“Bu işte bir yanlışlık var...”

Sabah erkenden kalk, hazırlan, işe git, e-postalarına cevap ver, telefon görüşmeleri yap, toplantıya katıl, o gün çıkan birkaç krizi yönet, toparlan, işten çık, eve dön, yemek ye, arkadaşlarla buluş, biraz televizyon seyret, kitap oku, uyu, sabah erkenden kalk… Okuyunca size de bu işte bir yanlışlık var gibi gelmedi mi? Ama maalesef birçoğumuzun hayatı da aynen bu yazdıklarımdan ibaret... Peki neden ve ne uğruna?



Hayatta her şeyin bir dengesi vardır ve bu nedenle de bir değeri... Ve hayattan istediğimiz şeyleri elde edebilmek için bizim de bir şeyler vermemiz gerekir... Ama neyi, ne kadar verdiğimiz çok önemli... Sonra bir bakmışız ne yaşanacak bir hayat kalıyor, ne de o hayatı yaşayacak biri...



“Yaklaşık 15 senedir iş hayatındayım. Her günüm bir öncekinin aynısı... Artık öylesine rutin ve otomatik hale geldi ki bazen ne yaptığımı bile fark etmeden bir şeyler yaparken buluyorum kendimi... Gün nasıl geçiyor anlamıyorum. Eskiden çok fazla düşünür ve fikir üretirdim. Zamanla o da yok oldu... Aynaya baktığımda artık bir yabancıya bakıyor gibiyim. Profesyonellik bu olsa gerek diyorum kendime ama sanki bu işte bir yanlışlık var gibi...” Rumuz: Otopilot



Hayattan istediklerimizi elde edebilmek adına harcadığımız en değerli şey zamandır... Bu demek ki zaman konusunda epey cimri olmakta fayda var. Daha doğrusu tasarruflu olmak diyelim... Madem ki zamanımızı harcama konusunda dikkatli olmamız gerekiyor, işin püf noktası planlama.... Neyi ne zaman yapacağımız, ne kadar zaman harcayacağımız hep planlı olmalı... Yapılacak birçok iş varken birkaç saat içinde hepsini tamamladığınızı fark edersiniz. Oysa yapacak hiçbir şey yokken zaman ne çabuk da geçer... Bir bakarsınız akşam olmuş... Bu nedenle, güne başlamadan önce o günü planlamak ve gün içindeki işlerimizi yaparken de mümkün olduğunca kısa yolları bulmak ve uğraştığımız işin farkında olmak yaptığımız plana uyabilmek adına büyük önem arz eder.



Günlük koşuşturma içinde kendimizden uzaklaşmamak da en az zamanımızı tasarruflu kullanmak kadar önemlidir. Enerjimizi harcadığımız kadar enerji de depolamaya ihtiyacımız vardır. Bunun için de ne kadar zaman ayırdığımızdan bağımsız, gün içerisinde sevdiğimiz ve bize enerji verecek aktivitelerde bulunmamız gerekir. Bu aktiviteler herkese göre farklılık gösterir... Kimine göre spor, kimine göre bol köpüklü bir kahve, kimine göre ise kısa bir yürüyüş...



Tabii iş bu kadarla da kalmıyor... Ruh sağlımızı da her zaman dengede tutmamız önemli... İyi de bunca problemle ve stresle uğraşırken söylemesi kolay... Ama unutmamız gereken bir şey var ki; hiçbir şey bizden daha değerli değil ve biz yoksak hiçbir şeyin de değeri yok. Bir an için varlığınızın son bulduğunu düşünün. İşler yine de yürümez mi? Herkes mevcut hayatını yaşamaya devam etmez mi? Peki, bu sanki siz olmasanız dünya duracakmış gibi yaşamak neden?


Eğer artık; düşünmekten çok, düşünmeden iş yaparken buluyorsanız kendinizi üzgünüm ama bunun adı profesyonellik değil.. Evet gerçekten de bu işte bir yanlışlık var... O nedenle; hala yaşanacak bir hayat ve bu hayatı yaşamaya hevesli biri varken; bugün, şu an, elimizdeki en değerli şey biz olmalıyız... Aynaya baktığınızda ruhsuz bir makine yerine eşsiz kendinizi görmek için, bugün bazı şeyleri değiştirmenin tam da zamanı...



***


İşinizde mutlu değil misiniz? İş hayatı ile ilgili öğrenmek istedikleriniz mi var? Ya da sadece fikirlerinizi paylaşmak mı istiyorsunuz? Öyleyse e-postalarınızı aşağıdaki adreslerden birine mutlaka bekliyorum.


işimlemutluyum@mujdeozenen.com

diyelim@işimlemutluyum.com




YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.