Astrolojide Açılar: Kare ve Karşıt Açılar
Bir doğum haritasında gezegenler bulundukları burç ve derecelerden birbirleriyle açısal ilişkiler kurarlar. Astrolojideki temel dört açı vardır; Bunlar kavuşum, karşıt, kare ve üçgen açılardır.
Kare ve karşıt açılar -ve negatif bir gezegen etkisi dahil olduğu zaman kavuşum açısı- kişinin hayatındaki gerilim, çatışma ve engellere işaret ettikleri için "zor açılar" olarak kabul görürler. Özellikle açı oluşurken yani yakınlaşan derecelerdeki görünümler, uzaklaşan açılardan daha etkilidir.
Bu yazıda kare ve karşıt açılara değinecek, aralarındaki farkları açıklayacağım.
Kare Açı: Çatışma
İki gezegen 90 derecelik bir arayla hizalandıkları zaman, bu bir kare açıya işaret eder.
Kare açı, içsel bir çatışmaya ya da dengesizliğe işaret eder.
Kare açı sözkonusu olduğunda iki gezegenin temsil ettiği alanlarda, farklı eğilim ve arzular arasında bir savaş, bir çatışma vardır. Bu çatışma doğru yönetilmediği zaman usanç, anksiyete, öfke, belirsizlik gibi duygular ortaya çıkabilir. Çelişkili duygular üzerinde çalışmak ise son derece zor olabilir.
Ancak kare açının sebep olduğu tüm bu huzursuz duygular kişiyi eyleme sürükler. İki gezegenin temsil ettiği konular arasındaki rahatsızlık, kişinin içsel huzursuzluğunu kışkırtarak değişim, dönüşüm ve eylem için bir katalizör görevi görür. Böylece kişi konfor alanından çıkarak dış dünyanın çatışma alanlarında büyüme serüvenini gerçekleştirir. Kare açıya dair hayalkırıklığı, engeller ve mücadeleler kişinin gelişmesini sağlayabilir.
Örnek:
Örneğin doğum haritasında Ay ve Neptün arasında kare açıya sahip olanlar, benzersiz bir dizi psikolojik dinamikle karşı karşıyadır. Pek çok duyguyu/durumu idealize eder, ancak tam da bu idealize etme meselesi yüzünden, aslında deneyimledikleri duygusal durumların katı gerçekliğiyle de devamlı olarak çatışırlar.
Ay Neptün karesine sahip olan bireyler, duygularını romantize etme eğilimiyle, bir duygusal idealin/hedefin ayrıntılı fantezilerini oluştururlar. Fakat, gerçek hayatlarındaki kaçınılmaz hatalarla, kusurlar ve karmaşa ile karşılaştıkları zaman, büyük bir hayal kırıklığı yaşayabilirler.
Duygusal mükemmellik özlemi ve duyguların dağınık incelikleri arasında bir çatışma vardır. Bu çatışma ise zamanla içsel bir kargaşanın kaynağı haline gelebilir. Kişi kendi duygularının manzarasında kaybolabilir ve başkalarının duygularını anlamakta/okumakta zorlanabilir.
Bu kafa karıştırıcı durum, kişinin duygusal uyarıcılara karşı aşırı hassasiyet geliştirmesine, doğru sınırlar çizmekte zorlanmasına neden olabilir. Dışarıdan gelen uçsuz bucaksız "etkiler denizinin" ortasında hayalkırıklığı ve çaresizlik hissedebilir. Ay Neptün karesinde, kişinin denge arayışı genelde bir şeylerden kaçarak teselli ve rahatlama bulmak olur. Kendilerini kendi fantezileriyle büyüleyen bu insanlar gerçekliğin ve gerçek ilişkilerin talep ettiklerine karşı savunmasız hissederler.
Ay Neptün karesinde, sınır çizememek büyük derttir. Çünkü kişi, uyarıcı olan insan ya da duyguya kendini teslim etme, kendini feda etme, ona karışma ve onunla birleşme eğilimine de sahiptir.
Haritasında Ay Neptün karesi olanlar, duygusal güvenliklerini savunmakta güçlük çekebilirler. Yaşadıkları duygusal deneyimlerin hayatlarına yön verdiğini ve bu deneyimlerle savrulduklarını hissedebilirler. Her seferinde bu savrulmaya müsaade edilmesi de yıkıcı sonuçlar doğurabilir.
