19.999.999

“Öyle böyle değil, 15 yaş üstü kadınların dörtte üçü, yani 20 milyona yakın kadın evde oturuyor, evde yaşıyor... 24 milyon kişinin çalıştığı Türkiye’de 20 milyon kadın evlerde. Evin, aslında bir tür ücretsiz köleleri, bağımlıları...”


Yukarıdaki cümleler Cumhuriyet yazarı Mustafa Sönmez’e ait. (TÜİK’e girip bu rakamlara bakmak istedim ama gazetecilik ruhum mu ölmüş, yoksa tembelliğe mi alışmışım bilmiyorum, yüzdelik rakamlarla dolu verilerin içinden çıkamadım. Ben de “Türkiye ekonomisi üzerine 20’nin üzerinde kitap yayımlayan Sönmez, en az TÜİK kadar güvenilirdir!” dedim.)


Şimdi... Anlık unutkanlık olabilir, hatırlayalım;

Türkiye’de 15 yaş üstü, evde oturan 20 milyon kadın var!

Ve... Ben de onlardan biriyim.


Evet; ev kadınlığı bana çalışma hayatından çok daha zor geliyor! (Yani çalışmak işime gelir!)


Evet; evin içinde bir ceylan gibi oradan oraya sekiyorum da, işleri yine de bitiremiyorum, üstelik yapılacaklar listesinin kabarmasıyla gözüm iyice korktu, stresteyim. (Yani çalışıyor olsam, eve yetişemiyorum diye şahane bir bahanem olur.)


Evet; sosyolojik ve psikolojik olarak kelaynak gibiyim. (Yani iş hayatını sosyalleşme ve rahatlama için kullanabilirim.)


Ama; zaruri bir geçinme derdim yok! (Yani çalışmak zorunda değilim.)


Ama; senelerce çalıştıktan sonra bu mecburi ‘tatil’ bünyeye iyi gelebilir! (Yani yenilenmek iyidir!)


Ama; her geçen gün daha da ‘haydutlaşan’ minik bir oğlum var, ki zaten o yüzden evdeyim! (Yani çalışmamak için hakiki önem taşıyan bir nedenim var!)


Yine de bir şeyler yapabilmeli, 20 milyonda bir ihtimal olabilmeliyim...


Sorun şu ki; minik oğlumu ihmal etmemeli, evden yürütülecek ‘şeylerde’ arayışa girişmeliyim...


Ve...


HT patronlarına burada bir kez daha teşekkür ederim. Beni de aralarına alarak, şahane bir sitede, seviyeli okurların buluştuğu bu mekânda, bir şey yapabilmeme olanak sağladılar.


Bir zaman önce eski dostlardan biri aradı; “Yardımcı olur musun?” dedi. Hatır diye röportajlara başladım. Ancak yardım da bir yere kadar oluyormuş, şimdi e-mail üzerinden yardımseverliğe kani oldum. Ara sıra böyle bir şey daha yapıyorum.


Bu yetmez tabii; oturdum bir blog açtım. Hem sağda solda dağılmış eskilerimi toparladım hem de yeni yazılarla disiplini koruma altına aldım. Şimdi bir şey daha yapabiliyorum.


Eylemlerim sürecek... Yeni şeyler arayışına devam!

Peki ya şu 19 milyon 999 bin 999 kişi?


Tahminimce aranızda eğitimine devam edecekler, çalışmaya ara verenler, arayıp da iş bulamayanlar vardır...


Biliyorum; zaman çabuk geçiyor ve yılmak, kabullenmek, yorgun düşmek çok kolay ne yazık ki... Ama gayret. Mutlak surette yapılacak bir şeyler vardır. Elden gelen bir şeyler illa ki vardır.


Allah aşkına hadi hadi hadi, kalkın!


Her ne kadar mabadınızın üzerine oturarak gün geçirmeseniz de, dedirtmeyin yahu ‘yan gelip yatıyorlar’ diye kendinize...


YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.