Seçimlerde oy hakkınızı kullanın!
Merhabalar, bu pazar günü Türkiye'yi çok önemli bir seçim bekliyor. Sizlerle bu hafta bu konu ile ilgili bir haber ve görüş paylaşacağım. Yurttaşların yaşadıkları bölgeyi kimlerin yöneteceğine karar vereceği bu seçimlerde partilere değil kişilere oy verilmesini rica ediyorum...
Ben oy kullanamıyorum çünkü devletin koyduğu yasalar bunu engelliyor. Benim görüşüm devlet tarafında kabul görmüyorsa diyecek bir şey kalmıyor. Yorumu siz okurlara bırakıyorum... Otuz yaşında iki kitap yazan birinin bu durumda olması çok manidardır... Seçimlerde görme engelliler en zor oy kulanan grup olacak. Bunun için mutlaka özel işlemler yapılarak oy kullanma işlemlerini yapmalarını rica ediyorum...
Konu ile ilgili Timetürk'te yayımlanan yazı şöyle:
Seçimlerde ancak refakatçi eşliğinde oy kullanabilen görme engelliler, oy kullanırken kendi tercihlerini sandığa yeterince yansıtamamanın kaygısını taşıyor.
Görme engelliler, kendileri için üretilen özel yazılımlı bilgisayar gibi kimseye ihtiyaç duymadan oy kullanabilecekleri sesli ve uyarıcı bir sistem geliştirilmesini bekliyor.
Altı Nokta Körler Derneği Şube Başkanı Akif Karakaş, AA muhabirine, Türkiye'de resmi rakamlara göre 700 bini aşkın görme engellinin bulunduğunu ifade ederek, Türkiye'de görme engellilerin en çok zorluk yaşadıkları alanlardan birinin de seçimler olduğunu söyledi.
Karakaş, görme engellilerin seçimlerde ancak bir refakatçi eşliğinde oy kullanabildiklerini ifade ederek, refakatçinin ise genellikle baba, anne, kardeş, amca veya sandık görevlilerinden biri olduğuna dikkati çekti.
- 'Oy kullanırken içimizde şüphe kalıyor'
Oy kullanırken mührü kendilerinin yerine refakatçinin kullandığına işaret eden Karakaş, bu nedenle özgür iradelerinin sandığa yansımadığı yönünde şüphe duyduklarını vurguladı.
Karakaş, şöyle dedi:
"Seçimde bu nedenle zorluk yaşıyoruz. Refakatçi her kim olursa olsun hür irademizle oy kullanamıyoruz ve oy kullanırken içimizde bir şüphe mutlaka kalıyor. Bu konuda yaşanan örnekler oldu. Bir arkadaşımız geçtiğimiz seçimlerde oy kullanırken örneğin A partisine oy vermek istediğini ancak abisi tarafından, 'neden bu partiye oy veriyorsun?' şeklinde eleştirilerek B partisine oy vermesi yönünde etki altında bırakılmış. Arkadaşımızın gönlündeki partiye oy vereceği yönünde ısrarcı olması üzerine abisi, 'tamam ben o partiye oy verdim' demiş ancak gerçekten istenilen partiye oy verip vermediği yönünde içinde şüphe uyanmıştı."
"Hür irademizle oy kullanmamızı sağlayan bir sistem Türkiye'de henüz yok" diyen Karakaş, teknolojik olarak mümkün olmasına rağmen, bunun henüz gerçekleştirilemediğini belirtti.
Karakaş, görme engellilere yönelik özel yazılımlı bilgisayarların bulunduğunu hatırlatarak, şöyle dedi:
"Talebimiz teknolojik olarak sesli ve uyarıcı tuşlu bir sistemle bir kabin içerisinde kimseye ihtiyacımız olmadan oy kullanabilmektir. Bunun için her semtte belirlenecek pilot okullarda görme engelliler kulaklıkla oy kullanabilirler. Teknolojik olarak altyapısı mevcut. Böyle bir sistemin en azından gelecek seçimlerde uygulanması temennimizdir. Bizler de toplumun bir parçasıyız. Görme engelliler olarak refakatçi olmadan hür irademizle oy kullanmak istiyoruz."
Karakaş, gelecek seçimlerde her vatandaş gibi özgürce oy kullanabilecekleri bir sistemin hayata geçirilmesini beklediklerini vurguladı.
- "Engelli olduğumuzu ispatlayamıyoruz"
Altınokta Körler Derneği Şube Sekreteri ve Yenişehir Rehberlik Araştırma Merkezinde rehber öğretmen olarak görev yapan Yakup Berent, görme engellilerle ilgili temel sorunların başında teknoloji ile buluşma konusunda ciddi yaptırımların olmamasının geldiğini ifade ederek, teknolojik anlamda sağlanan ilerlemeye rağmen hayatı kolaylaştırma anlamında bu teknolojinin engel gruplarına olumlu yansımadığını söyledi.
Berent, dünyanın birçok ülkesinde vatandaşların evlerinden vatandaşlık numaralarıyla online oy kullanabildiğini, Türkiye'de oy kullanılan okulların genellikle engelliler için erişilebilir yerler olmadığını belirtti.
Bunun sıkıntısını tüm engellilerin yaşadığını ifade eden Berent, "5378 sayılı Engelliler Yasası'nın gereği engellilere uygun koşullar oluşturulması amacıyla tüm illerde kurulan Erişilebilir İzleme ve Denetleme Komisyonu'nunda görevli bir kişi olarak yaptığımız okul denetimlerinde görüyoruz ki Diyarbakır'da, dikey veya yatay dolaşımı ile giriş ve çıkışları yönünden engellilere uygun okul göremedik. Bu çok acı birşey. Diyarbakır'da engellilere uygun bir okul bulmak imkansız gibi birşey" şeklinde konuştu.
Berent, bazı engellilerin engelli olduklarını dahi ispatlayamadığına işaret ederek, şöyle konuştu:
"Dışarıdan bakıldığında gözleri gören bir birey gibi algılanmama rağmen gözlerimde yüzde 55 fonksiyon kaybı var. Bazen görme engelli olmak meşruiyetini yitiriyor bizim nazarımızda. Kimi zaman karşımızdakine görme engelli olduğumuzu ispat edemiyoruz. Neredeyse heyet raporu veya doktorla gezmek zorunda bırakılacağız. Sandık başında da bu problem yaşanıyor. Oy kullanmaya gittiğimizde, karşıdaki, 'sen nasıl görme engellisin, görüyorsun, yürüyorsun' diyor. Toplumda, görme engelli demek 'görme yetisinin tamamını yitirmiş, bastonla veya bir refakatçi ile yürüyor olmak' gibi algılanıyor. Halbuki yüzde 40'ın üzerinde herhangi bir engeli olan kimse ülkemiz açısından engellidir. Sandık başına gittiğimizde sandık görevlisine bunu anlatmakta zorlanıyoruz."
HERKESE ENGELSİZ BİR HAFTA DİLERİM..
YORUMLAR