Ergenlikle çakışan menopoz

Son zamanlarda koçlukta çok fazla karşılaştığım bir durum menopozlu anne ergen genç kız durumu…

Kariyer yapayım derken çocuk sahibi olmayı ertelemiş kadınların son yıllarda en önemli sorunlarından biri haline geldi, kızlarının ergenlikleri ile menopozlarının çakışması.

Ergenlik yaşının küçülmesi de bunda etken. İçerikleri zenginleştirilmiş gıdalar yüzünden artık çocuklar çok daha erken ergenliğe giriyorlar.

Asıl sorun geç gelen çocuk, erken girilen ergenlik değil aslında!

Benim üzerinde durmak istediğim asıl sorun, çocuk sahibi olmanın gecikmesi değil anne ve ergen genç kızın özel durumlarının aynı döneme gelmesi ve bundan doğan çatışma halidir.

Anne gergin ”kadın olmanın son demlerini yaşadığını” düşünürken, kız “bana ne oluyor böyle” diye kendini anlamaya çalışırken ve her ikisi de son derece, hırçınken ne birbirleriyle ne de bir başkasıyla iletişim kurmaları imkânsızdır.

Dokunsanız ikisi de patlama noktasındadır.

Bu evdeki babanın halini düşünemiyorum. Hangisine destek olsun, birisi kızı, diğeri karısı…

Bence kaçacak yer arıyordur baba. İki kadının arasına girilmez. Hele de kadınlardan biri menopoz, diğeri de ergenlikte ise. İkisi de sizi; ne söylerseniz söyleyin duymazlar, onlar sadece söylemek isterler. Söyleyebildikleri bir tek cümle vardır. O da; “Beni anlamıyorsun!”.

Bu cümle kızıyla iletişim kurmakta zorlanan, ona istediklerini anlatamayan annenin koçluk görüşmesinde ki haykırışıydı...

“Onun ergenliği varsa, benim de menopozum var canım. Ben onu nasıl anlıyorsam, o da beni anlasın” dedi.

Dedi de sonra bir durdu ve düşündü…

Sizce kimin kimi anlaması daha kolaydır?

Ne dersiniz?

Sizce bu durumda bir haklı haksız var mıdır?

Bence ikisi de haklı.

Hatta kaçacak yer arayan babayı da sayarsak üçü de haklı.

Üç haklının olduğu bir yerde ne yapmak lazım dersiniz?

“Su küçüğün, söz büyüğün” sözündeki gibi önceliği çocuklara vermek gerek diyorum.

Hemen kızmayın gene mi çocuklar iktidarda olacaklar diye…

Hem anne hem de baba olarak eminim ki herkes öncelikle çocuklarını korumak onları hayata en iyi şekilde hazırlamak için en iyi anne-baba olma yolunda çaba harcamayı seçeceklerdir. İşte bu da o çabalardan bir tanesi olduğu için öncelik onların, ayrıca unutmayalım bizler onların şu anda içinde bulunduğu durumu daha önce atlattık.

Her birimiz için tek tek farklı özellikte ve sürede de olsa, bir insanın 80 yıllık ömründe yaşadığı en büyük değişim dönemini bizler çoktan deneyimledik. Bu yüzden onları hem daha iyi anlayabiliriz, hem de daha iyi anlatabiliriz.

İkinci olarak sırayı sanırım anneye vermek gerek, menopozun getirdiği yorgunluk, sinirlilik, aşırı duygusallık, keyifsizlik, gerginlik, sersemlik hissi, fenalık hissi, nefes darlığı hissi ile baş etmek zorundadır.

Anneler aslında bilirler, yarın bugünden daha iyi olacaktır, ancak bu onların o anda ki sıkıntılarını gidermez.

Bütün bunlar aynı çatı altında yaşayan iki kadının hayatında gerçekleşirken olan tabi ki babaya olacaktır.

Onun için söylenecek sadece bir cümle var sanırım “Sabırlı ol”