İçerideki anneler

Bu eve taşındığımdan beri neredeyse baharın gelmesinden ve annelerden şikâyet eder oldum.


İki blokluk bir apartmanda oturuyorum, iki bina arasında ise otopark var.


Otoparkımız daha çok çocuklar için oyun parkı olarak kullanılıyor. Oysa biz İstanbul’un pek çok semtine göre oldukça şanslı bir bölgede oturuyoruz.


Neredeyse dört tarafımız oyun parkı ve bahçelerle dolu.


Çocuklar bizim otoparktalar.


Önce sohbet ediyorlar biraz, sonra eğlenmeye başlıyorlar.


İçlerinden biri diğerlerine göre daha hareketli hep ne oynanacağını ve kimlerin ne rol alacağını o belirliyor.


Bir şey sorduğumda da en çok o cevap veriyor, haklarını koruyor.


“Neden otoparkta oynuyorsunuz? Etrafta oyun parkları var, neden oraya gitmiyorsunuz ?” diye soruyorum.


Hareketli olan hemen cevap veriyor “Annemiz izin vermiyor.”


Ben de “İzin alın o zaman” diyorum;


“Sen bizim dayak yememizi mi istiyorsun Elgiz abla?” diyor. (Bu arada, ben hepsinin annesinden büyüğüm ama bana “abla” diyorlar.)


Çocuklara kızamıyorum çünkü onlar doğru davranışın oyun parkına gitmek olduğunu bilmekle kalmayıp zaten parka gitmek de istiyorlar, ancak anneleri izin vermiyor. Çünkü anneler de onlarla birlikte parka gitmek zorundalar.


Çocuklar tek başlarına gidemezler; anneler çocuklarına zaman ayırmak yerine evde arkadaşlarıyla çay içip börek yemeyi tercih ediyorlar. Tabii bunu yaparken çocuklarını yakın korumada tutuyorlar; otopark evin camından kontrol edilebiliyor.


Çocuklar ise içlerindeki enerjiyi boşaltacak yer arıyorlar.


Oyun parkına tek başlarına giderlerse şu tür cezalar alıyorlar:


-Dayak yemek

-Bütün gün test çözmek

-Bilgisayarda oynayamamak

-Evden dışarı çıkmamak


“Çocukları korumak” demek, onları yakında tutup gözlemek demek değil…


Çocukları korumak demek, onların hayatlarının her anında keyif alarak, güçlenerek büyümeleri demek, doğru olanı yaptıklarında ceza alacaklarını bilerek büyüyen çocuklar, doğru olanı yapmaktan hep kaçınırlar.


Bu konunun çözümü yine çocuklardan geldi aslında. Çok akıllılar…


Her gün bir annenin onları oyun parkına götürmesini istiyorlar, ama anneler buna yanaşmıyor…


Oysa her gün bir anne, çocukları parka götürse bir sonraki sıra ancak 15 gün sonra tekrar kendisine gelir.


Çocukların çağrısına ben cevap verdim.


Ve onları parka götürdüm


Anneler ise hala içerdeler.


Sevgili Anneler, hadi bir kulak verin çocuklara ne dersiniz?










YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.