Akil sorular...
Sevgili akil adamlar!
Söylesenize...
Bu sabah nasıl uyandınız?
Nadiren rastladığım o tarifsiz isteğimle giriştiğim temizlik sonrasında koltuğuma çöküp, gözlerimi odanın her bir yerinde gezdirirken höpürdettiğim kahvenin bana verdiği keyif gibi miydi acaba bu sabahki keyfiniz?
Yoksa şu bulaşık deterjanının ellerimde yarattığı alerjik tahribatı gidermek için sürdüğüm kremin verdiği yanma hissine benzer bir sıkıntınız mı vardı?
Belki de en basitinden, erkenden kalkmanız gerekirken geç bir saate gözlerinizi açtığınız için okkalı bir küfür savuşturanlardansınızdır...
Aslında ‘nasıl’ uyandığınızdan çok, önemli olan ‘neye’ uyandığınız!
Mesela hayallerinizi gerçekleştirebildiğiniz bir yaşama uyanmış olabilir misiniz?
Belki de hiç tanımadığı kişilerin acılarını yüreğinde duyanlarla paylaştığınızı bildiğiniz bir yaşamın içindesinizdir?
Bu arada, en son -ne (neler) için değil- kim (kimler) için ağlamıştınız?
Dürüst olun...
Başına kötü şeyler gelmesini istediğiniz biri (birileri) var mı?
Ya da bir türlü sevemediğiniz, hatta gıcık kaptığınız, belki de nefret ettiğiniz o kişiyle (kişilerle) ilgili kötücül planlar kurdunuz mu hiç?
Peki, albümünüzden defettiğiniz, yırttığınız, yaktığınız kaç fotoğraf var?
Ya, hiç çöpten çıkarıp tekrar albümünüze yerleştirdiğiniz fotoğraf oldu mu?
Bir anlatın hele...
Hayatınızı nasıl şekillendireceğinize, ilerleteceğinize karar veren siz misiniz?
Mesela en son ne için mücadele etmek zorunda kaldınız?
Söylesenize...
Yaşamak istediğiniz bir hayat mı sizinki?
Yoksa sadece katlanıyor musunuz?
YORUMLAR