İhtiyacın kalmadıysa başkasına ver!

"Çocuğun yediği helal giydiği haramdır" diye bir söz duymuştum yeni anne olduğumda... Özellikle ilk yılında öyle hızlı bir gelişim gösteriyor ki bebekler, giyer diye özenle depoladığım kıyafetlerin birçoğu hiç el sürülemeden kenarda kalıyor... Epeyce bir para harcanıyor bütün bu giysilere... Sonra evde bir kenarda yığılan, atılmaya kıyılamayan, kullanılmayan yığınlara dönüşüyorlar...



Çevresinde yeni bebekli tanıdıkları olanlar bu kıyafetleri onlara veriyor. Onlar kullanınca ötekilere, buna rağmen ve hâlâ bir sürü küçülmüş ama eskimemiş giysi kalıyor... Uzay'ın şimdiye kadar kullandığı ve küçülen kıyafetlerinden en az 5 değişik bebek faydalanmıştır.

Aslında sadece giysiler de değil... Bir çocuğun hayata katılışıyla inanılmaz bir hızla çoğalan araç gereçler, oyuncaklar, hatta kitaplar söz konusu. Gelişiminin en hızlı dönemini ilk 3 yaşta yaşayan insan yavrusu 6 ay öncesi ve sonrası arasında dramatik bir zihinsel, bedensel fark yaşadığı için bu araç gereçler de bir anda kullanılmaz oluyor... Mama sandalyeleri, ana kucakları, biberonlar, bebe taşıma gereçleri, hatta araba koltuklar, sterilizatörler birikip duruyorlar evin içinde...

Şimdilerde bu birikmelere faydalı çözümler sağlamaya çalışan annelerin çeşitli girişimlerinden haberdar oluyorum... Bunlardan bir tanesi Esra Akçay Duff'un kurduğu "Bebedönüşüm"... Bu bir anneler arası eşya dönüşüm mail grubu. Anneler gruba yazarak elden çıkarmak istedikleri malzemeleri duyuruyorlar; buna ihtiyacı olan anneler talip oluyor ve eşyalar tekrar ihtiyaç sahiplerini buluyorlar. Bebedönüşüm'de anneler sadece eşyaları değil bilgileri de paylaşıyorlar; "Bebekler için şekersiz kurabiye yapımı" öğrenmeyi talep edebiliyor üyelerden biri... Bu konuda bilgili olan ve zaman ayırmak isteyen de bu talebe cevap veriyor. Maksat paylaşmak, maksat kendi kendimizi hapsettiğimiz dört duvarın dışındaki insanlarla ortak noktalarımız, birbirimize ihtiyacımız olduğunu hatırlamak...

Paylaşıma dayalı ikinci girişim ise "Kardeşimgiysin" hareketi... İki çocuklu bir annenin kurduğu web sitesi bu. Daha çok giysi paylaşımına dayalı. Anneler yine bu site aracılığıyla artık ihtiyaç kalmayan çocuk giysilerini ihtiyaç sahiplerine gönderiyorlar...

İhtiyaç sahipleri de siteye cinsiyet, yaş gibi bilgileri girerek onlara cevap verecek gönüllüleri bekliyorlar...

Çocuk eşyalarının elden ele dolaşması sadece ailelerin cüzdanına değil aynı zamanda dünyanın ekolojik sürdürülebilirliğine de katkıda bulunuyor. Anneler çocuk eşyası değiş tokuşuyla hem karbon ayak izlerini azaltıyor hem de birbirlerine yardım ediyorlar.

Takas pazarları

Eşya değiş tokuşu sadece bebe-çocuk ile kısıtlı değil elbette. İstanbul'a bu yaz damgasını vuran konulardan biri de parklardaki takas pazarları. Kitap, dergi, kılık kıyafet, mobilya, aksesuvar hatta tencere tava; günlük yaşamda bir insanın ihtiyacı olacak ne varsa bu pazarlarda bulmak mümkün. Adı "takas" olsa da alınan bir eşyanın karşılığında bir eşya bırakmak mecburiyeti yok. Sadece alıp gidebilirsiniz. Her pazar Yoğurtçu Parkı'nda, Beşiktaş Abbasağa Parkı'nda ve Cihangir Parkı'nda takas pazarları kuruluyor.

İngiltere'de uzun yıllardan beri yürüyen bu sistem kendi içinde bir döngü yaratabilmiş. Takas pazarları rutin haline gelmiş ve çoğu insan alışveriş yapmak yerine önce takas pazarlarına uğrayıp elindekini ihtiyacı olanla değiştiriyor ve bu yeterli gelmezse alışveriş yapıyor. Görünüşe göre İstanbul da takas pazarlarını kendi ruhuna ekleyen şehirlerden biri olacak.

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!
  • Misafir Benm tanıdıklarım var bebekleri var durumları kötü kendilerinin giyecek üsleri bile yok yardimlarinin gönderirseniz sevinirim. Muhtacız sevindirmek kadar güzel bişey varmı. Şimdiden teşekkürler
    CEVAPLA

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.