeye çalışmasından hoşnuttun.”

“Başlarda evet. Herkesin hoşuna gider bu.”

“Ne yapıyordu meselâ Taner?”

“Yemek hazırlamadan önce bana soruyordu meselâ. ‘Akşama şunu yapayım mı sana?’ Diyelim dışarıda yemeye karar verdik.‘Nereye gidelim?’ dediğimde cevabı hep aynıydı. ‘Sen nasıl istersen.’Kanepenin pozisyonundan televizyonda izleyeceğimiz kanala, toz şekerin markasından tuvalet kâğıdının desenine her şeye benim karar vermemi istiyordu. Duştan çıkarken havlum çoktan ısınmış, temiz çamaşırlarım hazırlanmış oluyordu.”

“Sonra ne oldu?”

“Kendisinin her şeyi benim için yaptığını, benimse onun ne istediğini hiç sormadığımı ve onun için hiçbir şey yapmadığımı söylemeye başladı.”

“Onun için hiçbir şey yapmıyor muydun?”

“Her şeyi o yaptığı için bana fırsat kalmıyordu ki!”

“Hayatının her alanına nasıl nüfuz ediyordu peki?”

“Beni kontrol ederek! Kendini birine adamanın doğal sonuçlarındandır. ‘Onu çok seviyorum, her şeyi onun için yapıyorum. O zaman her şeyini bilmeye hakkım var.’Gerçi onun durumu, bunun ötesindeydi. Haber vermeden işyerime gelip ‘Sürpriiiz’ diyordu mesela. Randevu defterimi karıştırıyordu. Kaç kadın danışan geliyor, ona bakıyordu. Onlarla neler konuştuğumu, terapilerinin ne kadar süreceğini soruyordu.”

“Danışanınla ilişkiye girersen olacağı bu Taner. ‘Benimle beraber olduysa onlarla da olur’ diyordu, kıskanıyordu seni.”

“Tam olarak böyle diyordu. ‘Benimle olduysan onlarla da olursun.’ ”

“Eh, kızın dediği yalan da sayılmaz.”

“İyi de onunla nişanlanmıştım.”

“Onu da soracaktım. Nasıl evlenmeye karar verdin böyle biriyle?”

“Sorma Banu. Şimdi değil, başka bir gün konuşuruz.”

“Sen okuldayken de böyleydin. Zora gelince konuyu değiştirir, konuşmaktan kaçardın.”

“...”


“Taner düşündüm, ben arabayı satmaya karar verdim. Herkese ne diyeceğimi de buldum. ‘Son zamanlarda çok sorun çıkarıyordu. Şimdi bir üst modeline bakıyorum.’”

“Kararına sevindim. Borcu sıfırlayınca çok rahatlayacaksın. Başka modellere bak ama bir süre dur. Borçsuz, taksitsiz bir hayatın hafifliğini hisset. Şu an sana rüya gibi geliyor. Bu rüyayı gerçek kıl ve yaşa. ”

“Haklısın. Buna çok ihtiyacım var.”

“Bir de artıya geçmeye başladın mı, sen o zaman gör.”

“Geçeceğim değil mi?”

“Geçmeye başladın bile. Kartınla 200 liran bende duruyor. İki haftadır kart kullanmıyorsun.”

“Sayende.”

“Banu tabloyu doldurmaya ve bana göstermeye devam edeceksin. Bu arada senden başka bir şey rica edeceğim.”

“Paraya dair olumsuz düşüncelerini madde madde yazar mısın bana?”

“Nasıl? Anlamadım.”

“Parayla ilgili önyargılarını, korkularını, endişelerini.”

“Niye yazıyorum bunları?”

“Yaşadığımız maddi sıkıntılar ile parayla ilgili olumsuz düşüncelerimiz arasında bir ilişki var. Bu yüzden.”

“...”

“Paraya bakışımız onu kazanma, kullanma şeklimizi belirliyor.”

“Örnek verir misin?”

“Meselâ ‘fazla para mutsuzluk getirir’ inancına sahipsen, paranın fazlası sana gelse de onu hayatında tutmazsın. İstediğin kadar dilinle daha çok kazanmak istediğini söyle, mutsuzluk getireceğine inandığın için gelen fazla parayı saçar savurur, kendini yine meteliksiz bırakırsın. Listeyi yapınca göreceksin. Üzerinde çalışmak eğlenceli bir yandan. Kendinle ilgili neler keşfedeceksin neler.”

“Tamam. ”

“Aklına geldiği gibi yaz. Hiçbir düşüncenden, duygundan utanma. İstemezsen bana göstermezsin listeyi. Eleyerek okursun. Yazarken hatırla, komik, ayıp diye bir şey yok.”

“Tamam. Bu akşam başlarım hemen. Yalnız bir şey diyeceğim Taner. Üç hafta olacak, kendime çorap bile almadım. Vitrinlere bahar geldi. Gardırobumda bir tane yeni elbise yok. Almamak için kendimi çok zor tutuyorum.”

“Alırsan ne olur?”

“Yeni elbiseyle yenilenirim. Şık görünürüm.”

“Almazsan ne olur?”

“Yeni sezon başladı, üzerinde hâlâ eskilerle geziyor derler.”

“Bak yine başkalarının ne diyeceğini düşünüyorsun. Başkalarının ‘Aaa yeni almış’ diye düşünmesini sağlamak sana kaça patlıyor onu hesapla.”

“Nasıl?”

“Elbisenin fiyatına bak. Onu almak için kaç saat çalışman gerektiğini bul. Saat ücretini biliyor musun?”

“Yok, bilmiyorum.”

“İkinci ödev. Saat ücretini hesapla. Günde kaç saat çalışıp kaç para kazandığını gör.”

“...”

“Yapmak istemeyebilir, kaçabilirsin.”

“Evet, şimdiden içime bir sıkıntı çöktü.”

“Şaşırtıcı değil. Yarın değil, sonraki öğle üzeri gel, beraber hesaplayalım. Kendi kontrolünü kendi eline alman için olmazsa olmaz.”

“Olur, sağol.”

“Yarın sabah nasıl geliyorsun işe?”

“Uğur geçerken alacak beni. Mehmet servisle gidecekmiş bu hafta.”

“Böyle mi dedi sana?”

“Evet.”

“Kendini şoför gibi hissetmiş.”

“Ben bir şey yapmadım. Kendi dedi sabahları sizi işe bırakabilirim diye.”

“Babasının hayrına demediğini biliyordun herhalde.”

“...”

“Banu sen sat şu arabayı, borcu kapat.”

“Ne alâkası var?”

“Çok alâkası var.”


8. bölüm 19 Mart 2019 Salı hthayat.com’da...


Diğer bölümler:



YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.