Ahalinin makbulü balıktır akvaryumdaki

Bugün, ülke gündeminden bir konuya ilişkin yazmak istiyorum müsaadenizle...

Kocam, su terazili metrelik cetvelle kuracağı akvaryumun yerini ölçmüştü bundan beş ay kadar önce... Bu geçen sürede adım adım akvaryum doldu. Kumlar, bitkiler, balıklar...

Otuz kadar kuyruklu, bir o yana bir bu yana hiç yorulmuyor, artık ezbere bildiği seksen santimlik mesafeyi arşınlıyor.

Ben hiç istememiştim bu akvaryumu, ne yalan söyleyeyim... Bütün gün evdeyim çünkü ve alık alık bakan balık görmek, hiç balık görmemekten ziyadesiyle üzücü benim için...

Geçen ay, black molly’ler doğum yaptı. Gecenin bir yarısı, kocam “Aha” diyerek yerinden sıçrayınca, bir çırpıda akvaryumun camına yapışır halde bulduk kendimizi.

Yüzmesinden taviz vermeyen molly’nin arkasından minik bir balıkçık çıkıyordu. Teçhizatıyla bekleyen kocam, suya düşünce bebek molly’i hemen minik akvaryuma aktardı. Bir, iki, üç... Tam on bebek molly’miz olmuştu...

O gecenin sabahı, oğlana kahvaltısını yaptırırken bir de ne göreyim; ufacık ufacık siyah şeyler var akvaryumda... Yeni bebek molly’lerdi bunlar... Gece kocamdan gördüğümün aynısını tatbik edip hepsini koydum minik akvaryuma...

Takip eden günlerde hep aynı şey... Sonunda 70 kadar bebek molly’imiz olmuştu.

“Bu kadar çocuğa nasıl bakarız, korkuyorum” dediğimi anımsıyorum. Yetmedi, yenileri yolda! Beni de ciddi bir tedirginlik sardı.

Şimdi “Bu anlattığının gündemle ne alakası var?” diyeceksiniz...

Bakın...

Bir zamanlar bir çoban vardı, ahalisi koyundu.

Bugün; ‘3 yetmez, 5 olsun’ diyen zihniyet var ya... Onun da istediği ahali, olsa olsa balıktır akvaryumdaki... Çünkü değil 5, en az 10 tane garanti!

Benden söylemesi...