Zihin Günleri

Zihin nedir?

Yoga nedir?

Meditasyon nedir?

Spiritüel insan kimdir?

Entelektüellik nedir?

Bir arada olabilirler mi?

Mühendislik ve sanat?

Matematik ve insan ruhu?

Doğu ve batı?

Hep ikilikler üzerine mi kurulu olmalı hayatımız?

Eleştirmek güzel de birleştiremez miyiz?

Zamanın ruhu ayrılık üzerine. Bulduğu her yerden mimliyor; kadını erkeği, doğuyu batıyı, aklı ve ruhu, sağlığı hastalığı, yaşamı ölümü... İlla bir tarafgirlik, illa bir saf seçme üzerinden.

Bedenin içinde kalp de var beyin de bağırsak da; hepsinin de kendine özgü ve ortak olan tarafları da var. Ve oluşturduğu bir kişi var. Ben. Sonra, benler birleşip biz oluyoruz; birleşebilirsek. Birleşemezsek, alın işte böyle bir dünya. Ayrı gayrı, beton, kavga dövüş.

İkilik üzerine söyleyecek çok söz var. Dünya olduğundan beri.

Belki en iyisi, elinin uzandığı yerden tutup birleştirmek. Kimi insan öyle yapıyor. Kendince, bildiği ve olduğu gibi...

Bora Ercan mesela.

ODTÜ Matematik bölümü mezunu bir yoga, meditasyon eğitmeni. Entelektüel ve spiritüel bir insan.

Doğu, batı. Matematik ve yoga. Pozitif bilimler ve ruhani öğretileri öğrenmiş. Yaşamış. Yaymış. Yaymaya çalışıyor.

“Bunları birleştirme çabası benim uzun yıllardır süren mücadelem” diyor...

Bu çabasını Zihin Günleri adı altında 2 gün sürecek bir etkinlikte gerçekleştirecek bu hafta sonu. Benden duyurmamı istedi. Eskiden birlikte yoga yapmışlığımız var; komşuyduk aynı zamanda. Baktım, etkinliğin içeriği güzel. Tamam dedim. Anlattı:

“Türkiye’de entelektüel camia, spritüel camiayı karikatürleştiriyor. Anlamam, anlamak da istemem diye yaklaşıyor,

Spiritüel camianın entelektüel seviyesi düşük.

Oysa ki dünyada bilgiye bütüncül bakılıyor artık.

ABD’de bir kitapçıya girdiğinde, felsefe bölümünde hem doğu hem batı felsefesi kitaplarını görebilirsin ama Türkiye’de doğu felsefesi kitapları "ezoterizm" adı altında durur ve felsefeden sayılmaz...

Mühendis, insani bilimlerden anlamaz...

Bir inşaat mühendisinin sosyoloji, psikoloji bilmemesi, İstanbul’da bolca gördüğümüz korkunç yapılara yol açıyor. Günlük hayatımızı belirliyor...

Ben de Türkiye’nin ve dünyanın şu anki haline delirmektense bu iki camiayı eylemsel olarak bir araya getirmek istedim” diye anlatıyor...

"Bizde bilimsel kongreler genellikle akademiye yönelik ve sıkıcı olur, yoga festivalleri vs. ise bambaşka bir kitleye hitap eder. Senin kurguladığın bir araya geliş uygulamada nasıl olacak?" diye soruyorum...

4 farklı salonda, eş zamanlı seminerler ve atölyeler olacak 2 gün boyunca.

“Bir yanda sufizm, edebiyat, şamanizm, bilimkurgu, nörobilim konuşulurken bir yanda farklı yoga ve meditasyon uygulamaları yapılacak. Aromaterapi, çiğ beslenme ya da sanat terapisi atölyeleri olacak...

Bunların yanı sıra:

Müzik dinletileri de olacak.

İnsan zihnine dair çok şey var.

Türkiye’ye biraz yabancı olsa da ilk adımı atmak açısından önemli” diyor...

24- 25 Kasım’da İTÜ Maçka’da gerçekleşecek Zihin Günleri’nin detaylı programını etkinliğin web sayfasında bulabilirsiniz.