Rüzgarda Sallanma Adabı
Pek muhterem Ay Hanım bile asla bir gün, bir önceki veya bir sonraki günün aynısı olmayacak şekilde parlıyor gökyüzünde beyler bayanlar. Malum, aynı nehre bile giremiyorsunuz iki defa. Her şey değişiyor. “Hayatım her gün değişiyor, olabilecek her şekilde” diyor Cranberries, küçüklükten beri bıkmadan dinlediğim bir şarkısında.
Ama biz hala kontrollü bireyler olabilmek adına sabitlik ütopyasına uzanıp durmaktan bıkmıyoruz.
Son beş senede, yaşıtım bir kadının hayatında değiştirebileceği hemen her şeyi birkaç defa değiştirmiş biri olarak ahkam kesiyorum, doğrudur. Buna üç şehir, beş ev, iki medeni hal, birkaç iş, eğitim falan dahildir. Çok mu akıllıyım? Her şeyin en doğrusunu mu biliyorum? Şimdiyi biliyorum. Şimdi iyi hissettiriyor.
Bir tek şimdi değişmiyor, şu an değişmiyor. Bunca değişimin arasında en mutsuz olduğum zamanlar, “ay daha değişmeyeyim hele bir sabitleneyim” diye telaşlandığım zamanlar oldu.
Doula eğitimimizde doğum sancıları işe baş etme yöntemlerini çalışırken, çok sevdiğim bir doula arkadaşım “kökleri sapasağlam yere gömülmüş ve rüzgarda kendinden emin sallanan bir ağaç” örneğini vermişti.
O anda hemen gözümün önüne gelen bu şahane resmin hayata bakış açımı oluşturacak temellerden birine dönüşeceğini tahmin etmemiştim. Köklerinden eminsen eğer, hiçbir rüzgardan, fırtınadan korkmuyorsun. Ne kadar az direnirsen üstelik o kadar tatlı sallanıyorsun bir o yana bir bu yana. Kıyasladığımda görüyorum ki direnmeden salınabildiğim zamanlar o kadar tatlı olmuş işte. Elbette kökleri yere sapasağlam gömebilmek için harcanan çaba burada apayrı.
Her şeyde olduğu gibi, bir şeyleri sabitleme konusunda da dengeyi bulmak, ipin ucunu kaçırmamak gerek. Temelleri netleştirdikten sonra diğer değişkenlerin alabildiğince özgür oradan oraya koşuşturmasını izlemek kadar eğlencelisi yok herhalde. Hayatım her gün değişiyor. Olabilecek her şekilde. Elimden geleni, canımın istediği kadarını yapıyorum, gerisini seyrediyorum. Değiştiremeyeceklerime müdahale etmeye uğraştığımda nasıl da hastalandığımı hatırlıyorum çünkü. Böyle böyle öğreniyorum.
Sistemin işine gelen her “iyi” sizden sabit, öngörülebilir, anlaşılabilir ve düzenli olmanızı istiyor. Kahkahalarınızı, kılık kıyafetinizi, seçtiğiniz sözcükleri ve hatta eğlenme biçimlerinizi bile buna göre düzenlemeniz gerek. Dışlanıverirsiniz maazallah. Başarısız olursunuz.
Arada kendinize bir iyilik yapıp başarıyı nasıl tanımladığınıza bir göz gezdirin. Şimdiye biraz bakıverin. Şimdi, şu anda, tam burada, eksik olan ne ve neye şükretmeye doyamıyorsunuz?
Dünya da her gün değişiyor. Olabilecek her şekilde. Büyük bir ihtimalle sonsuza kadar yaşamayacağız burada. Bugün rüzgarın sizi ne kadar sallayacağına da bırakın kökleriniz karar versin. Kökler iyidir.
YORUMLAR