"İş görüşmesi mi? Şimdi ne giyeceğim ben?"

"Keşke bir iş görüşmesine giderken tek derdimiz ne giyeceğimiz olsa" dediğinizi duyar gibiyim... Çok da haklısınız. "Ne giyeceğim?"den çok, "Ne söyleyeceğim?" "Sorulara nasıl cevap vereceğim?" "Önceki işimden neden ayrıldığımı nasıl açıklayacağım?" "Ya beni uygun bulmazlarsa?" ve benzeri birçok soru olur kafamızda... Ve bu sorular bir girdap gibi içine çeker bizi. Sonra da başarılı bir iş görüşmesi yapmanın sırrını unuturuz. Ne mi bu sır? Kendimiz olmak.. İnanın kendimiz olursak gerçekten de tek derdimiz ne giyeceğimiz olabilir :)

"İş görüşmesinde nasıl davranmam gerekiyor?Herkes bu konuda bir sürü şey söylüyor, öyle yap, böyle yap, bunu sakın söyleme.. Ve ben şu anda ne yapacağımı, nasıl davranacağımı şaşırmış durumdayım :(‘ "

Rumuz: Şaşkın

Bir iş görüşmesinde kendimiz olmamız o kadar önemlidir ki... "Neden bu kadar önemli ki? "Onlar nasıl bir profil arıyorsa ben de o profile ne kadar uygunmuşum gibi yaparsam başarılı olup işi almaz mıyım?" en büyük yanılgıdır. O kadar odaklanmışızdır ki "seçilmeye", iş görüşmesinin karşılıklı değerlendirme süreci olduğunu unutur, sürecin yarısını oluşturan "seçmeyi" atlarız çoğu zaman. Sonra da gelsin bize uygun olmayan bir işe kabul edildiğimizin haberi! Önce mutlu oluruz, çünkü başardığımızı zannederiz. Oysa çok geçmeden o işte mutlu olmadığımızı fark eder, "Yanlış bir iş mi seçtim yoksa ben?" diye sorarız kendimize. Ve aslında seçmediğimizi sadece seçildiğimizi farkına bile varmayız çoğu zaman..

Sadece seçilmeyip seçeceğimizin de farkında olursak, bu bize ister istemez güven verir. Görüşme sırasında daha az heyecanlanırız, böylelikle de kurduğumuz cümlelerden oturma şeklimize, sorduğumuz sorulara kadar herşey bizim istediğimiz şekilde gelişir. Ayrıca, sadece seçilmeyip seçeceğimizi de bildiğimiz için; hem görüşme öncesi hem de görüşme sırasında şirket, pozisyon, yönetici ve ilerde çalışma arkadaşı olmayı planladığımız çalışanlar ile ilgili daha fazla bilgi edinmeye çalışırız. Bu da bizi görüşmeye çok iyi hazırlar ve görüşme sürecinde aktif bir rol almamızı sağlar.

Peki "Kendimiz olmak" tam olarak ne demek? Bize söylenen "Aman sen sen ol kesinlikle lacivert bir takım giy" mantığındansa bize en çok yakıştığını bildiğimiz renkte bir kıyafet seçmektir. Konuşurken kitaplarda okuduğumuz cümlelerle ve mümkünse yarısını İngilizce kelimelerle süsleyerek değil, rahat olduğumuz ve bizi en iyi ifade eden kelimeleri seçerek konuşmaktır. Vücut diline dikkat edeceğim diye söylediklerine odaklanamamak yerine en rahat olduğumuz halimizle vücudumuzu konuşmalarımıza uydurmaktır. Yapmadığımız bir işi ya da bizde olmadığını bildiğimiz bir özelliği ballandıra ballandıra anlatmak yerine en az kendimize olduğumuz kadar dürüst, açık ve net konuşmaktır.

Bir iş görüşmesinde, her iki tarafın da amacı karşılıklı olarak en verimli şekilde birbirini tanımak ve böylelikle sürecin sonunda doğru işe doğru çalışan dengesini kurmaktır. Peki sizce bu sadece görüşmeyi yapan yönetici ve ya insan kaynakları profesyoneli tarafından yapılabilir mi? Tabii ki hayır. Bizi en iyi yine biz tanırız. Görüşmeyi yapan kişiye kendimizi ne kadar olduğumuz gibi ifade edersek, o da biz de görüşmedeki amacımıza o kadar kolay ulaşırız. Eğer, olmadığımız biri gibi davranırsak görüşmeyi yapan kişiyi sadece yanıltmış ve biraz da zaman kaybettirmiş oluruz. Oysa bir de bakmışız kendimize en büyük kötülüklerden birini yapmışız. Ve işte o zaman seçtiğimizi zannederiz ve bu büyük bir yanılgıdır... Aslında olmadığımız kişi sebebiyle sadece seçilmişizdir...

Siz siz olun görüşme sürecinde sadece "seçilmeyin" mutlaka "seçin" de.. Ve asla kendiniz olmaktan vazgeçmeyin! Belki kısa vadede bu sizin daha az iş görüşmesi yapmanıza, iş görüşmelerinden o işi almadan çıkmanıza sebep olabilir. Ama er yada geç, bu reçete sizi mutlu olacağınız, kendinizi fayda sağlayan ve başarılı göreceğiniz, kariyer basamaklarını sağlam adımlarla bir bir çıkacağınız bir işe kesinlikle ulaştıracaktır.