Coşkuyla inşallah!
Ağustos’un 30’unda, bazı haberlere göre bütün yurtta coşkulu bir kutlama vardı!
Coşku denilince; şahsen benim beklentim heyecan uyandıran büyük sevinç gösterileri olur. Var mıydı böylesine bir duygu dalgalanması? Bence yoktu!
Ne de olsa benim bulunduğum Türkiye konumundaki en coşkulu şey, caddeden gelen bando mızıkanın çaldığı marşlarla camlara üşüşen halkın bir geçit töreni heyecanı yaşamasıydı. İşin en trajik yanı; geçit töreni caddede değil kaldırımda ilerliyordu ve heyecan yaşatanlar resmi orkestra değil yeni açılan bir mağazanın reklam tişörtlerini giymiş çalgıcılardı.
Sabit kanaatim "büyük bir coşku yoktu" yönünde olsa da, bir yerlerde rastlama ümidimi taze tutmanın saflığıyla anlık internet haberlerine baktım.
Ne yazık ki, daha ilk tıklamada okuduklarım beni "pes"letti. Çünkü Hürriyet’in internet sitesinde “30 Ağustos için ilk tören Anıtkabir’de” başlıklı habere yapılan yorumlara bakma yanlışlığına düşmüştüm. Bu habere ilişkin, ben baktığımda, yetmişin üzerinde okur yorum yapmıştı.
Fake mi, gerçek mi olduğuna karar veremediğim bir yorum şöyleydi:
“Ben bir Kürt kökenli olarak söylüyorum sizlere. Kocatepe’den, Çanakkale’den, Dumlupınar’dan, Arı Burnu’ndan sizlere selam getirdim. Zafer Bayramımız kutlu olsun. Bizler M. Kemal Atatürk’ün askerleriyiz ve Türkiye Cumhuriyeti’nin çocuklarıyız. Gün, birlik günü...”
(08/30/2013, 13:48, Ali Murtazaoğlu)
* Bu yorumu beğenenlerin sayısı 626’ydı. Beğenmeyen ise 232 kişiydi ve herhalde “Ne diyon lan sen!” diye tepki göstermişti.
Gayet duygusal bir yorum şuydu:
“Kurtuluş Savaşı’nda verilen şehitlere, gazi olmuş sonra da rahmetli olan kahramanlara büyük saygısızlık yapılıyor. Önemine binaen daha görkemli bir kutlama yapılmalıdır. 30 Ağustos Zafer Bayramı kutlamaları böyle göstermelik olmamalı.”
(08/30/2013, 14:15, İbrahim Kurt)
* Bu yorumu beğenenlerin sayısı 237’ydi. Beğenmeyenler ise 17’ydi. Yani 17 kutlama sevmeyen kişi.
İşte son derece kısa ve öz bir yorum:
“30 Ağustos Zafer Bayramımız kutlu olsun!”
(08/30/2013, 14:16, Zafer Yıldırım)
* 313 kişi bu tebriği kabul edip beğenmiş. Ama bu kadarcık bir temenniyi dahi kaldıramayan insanlar yok değil! Tam 20 kişi bu kutlamayı bile beğenmemiş!
Ve son olarak:
“Zaferi kazanalı 100 sene olmuş hala neden kutlanır anlamadım.”
(08/30/2013, 12:20, ‘sende söyle’ rumuzlu bir vatandaş.)
* Ben de bunu yazan zihniyeti anlamadım! Burnuna parmağını sokup kurcalayan bir çocuk edasıyla sanki annesinin gözünün içine baka baka inadına yapıyormuş gibi... Muhtemelen çoğunca kale alınmadığından sadece bir kişi bu yorumu beğenmemiş. Yazandan başka beğenen ise çıkmamış.
Neticede demeye çalıştığım şu:
Düşüncelere, söylemlere, yaşam tarzlarına kilit vurulmasına şiddetle karşıyım. Griyi severim ama rengarenk olanın griye dönüştürülmesine karşıyım. İnsanlık yeterince geliştiğine göre savaşmaya karşıyım.
Ama...
Sen olduğun yere nasıl geldiğini umursamazsan...
Bunun gerçekleşmesini sağlamış bilinen ya da bilinmeyen kahramanları unutup unutturmaya çalışırsan...
Unutmamaya inat eden kafaları ille de grileştirmeye uğraşırsan...
Ne senin düşüncene, ne senin söylemine, ne senin yaşamına kilit vurulmasına karşı çıkarım! Hatta o kilidi vuranları da coşkuyla alışlarım! Son yıllardaki bayramlardan arta kalan ve biriken o coşkuyla!
Hadi bunu ne denli coşkuyla istediğimi anlaman için senin söyleminle bitireyim:
İnşallah!
YORUMLAR