Ülkenin zeminini cifle ovasım var

Ne zaman kafam bozulsa elime bezi alıp mutfak tezgahı ovmaya başlıyorum. Doğrudur, bu bir deli kadın özelliği.


Baskılanmış dişi enerjinin kendini fütursuzca hücrelerden dışarı atmasıdır bizde böyle huylar. Başka türlü sakinleşemeyince iyi gelir. Son günlerde öyle şeyler oldu ki benim tezgah ovulmaktan bir kaç santim inceldi galiba.


Niye mi?


Yıllardır politika izliyor, politika düşünüyor, konuşuyoruz. Kendimi bildim bileli neredeyse sorunlar aynı, meselelerin tarafları aynı, her şey aynı. Ülke uzun zamandır belirli aralıklarla birbirine kafa göz dalıyor ve sonuç sıfır.

Artık bezdim desem yalan olmaz.


Benim gibi çok insan var. Bıkmış, usanmış, kolunu kaldıracak hali kalmamış. Bazıları arada bir 'yetti artık kaçıp giderim' dediğinde ona da hep beraber 'ne halin varsa gör, gidersen git' deniyor. Oysa epey önce gidenlerden görüyoruz, bu noktaya gelip gidenlerin çoğu birden fazla ülkede yaşayabilecek kadar donanımlı insanlar. Yani bu ülkenin kaybetmemesi gereken insan kaynağında önemli bir yerdeler.


Politik bir insan olduğum söylenemez. Hayatta başıma ne geldiyse de bundan gelmiştir. Sadece günlük politik konularda değil, hiç bir konuda karşımdakinin duymak istediğini hesaplayıp söylemeyi bir türlü beceremedim. Bu konuda yaradılıştan eksiğim. Bugün de bunu yapamıyorum.


Başımıza gelebilecek o büyük felaketin kıyısından döndüğümüzün ertesinde meclistekilerin bir araya gelebilme ihtimali yeşerince birazcık umutlandım doğrusu. Bunu ifade ettiğimde gelen eleştiriyi bile aşan saldırılar beni en az o felaket ihtimali kadar endişelendirdi.


Azıcık umutluyum, belki de artık iyi bir şey olur dediğimde ne aptallığım kaldı, ne saflığım, ne de Polyanna'lığım.


Doğrudur. Umutlu olmanın, çocuğum için iyi bir gelecek hayal etmenin enayilik sayılacağı kadar kirlendi, battı bu ülkenin diyalog zemini. Çok fazla sebebi var, tek bir noktaya odaklamak istemiyorum bunu. Ama bir gerçek varsa o da şu. Bir ülkede insanların birbiriyle konuşmasını bile engelleyecek kadar temiz bir zemin kalmamışsa işimiz gerçekten zor demektir.


Bu noktada kendi tarafımda yapabileceğim tek şey elime bezi alıp o zemini ovmaya başlamak olacak. Kavgada fena değilimdir. Mesleğim gereği sözlü kavgaya zaten antrenmanlıyım. Sokak çocuğu olarak yetiştiğim için yumruğum da fena değil. Özetle bu zemin ovma eğilimim mecburiyetten değil tamamen kişisel tercihim. Zira aslında yıllardır bu azabı yaşadıkça içimde birikmiş enerji böyle bir temizlikte işe yaramayacaksa beni de koyun bir siyah plastik poşete, bırakın kapının önüne. Razıyım.

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!
  • Misafir Abla bulaşıkları elinizde yıkayın. Hassas ciltler için olan bulaşık deterjanlarını tavsiye ederim. Suyla temas daha iyi..
    CEVAPLA

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.