İyi anne olmak iyi mi kötü mü?

İzmir ziyaretimde; ablamla işten güçten konuşurken, benim güzeller güzeli yeğenim dedi ki; “Annem keşke emekli olsa!”


Ablam sıkıntıyla “Al işte, yine aynı konu” diye sitemlenirken ben duruma yabancı bir şaşkınlıkla “Neden?” diye sordum.


“O zaman benimle daha çok ilgilenir...” dedi yeğenim.

“Şimdi ilgilenmiyor mu?”


Omuz silkti.

“Mesela ne yapmasını istiyorsun?”


“Beni okula bırakıp, alabilir o zaman...”

“Arkadaşlarını, anneleri mi getiriyor okula?”


“Evet.”

“Onlar çalışmıyor herhalde, evdeler mi?”


“Evet.”


Ablam dayanamadı, “Kadınlar geliyor, çocukları sınıfa girene kadar bekliyorlar. Bir-iki denk geldim, saçlarını okşayıp, öpüp koklayıp bırakıyorlar. Yahu yapan var, yapamayan var! Annesi olan var, olmayan var! Var, annesi ölmüş çocuklar var okulda. Kadınlar diğer çocukları kenara iterek kendi çocuğunu sıranın önüne kadar götürüyor...”


Tabii okul müdürü, sınıf öğretmenleri birkaç uyarıda bulunmuşlar ama önünü alamıyorlarmış.


Lafları anlaşılmıyormuş!


Ablam devam ediyor:

“Bir-iki kere izin alıp gittiğimde görmüştüm; anneler çocuklarla sınıfa girdiler. Ben kapıdan bakıyorum. Bizimki kendisi çıkarıyor çantasından her şeyini. Çocuklarını sıralarına oturtuyorlar, çantalarından defteri kitabı çıkarıp önlerine koyuyorlar... Bu kadar da olmaz ki!”


“Ödevleri de Allah bilir çocuklar değil, anneler yapıyordur!”


“Tabii tabii... Neyse ki kızın öğretmeni değişti, şimdiki eskilerden, deneyimli bir öğretmen.


Verdiği ödevi çocuk mu yapıyor, velisi mi yapıyor anlıyor Allah’tan...”

“Ve onlar iyi anne, sen kötü anne?”


“Ya ya...”


Yeğenime döndüm; “Öyle mi?” diye sordum.


Utangaç edasıyla “Hayır” dedi mırıl mırıl...


Ablam kızıyla son derece ilgili bir annedir aslında. İşini elbette çok sever ama kızı hayatının önceliği haline gelmiştir. Sıralamaya gerek yok; dersi, üstü başı, uykusu, yemesi, arkadaşlığı, gezmesi, oyunu, parkı... İstekleri... Her birine zaman ayırır...


Bence elinden gelenin de fazlasını yapmaktadır. Ama işte, sadece her gün kızını okula bırakamıyor ve çocuk da arkadaşlarının annelerini gördükçe bizimkine sitem ediyor, hatta kızıyor! En azından okuldan bize yansıyanı bu...

Merak ediyorum;

* Çalışmayan, ev kadını anneler çocuklarının her daim yanı başında bir tablo çizerken korumaya çalıştıkları kendileri mi, çocukları mı?



* Ev kadını anneler, neden ‘iyi annelik’ rolünü bu denli ‘iyi’ yerine getirmeye şartlanıyorlar? Yoksa bu, tutundukları bir dal mı?



* Üçüncü sınıfa gelmiş 9-10 yaşındaki çocuğunu hadi okula bıraktın bırakmasına da hala sınıfına kadar götürmek, kalemi eline tutuşturmak, o çocuğun gelişimi ve sosyalleşmesi açısından ne kadar doğru?



* Çocuk birey olma yolunda ilerlerken, her an üstünde olan annesinin eli destekten çok, kösteğe dönüşmez mi?



* İyi anne olacağım çabası sınırsız mı?


Merak ediyorum;

İyi anne olmak aslında kimin için iyi?

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.