Evim Şahane!
Çalışan kesim izleyemiyordur, gerçi hafta sonu galiba tekrarı oluyor ama belki denk gelmemiştir...
Televizyonda gündüz kuşağında bir program var; adı Evim Şahane! Evet, adından da tahmin edileceği üzere bir ev dekorasyon programı...
Mimar Selim Yuhay ekibiyle gelip 3-4 günde evinde değişmesini istediğin bir odayı yeni baştan yapıyor!
Gerekirse duvar kırılıyor, gerekirse ek duvar yapılıyor, boya badana Allah’ın emri, alçıpanlar, yer döşemeleri, bazen duvar kağıtları, TV üniteleri...
Bir de eline para veriyorlar, gönlünce alışveriş yap da gel diye...
Perdelik kumaşlar, koltuk döşemeleri için kumaşlar, parkeler, neler neler...
Bitmedi, aksesuvarlar alıyorsun bir de evine, o da süsün için gerekli...
Avizeler, tablolar, biblolar, aynalar...
Ne istiyorsan, nasıl olsa trink para var...
Ben severim ev dekorasyonunu, ama sorsanız ne yaptın evine diye, koca bir HİÇ demek durumundayım.
Çalışırken gerek duymuyordum, günün en fazla 10-12 saatini evde geçirdiğim için ve bunun da çoğunluğunda uyuduğum için herhalde...
Yine de ev dekorasyonuyla ilgili çıkan hemen bütün dergileri karıştırmaktan zevk alırdım. Oradaki modern kullanımları görmek hoşuma giderdi. Günün birinde kendi evim olunca istediğim gibi dayayıp döşemeyi hayal ederdim.
Eve transfer olacağım kesinleştiğinde heyecanım tavan yapmıştı o nedenle...
Gel gör ki, hamileliğime denk geldi ve sonrasında doğum, derken çocuk büyüsün biraz, sonra daha iyi yaparız dedim... O yüzden evin yerleşmesi ve düzenlemesi hala netleşmedi.
Şimdi Evim Şahane programını izlerken çok istekleniyorum.
Kafamda şekilleniyor yapacaklarım. Mesela bir evde, sütun vardı salonun ortasında, şerit şerit alçıpanlarla aydınlatma yaptılar sütuna... Oldu bir lamba... Bittim bu fikre... Bunu yapabilirim benim salondaki sütuna...
Ayrıca aşağı yukarı kaç para ayıracağımı da hesaplıyorum bu program sayesinde. Yine de işin kolayına kaçıp, keşke benim evime de gelseler, yapıverseler ne iyi olurdu!
Allah aşkına kim istemez böyle bir keyfi yaşamayı!
Tabii buraya kadar her şey güllük gülistanlık...
Gelelim işin diğer yönüne...
Programda değişim için gidilen evler öyle yıkık dökük değil! İyi semtlerde oturan, iyi de sayılabilecek evlerde yaşayanlarla karşılaştık bugüne kadar.
Duvarının boyasını değiştirmiş olmak için değiştiren, yerdeki koyu renkli parkesini açık renge dönüştürenlerle...
Doğal olarak bu keyfiyet, inandırıcılığı da köreltiyor.
Bu nedenle benim evime gelip ‘şahane’ yapsalar utanırım sanırım.
Gitsinler, gerçekten ihtiyacı olanlara...
İnsanlar da yürekten desinler, Evim Şahane diye...
Yürekten sevinsinler...
YORUMLAR