Son tahlilde bal damlası…
Kaplandan kaçan bir adam, bir kuyuya iner.
Kuyunun dibinde, ağzını kocaman açmış bir ejderha görür.
Ne yukarı çıkmaya, ne aşağıya inmeye cesaret edemez.
Zavallı adam, gevşeyen taşların arasından boy veren bir çalıya asılır.
Gücü tükenirken, tutunduğu dalı kemiren biri beyaz biri siyah iki fare gözüne ilişir.
Birkaç saniye içinde kesin düşecektir.
Adam öleceğini bilerek, son bir çabayla yaprakların üzerindeki bal damlalarını yalar.
Bu, eski bir Doğu kıssası. Geçende, sabaha karşı geldi aklıma.
O günkü yazma işimi tamamlamış, hafiflemiştim. Işığı kapatıp ortaya çıkan sessizliğin verdiği o sevgiyi soluyordum ki, o anda, açık camdan içeri dolan ağır darbe sesiyle irkildim.
Büyükşehir Belediyesi çalışıyor!
Önümüzdeki caddeye tramvay hattı döşeniyor!
Gündüzleri yeter derecede gürültü var ama bu “gece mesaisi” de ne ola?
Saat sıfır dört sularında bu kaynak merakı, bu balyozla raya vurma isteği...
Dört tane adam, bir süre Tanrı’nın ve benim gözetimimde çalışmaya devam etti.
Bu gürültüde nasıl uyuyacağımı düşünüp, fotoğraflarını çektim ve sonra onları Tanrı’ya emanet ettim.
Pimapeni kapatıp, sesin ağırlığının camlara çarpmasına izin verdim.
Beynimin içinde vızıltıya dönüşen kaynak sesi eşliğinde başımı yastığa koydum ki...
Taklit bile edemeyeceğim bir "koca" horultu, saldırıya geçti, ne yazık ki sapa savunmasızdım!
Lanet ev işleriyle uğraştıktan, güzel oğluşumla oyunlar oynadıktan ve nihayet hafiflememi sağlayan yazınlarımdan sonra uyumak iyi gelecekti oysa...
Ani bir kararla odamdan çıkıp, yanlışlığını bile bile usulca oğlumun yanına uzandım.
Bütün sesler oğlumun kokusuyla kaybolsun istedim.
Ama velet, mutlu bir tebessümle gözlerimi kapadığımı fark etmiş olsa gerek, önce bir zorultu ardından da kesif bir zorultu kokusu yayıverdi.
İşte...
Sabaha karşı artık nasıl bir ruh haline girdiysem...
Zihnime kemirgenler üşüştü ve başta anlattığım hikâye bu anda aklıma geldi.
Varsın benim kısmetime düşen bal damlası da bu zorultu olsun dedim!
Kıssadan hisse: Herkes kısmetindeki bal damlasını yalar!
Size de hayırlı yalamalar, pardon, hayırlı günler efendim...
YORUMLAR