Babalar ve oğulları

Bir kadın var. Çok eski zamanlardan beri tanıdığımız. İhtiyaç duyduğumuz. Kendi öyküsü ve ismi pek de fazla bilinmeyen bir kadın. Bir elinde kılıcı, diğer elinde terazisi, gözleri kapalı bir kadın... Adı Themis. Antik Yunan’daki adalet tanrıçası. Elindeki kılıç, adaletin verdiği cezaların caydırıcılığını ve gücünü, terazi ise adaletin dengeli bir şekilde dağıtılmasını simgeliyor. Themis bizim topraklara artık yabancı... Ondan bize kalan tek şey gözlerindeki bağ... Neden mi?

Geçen yaz haziran ayında Gezi Parkı olayları sırasında bir çocuk, Ethem Sarısülük, polis tarafından vurularak öldü. (Ethem’in katlinden hemen sonra Ankara Belediye Başkanı Melih Gökçek, bu olayın yaşandığı yere “Ankara polisiyle gurur duyuyor” pankartı astırdı.)

Ethem’i öldüren polis Ahmet Şahbaz’ın 1 yıl 4 ay ile 5 yıl arasında hapis cezasına çarptırılması istendi. Ethem’in davası sırasında savcı ve üye hâkimin mahkeme salonunda uyuduklarına dair görüntüler sosyal medyada paylaşıldı.

Mustafa Sarısülük, Ethem Sarısülük’ün babası, yıllardır doğada bir barakada tek başına yaşayan bir adam... Oğlu polis tarafından öldürülen Mustafa Sarısülük, yaşadığı ilçede bir trafonun altında ateş yaktı ve bir diş kliniğinin kapısına “Maddi tıp şeytandır” yazdı.

Oğlu haksız yere vurularak öldürülen baba!!! Bir ateş yakıp bir yazı yazarak tepki verdi bu duruma. Baba. Oğlu ölen. Bunun üzerine Mustafa Sarısülük’e “kamu malına zarar vermekten” 12 yıla kadar ceza istemiyle dava açıldı. Yargılama sonucunda Mustafa Sarısülük’ün yüksek güvenlikli bir akıl hastanesine yatırılmasına karar verildi.

Bir can alana 5 yıl, yazı yazana 12 yıl ceza istenmesi adaletin terazisi konusunda fikir vermeye yetti. Başka babalar ve oğulları konusuna da girecektim lakin keyfim yok bugün... Siz anladınız zaten!

***

27 Liraya 27 Ay Hapis

Kahramanmaraş’ta açık bırakılan bakkal dükkanından “27 lira” çalan 16 yaşındaki İ.B isimli çocuğa mahkeme 2 yıl 2 ay 20 günlük hapis cezası verdi. İ.B savunmasında: “Çaldığım parayı aslında verecektim, fakat gidip konuşmaktan utandım ve zararı gideremedim"…

İşte bunlar hep adalet!

**

Su kıtlığına çözüm: Bıyık

Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, geçen hafta yaptığı bir açıklamada İstanbul’da bu yaz su kıtlığı olmayacağını, eğer olursa “bıyıklarını keseceğini” belirtti. Sizi bilmem ama bu açıklama benim bir hayli canımı sıktı.

İSKİ şubat ayında açıkladığı raporda barajlardaki doluluğun yüzde 30 olduğunu söyledi. İznik ve Sapanca göllerinde su gözle görülür derecede azaldı. Buğday üretiminde yağışsızlık nedeniyle yüzde 30’luk biraz alma yaşanacağı öngörülüyor. İstanbul halihazırda çevresindeki tüm kaynakları sömüren bir kara kuyu.

Görünen köy kılavuz istemiyor, lakin Eroğlu bu duruma “bıyıklarını kesme” esprisiyle yaklaşabiliyor... Bu, espri kaldırabilecek bir konu değil. Hiç vakit kaybetmeden tasarruf önlemleri alınmalı. Yoksa 3 günde bir 10 saat su verilen Brezilya’ya dönmek işten bile değil.