Ay Neptün kare açısı hayaller ve gerçek ihtiyaçlar arasında bir çatışma yarattığında harita sahibi, yaşamın gerçeklerinden ve sorumluluklarından kopmadan/kaçmadan, korkuların kaynağıyla yüzleşerek ideallerinin güzelliğini deneyimlemelidir.
Karşıt açı: Gölgeyle Yüzleşme
Astrolojide karşıt açı, iki gezegenin 180 derece açıyla karşı karşıya gelmesiyle oluşur. Sizi iki taraftan aynı güçle çeken bir ip hayal edin. İşte karşıt açı böyle bir etkidir.
Karşıt açı zıtlıklar arasında, bir denge ve bütünlük ihtiyacını gösterebilir. "Anima" ve "Animus" arketipleri ile ya da "Kahraman" arketipi ile ilişkilendirilebilir. Kahraman arketipi, zıtlıkları aşma ve bütünlüğe ulaşma yolculuğunu temsil eder.
Karşıt açı, bir savaş arenasında karşı karşıya gelen iki tarafa, iki rakibe benzetilebilir. Karşıt açı dualiteyi ve kutuplaşmayı simgeler. Arada bir "halat çekme" etkisi vardır. Kişi, iki farklı uçta yaralan güçler arasında bir denge ve entegrasyon arar. Özellikle haritada yoğun bir karşıtlık sözkonusuysa, kişi ilişkilerinin genelinde, karar verirken ve yaşamın farklı yönlerinde uyum ararken zorlanabilir.
Projeksiyon
Psikolojide büyüleyici bir kavram olan projeksiyon, kişinin genellikle kendisi hakkında kabul edilemez kusurlarını, arzu, duygu ve dürtülerini bir diğer şeye bilinçsizce yansıtması olarak açıklanabilir. Yani kişi aslında içinde olup bitenleri, dışarıdan bir etki olarak yorumlar.
Karşıt açı sözkonusu olduğunda, tam da böyle karmaşık bir mekanizma vardır. Birbirlerine zıt kutupta duran iki gezegen yani iki etki, kendi içinde kabul etmeye hazır olunmayan ya da farkında bile olunmayan motivasyonları bir diğerine yansıtma eğilimidir.
Örneğin karşıt açının bir ucunda Mars duruyorsa, kişi kendi içinde çözemediği öfke duygusu yüzünden diğerlerini saldırganlıkla suçlayabilir. Ya da Satürn karşıt açının bir ucundaysa kişi kendi içinde insanları reddeden tarafını görmeyerek, başkalarının kendisini dışladığından bahsedebilir.
Projeksiyon kişilerin kendi benlik imajlarını korumak için kullandıkları bir savunma mekanizmasıdır. Kişi kendisini bir iç çatışmadan uzaklaştırmak için, kendi benliğiyle arasında psikolojik bir mesafe yaratır. Örneğin endişeli ve korkmuş biri, dış dünyayı tehdit edici ve tehlikeli olarak tanımlayacaktır.
Karşıt açıyla bağlanan iki gezegen bizi parçalanmış ve bölünmüş hissetmeye iter. Fakat bu enerjileri birbirinden ayrı ve uyumsuz görmek yerine, bu iki zıt kutbun potansiyellerini keşfederek, onları bütünleştirmeye öğrenmemiz gerekir.
Karşıt açılarda, bir tarafı aşırı yüceltme ve diğer tarafı aşırı kötüleme, reddetme, küçümseme ya da görmezden gelme eğilimi vardır. Bu durum özellikle sınırlı bir perspektife sahip, önyargılı ve toplumsal beklentilerin çok fazla etkisinde kalan kişilerde çok daha kötü bir hale gelebilir. Dolayısıyla karşıtlıklar konusunda esnek kapsayıcı ve bilinçli olan kişi kazanımdadır. Çünkü karşıt güçler birbirine bağlıdır. Ben ve sen ya da kişi ve toplum arasında farklılıklar olduğu kadar, tamamlayıcılık da vardır. Her iki uçla temsil edilen şeyler, aynı oranda değerli ve önemlidir.
