Çalışan Kadın ve Ev Kadını (offff)

Aslında mevzudan çok sıkıldım ama bir okur, ‘korkak’ demiş bana, gaza geldim, yazıyorum. (Yorumları çok mu ciddiye alıyorum ne! Zavallı ben!)

Tabii zorla da olsa akıllandırıldım, açık açık yazmalıyım, ipin ucunu kaçıranları kovalamamalıyım.

Aşağıdaki maddeler kimi zaman evli ve çocuklu, kimi zaman da bekar ve çocuksuz olan kadınları gözeterek yazılmıştır. Herkes kendine uygun olana göre gardını almalıdır.

Bazı farklar:

Çalışan kadın; az ya da çok kendi parasını kazanmaktadır, bu yüzden az ya da çok -farkında ya da değil- özgüven sahibidir.

Ev kadını; az ya da çok kocasının parasına ortaktır. Para az ise özgüveni yok denecek kadar azdır ve bundan kaynaklı psikolojik yorgunluk içindedir. Para çok ise özgüveni yerindedir, psikolojik yorgunluğa mahal yoktur.

Çalışan kadın; özgüveninin farkındaysa kendini çok akıllı sanır. Her konuda fikri olacağına emindir, her durumda at oynatır. Lakin özgüveninin farkında değilse, her konuda imtinalı olması gerekir.

Ev kadını; özgüveni yok denecek kadar az ise kendine güven telkin edecek uğraşlar bulur. Bu uğraşlar evin içindeki eşya düzenlemelerinden, ücretsiz kurslara gitmeye kadar çeşitlendirilebilir. Özgüveni yerinde olanları ise sırf sıkıldığı için bu uğraşlara gönül verir.

Çalışan kadın; az para kazananı evdeki işlere de yetişmek zorunda olduğundan bunalımdadır. Çok para kazananı evdeki işlere yetişecek birilerini bulduğundan bunalıma girecek başka konular arayışındadır.

Ev kadını; evdeki işleri yapmasını, kocasının az ya da çok para kazanmasıyla ilişkilendirmek tutarsızlıktır. Az paralı kesinlikle mecburdur ama çok paralı tercihen işlerin başındadır.

Bazı benzerlikler:

• Her ikisinin de (varsa) kocası pervasızdır. Kocalar evdeki işlere ya hiç ya nadiren yardımcıdır, (varsa) çocukların bakımıyla ya hiç ya nadiren ilgilidir, (çocuklar okulluysa) ya hiç ya nadiren derslerine destek olur.

• Her ikisi de içinde varsa kendine bakar.

• Her ikisi de (genellikle) lafazandır.

• Her ikisi de uyumayı dört gözle bekler.

***

Yazarın notu: Sayfanın sonu, daha çok uzar bu konu. Gelgelim bendeniz bıkkınım. Bir dahaki yazıda evcil hayatımdan kesitlerle devam etme taraftarıyım. Tabii yeni bir tuluat yaşanmazsa...

Bu arada...

Son birkaç yazıma gelen eleştirileri okuyan kocam pek neşeli; “Seni anlamadığımı söylersin ya arada... Bakıyorum benden beterleri varmış. Vallahi rahatladım” diyor karşımda.

Merak buyurmayın, hemen ilgileniyorum onunla da...