Ay Neptün karşıtlığı örneğini ele alalım. Ay Neptün karşıtlığında kişi kendine ve iç dünyasına fazlasıyla odaklı olduğu için, dış etkileri yok sayabilir. Ya da dış dünyayla o kadar meşguldür ki, kendi ihtiyaçlarını gözden kaçırır. Kişi idealize ettiği yaşantıya ulaşamadığı zaman, başkalarının ve koşulların kendisini hayalkırıklığına uğrattığını söyleyerek dış dünyayı suçlamaya eğilim gösterebilir. Örneğin hayalindeki aşkı ve ulaşılmaz standartlarını kendisine vermediği için "kendi" seçtiği partneri sorumlu tutabilir.
Ay Neptün karşıt açısında beklentiler potansiyel tuzaklardır. Dışarıdan gelecek bir kurtarıcı yoktur ve herhangi birinini kurtarıcısı rolünde kahraman olmak beklenemez.
Bu karşıt açıda kendi ihtiyaçlarınızla başkalarının ihtiyaçları arasında bir denge kurulması gerekir. Kurtarıcı ve kurban arketipleri bir madalyonun iki yüzüdür. Bir bütündür. Biri yüceltilip diğeri yok sayılamaz.
Ay Neptün karşıtlığına sahip kişi kendisini kalabalıklar arasında görünmez hissedebilir. Özellikle görünür olmak için sahnede olmak isteyenler de vardır. Fakat milyonlarca insanın karşısındayken bile kişi kendini görünmez hissedebilir. Ya da aynı açıya sahip olan kişi "görünür olan insanları" ağır bir şekilde eleştirerek sahne arkasında yaşamaya devam edebilir. Sahne arkası ve sahne bir bütündür. Birbirinden farklıdır ama birbirlerini tamamlarlar.
Kareler genellikle doğuştan gelen gerilimler ve çatışmalar nedeniyle hayal kırıklığına işaret ederken, karşıt açılar aslında birlikte çalışabilen tamamlayıcı nitelikleri gösterirler.
Kare ve Karşıt Açı arasındaki farklar
Kare açılar, gerilimi ele almak için eylem ve inisiyatif gerektirdiğinden dinamik yönler olarak kabul edilirler. Karşıt açılarda ise kişiler bazen daha pasif davranabilirler. Karşıt açıda bilinçli bir farkındalık kazanarak orta yol bulunabilir.
Kare açılar genellikle kendi içindeki iç çatışmalar olarak tezahür ederken, karşıt açılar bireylerin iç dünyası ve dış durumlar arasındaki çatışmalar veya zıtlıklar olarak ortaya çıkabilir.
Kare açı büyüme ve dönüşüm için ısrarcı bir etkidir. Krizler ve aciliyet duygusu yaratabilir. Karşıt açıda ise bir denge ve bütünleşme ihtiyacı vardır. Karşıt güçler arasında uyum ve denge aranmalıdır.
Kare açı, aktif problem çözme, zorluklarla yüzleşme ve üstesinden gelme isteği gerektirir. Karşıt açının çözümü ise diplomasi, uzlaşma ve farklılıkları çözmek için ortak bir zemin bulmaktır.
Kareler genellikle içsel motivasyonlardan ve arzulardan doğar. Kişinin içindeki çelişkili dinamikleri çatışmayla çözme ihtiyacını gösterir. Karşıt açılar, dışarıdaki dünyayla işbirliği ve müzakere ihtiyacını vurgular.
Kare açı engelleri ve sınırlamaları aşarak güçlenmeyi ve içsel güçlerin dönüşümüyle büyümeyi simgeler. Karşıt açı birbirine zıt enerjileri dengeleyerek ve bütünleştirerek, daha uyumlu enerjileri teşvik eden bir etkidir.
Kare açılar, Natal ya da transit haritalarda, belirli gerilim ve çatışma dönemlerini gösteren daha kısa vadeli etkiler olarak kabul edilirler. Karşıt açılar ise yaşam yolunda devam eden büyüme ve olgunluk kazanma serüveninde daha uzun süreli bir etkiye sahip olabilirler.
Cesaret ve umutla...
YORUMLAR